İYİ Parti’de olağanüstü kurultay için imza toplamanın da dahil olduğu iç hesaplaşmaya gidilebileceği konuşuluyor. Akşener’in partiden daha düşük oy alması ve Millet İttifakı’ndan ayrılma açıklaması, başlıca tartışma konuları.
Cumhuriyet'ten Erdem Gül'ün haberine göre 24 Haziran seçimleri sonrası AKP, MHP ile ittifakını koruyarak yeni oluşan yönetim sisteminin kuruluşuna yönelik çalışmalara yoğunlaştı. Yeni hükümet ve yönetim sistemi oluşturan AKP, bir yandan da 9 ay sonraki yerel seçimlerin öne çekilmesi için gereken anayasa değişikliği konusunda başta CHP olmak üzere muhalefet partileriyle “müzakere” kartını açık bıraktı. AKP, bu adımları atarken, muhalefet, seçimin üzerinden daha ancak 10 gün geçerken iç hesaplaşma gündemine yakalandı. Genel başkan ve parti yönetiminin değişmesini hedefleyen ilk hareketlenme CHP’de yaşandı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, açıkça partinin genel başkanı olmak için olağanüstü kurultayın toplanmasını istedi ve Kılıçdaroğlu’na “Sen bırak ben geleceğim” dedi. Kılıçdaroğlu ise görevden çekilmeyeceğini, kurultayı da toplamayacağını belirterek rest çekti. CHP’de şimdi İnce’yi destekleyenlerin olağanüstü kurultay için yeterli imzaya ulaşılıp ulaşılamayacağı merak konusu.
Ve İyi Parti de
Seçimler sonrası İnce’nin çıkışı nedeniyle siyasette yalnızca CHP tartışılırken, seçime CHP ile birlikte “millet İttifakı” oluşturarak giren Meral Akşener’in İYİ Partisi’nden de iç tartışma haberleri gelmeye başladı. İYİ Parti, aslında MHP’de yaklaşık 2 yıl süreyle Devlet Bahçeli’ye karşı liderlik yarışına girip, partiden ihraç edilenlerce 1 yıl önce kurulup seçime giren bir parti. Parti, CHP ile girdikleri ittifakla yüzde 10 barajının kalkması nedeniyle yüzde 9.96 oyla 43 milletvekili çıkardı. Partinin genel başkanı Meral Akşener ise cumhurbaşkanı adayı olarak yüzde 7.29 oy aldı. MHP’nin altında kalmak, bir yıl önce kurulan bir parti için bu oy oranları ve milletvekili sayısı başlangıç performansı açısından başarısızlık olarak görülmüyor. Ancak İYİ Parti’nin asıl gövdesini MHP’den ayrılanların oluşturması ve siyasi rakibinin de asıl olarak MHP olması, partide moralsizliği ve başarısızlık değerlendirmelerini artırıyor. Çünkü partide, “MHP’nin neredeyse dörtte üçü buraya geldi. MHP o kadar taban ve seçmen kaybetti. Ama seçimde hem oy oranı hem de milletvekili sayısı olarak bizden yukarıdalar” şeklinde bir negatif MHP kıyaslaması yaygın olarak dile getiriliyor. Cumhurbaşkanı adayı olan ve hedefini de “Seçimi ikinci tura bırakıp, 2. turda cumhurbaşkanı seçilmek” olarak kuran Akşener’in, partinin 2.5 puan altında oy alması da bir başka sancılı noktayı oluşturuyor.
İttifak bitti kararı
Gelinen noktada milletvekili olmayan Akşener’in partiyi, Meclis ayağında görevlendireceği bir Grup Başkanı aracılığıyla yönetmek durumunda kalması da partinin iç işleyişinde yeni dönemde yaşayacağı bir handikap olarak görülüyor. Tüm bunların üzerine, önceki gün Parti Sözcüsü Aytun Çıray’ın açıkladığı “Millet ittifakı artık bitti” açıklaması, İyi Parti’de üst üste çözüm bekleyen sorunları daha da büyüttü. İttifakın bittiğine ilişkin karar ve açıklama sonrası, İYİ Parti içinden de “Gelinen noktada parti içinde geriye doğru tam yaşananları masaya yatıracak bir gelişme başlıyor” sesleri geldi. İttifakın bitmesine ilişkin bir karar alınmasının doğru olabileceği ancak bunun bu kadar erken açıklanmasının “MHP’nin ortağı olan iktidar partisine biz de muhalefetle beraber değiliz” mesajı olarak algılanacağı, bunun da partinin elini zayıflatacağı eleştirileri yükseldi. Parti içinde, çok uzun sürmeyecek bir zaman içinde olağanüstü kurultay için imza toplamanın da söz konusu olabileceği, derin iç tartışmaların beklenmesinin sürpriz olmayacağı konuşuluyor
Cumhuriyet