CHP'li Usluer ve Biçer: Basını susturmak diktatörlük girişimidir

CHP'li Usluer ve Biçer: Basını susturmak diktatörlük girişimidir
Twitter fenomeni Fuat Avni'nin, muhalif medyaya el koyulacağı iddialarına CHP Parti Meclisi Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer ile TBMM Başkanlık Divanı Kâtip Üyesi ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca sert tepki gösterdi. Usluer ve Karaca, CHP Denizli İl Başkanlığı'nda, Erzincan Milletvekili Erdoğan Özyalçın'la birlikte ülke gündemindeki olayları değerlendirdi. Toplantıya İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve diğer partililer katıldı. Usluer, Türkiye'nin "analar ağlamasın"dan "analar ağlasın"a geçtiğini iddia ederek, "Kan dökülmesin'den, 'kan dökülmeye devam edecektir'e geçtik. Şehitler üzerinden siyaset yapan bir eski iktidar partisi, şehitler üzerinden siyaset yapan bir cumhurbaşkanı, şehit cenazesinde elinde mikrofon, diğer eli şehidin tabudu üstünde konuşma yapan bir cumhurbaşkanı ve şehit ailesine, 'Ne mutlu size ki evlatlarınız şehit oldu.' diyen bir cumhurbaşkanı." dedi.

'KOALİSYON GÖRÜŞMESİ DEĞİL, TOP ÇEVİRDİ'

Usluer, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, CHP ile başlatılan koalisyon görüşmelerini adeta bir top çevirme serüvenine dönüştürdüğünü ileri sürdü. Usluer, "Haftada bir gün, haftabaşı haftasonu olmak üzere iki gün, yavaş keşfe yönelik, ne keşfedilecekse, aslında ülke kan yeri ve terör almış başını giderken yavaşlatılmış, bitirilmek istenmeyen bir süreç, tâ 18 Ağustos'a kadar gelinen top çevirme işleminde Sayın Davutoğlu sözü aldı ve dedi ki, 'CHP ile olan görüşmelerimiz sonuçsuz kalmıştır.' Çok şükür ki CHP olarak, bütün süreci tutanaklara geçirttik. Her iki partinin elinde de tutanaklar olduğu için hiç kimse çıkıp da görüşmeler üzerinden yalan siyaseti yapamıyor." diye konuştu.

'DEMOKRASİYE DÜŞMAN YÖNETİMLERİN EN ÇOK KORKTUKLARI ALAN BASINDIR'

Muhalif medyaya el konulacağı iddialarının sorulması üzerine Usluer, "Fuat Avni, ilginç bir fenomen. Bazen diyoruz ki acaba Fuat Avni, Cumhurbaşkanı'nın ikizi olabilir mi? Ancak bu kadar ruhu okuyup, söylenmedikleri bilip yazıya dökebilir insanlar veya en yakınındaki kim olabilir? Türlü tevatürler var, bunlara girmek istemiyorum ama ne yazık ki Fuat Avni'nin her dediği de çıkıyor. Şimdi özgürlüklere düşman, demokrasiye düşman yönetimlerin en çok korktukları alan basındır, çünkü basın hepimizin sesidir. Basın kamuoyudur, kamuoyu oluşturmaktır. Birçok diktatöryal rejim, basının gücüyle aslında susturulabilmiştir. Gerçekten kendinden olmayanı susturmak, kendinden olmayanı yok etmek, bir yandan yazan çizen kalemlerin elinden alınmasıyla basını susturmaya çalışmak, öte yandan medya kuruluşlarının sahiplerine türlü cezalar vererek basını tutsak basın haline getirmek, kalemleri tutsak kalem hailine getirmek AKP'nin, tabii 13 yıl başbakanlığını yapan kişinin, bugün Sayın Cumhurbaşkanı'nın çok da yadırgamayacağımız davranışları arasında. Dolayısıyla Fuat Avni'nin sözlerini dikkate almak gerekir diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın saray televizyonu kurma çalışması iddiasına da tepki gösteren Usluer, "Türkiye'deki TRT dahil, devletin bizim vergilerimizle çalışan yayın organı dahil bütün televizyonlar elindeyken bu ne doymazlıktır ki Saray TV'yi kurmaya çalışıyorsun? Sanırım Sayın Cumhurbaşkanı çok yoruldu. Mitinglerde dolaşmak yerine, rahat koltuğuna oturarak saraydan televizyon yayını yapacak. Benim tahminim öyle. Hiçbir diktatörlük ömür boyu olmamıştır, kimse için. Bütün diktatörler seçimle gelmişlerdir ama seçimle de kolay kolay gitmemek için de her şeyi yapmışlardır." ifadelerini kullandı.

'BASINA YÖNELİK HER TÜRLÜ BASKI, ZULÜM VE SUSTURMA GİRİŞİMİNİN KARŞISINDAYIZ'

Milletvekili Karaca da Fuat Avni'nin her iddiasının gerçekleşmesinden kaygı duyduklarını, böyle bir girişimin ancak diktatörler tarafından yapılabileceğini, parti olarak buna karşı dimdik duracaklarını dile getirdi. Karaca, "Bizler Fuat Avni'nin bugüne kadar her söylediğinin hemen arkasından gerçekleşmiş olmasından duyduğumuz kaygıyla 1 Kasım'da gerçekleşecek, yenilenecek olan seçimlerde halkımızın sesi olabilen, halkımızın sesini topluma aktarabilen basının özgür kalmasını, kalemlerdeki esaretin kaldırılmasını ve kalemlerin özgürleştirilmesini savunan ve özgürlükleri savunan bir siyasi partiyiz. Bu nedenle sarayda oturan şahsın, bu anlamda bir girişimde bulunması mümkündür ama bu girişimi siz değerli basın mensuplarının onurlu ve dik duruşuyla engelleyebilecek bir gücünüz var. Bizlerin, sizlerin ve halkın da 'artık yeter' diyebileceği 1 Kasım seçimleri var. 13 yıllık diktatörlük 1 Kasım günü gelmişti, bizler inanıyoruz ki o diktatörlük 13 yıl sonra 1 Kasım günü sona erecek. Biz de diktatörleri seçimde sandığa gömebilmiş bir ülke olarak dünya kamuoyuna duyuracağız. Biz bu şekilde değerlendiriyoruz. Yapılacak olan basına yönelik her türlü baskı, zulüm ve susturma girişiminin karşısında CHP olarak dimdik duracağız."

'SEÇİMLERDE CAN VE MAL GÜVENLİĞİMİZ YOK'

Milletvekili Özyalçın ise terör konusuna değinerek, can ve mal güvenliklerinin olmadığını söyledi: "Bu savaşın tek sorumlusu, sarayda oturan zat, Türkiye'yi kaosa sürüklemektedir. Bunun tek sorumlusudur. Doğu, gittikçe kötüye doğru gidiyor. 1 Kasım'da yapılacak seçimde, ne can ne de mal güvenliğimiz var. Bu şartlarda seçime gidiyoruz." CİHAN
28 Ağustos 2015 15:23
DİĞER HABERLER