CHP İstanbul Milletvekili ve eski Cumhuriyet Savcısı Ali Özgündüz, Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın otopsi raporunu açıkladı. Özgündüz, Savcı Kiraz'ın teröristelere ait 7,65 milimetre çapındaki tabancadan çıkan 5 mermi ile şehit edildiğini söyledi.
Teröristler tarafından şehit edilen Savcı Kiraz'ın olaydan sonra o gece otopsisinin yapıldığını dile getiren Özgündüz, şöyle devam etti: "Vücudunda 5 adet kurşun girişi var. İki adet mermi çekirdeği elde edilmiş cesetten. Bu mermiler 7,65 milimetre çapında bir silaha ait. Dolayısıyla basına yanısıyan fotoğraflarda da terör örgütü mensuplarının da kullandığı silah 7,65 milimetre silah. Bu raporla o silaha ait olduğu yüzde 99 kesinlik kazanmış durumda. Dolayısıyla savcı arkadaşımız, bu örgüt mensupları tarafından şehit edilmiş; o anlaşılıyor. Ancak balistik inceleme de yapılacak. O silaha ait balistik inceleme de yapılıyor. Balistik inceleme sonucuna göre yüzde 100 kesinleşecek. Olay yeri inceleme de yapılacak. Olay yerindeki mermirlerle de kıyaslanacak. Çünkü 5 mermi var, üç mermi çıkmış. Bu an itibariyle savcımız, yüzde 99 terör örgütü mensupları tarafından onların silahıyla şehit edildi. Vücuttan ele geçen çekirdekler, polislerin kullandığı silahlara ait değil. Ama çatışma anında başka mermi isabet etmiş mi; o da rapor sonucu ortaya çıktı. Ancak benim bilgilerim tümü 7,65 mermi. Savcımızın terör örgütü mensupları tarafından şehit edildiği yüzde 99’dur. Mermilerden baş bölgesine isabet var."
OPERASYON TAM BİR FİYASKODUR
Hükümet yetkililerinin bu operasyonu bir başarı gibi sunduklarını hatırlatan Özgündüz, "Bu tam bir fiyaskodur. Nedir burada başarı? Başarı savcıyı sağ salim kurtarmak ve bu kişileri sağ veya yaralı ele geçirip olayın arka planını öğrenmektir." ifadelerini kullandı.
"Sen müzakere yaparken bu kişilerin yurt dışı iletişimini niye kesmiyorsun? Böyle bir şey olabilir mi?" diye soran Özgündüz, "Başbakan medyayı suçlayarak terör örgütü propagandası yapıldı diyor. Peki sen 6 saat boyunca niye propagandasını yaptırdın; kessene irtibatını. Jammer koyarsın kesersin. Uydu telefonuyla mı konuşuyor? O zaman çok vahim bir durum. Nerden uydu telefonunu ele geçirdi? Onu da kesebilirsin. Bir yazı ile sansür getiren hükümetin TİB elinde. Sadece dahili hatla irtibat kurarsın. Dışardaki irtibatı kesmemek kadar vahim bir durum olabilir mi? İzole etmen gerekir; bu fiyaskodur." diye konuştu.
Operasyona karar verme ile silah sesinin gelmesi arasında bir zaman dilimi bulunduğuna dikkat çeken Özgündüz, "Silah sesleri geldikten 8-10 dakika sonra duvar ve kapı patlatılıyor. Bu da başka fiyasko ve ihmal. Sen müzakere ederken tedbirini de almalıydın. 8-10 dakika çok büyük bir olaydır; büyük bir olaydır." şeklinde konuştu.
Bu olayın başarısının ancak savcının sağ kurtulması ve terör örgütü mensuplarını sağ ele geçirilip olayın arka planının öğrenilmesiyle olacağını dile getiren Özgündüz, "Olayın mağduru Berkin Elvan oldu. Şimdi davasına sahip çıkanlar, terör örgütünün savunucusu olarak gösterilecek. Gezi olayı kirletildi. Bu olay üzerinden partimize saldırıyorlar. Reyhanlı'da 52 kişi öldürüldüğünde sen gittin mi Davutoğlu? O zaman sende bunun gibisin mi dedik. Böyle sorumsuzluk olur mu?" dedi.
Bir sürü şüpheli nokta bulunduğunun altını çizen Özgündüz, şunları söyledi: "Kirli bir oyun var. Göründüğü gibi değil. Yine birileri seçim öncesi toplum kamplaştırarak oy devşirme peşinde. Lanet olsun, kan üzerinden iktidar olunmaz. Başbakan başta olmak herkesin toplumu yatıştırması, germemesi lazım. Ortamı gerenler, rant sağlayanlar, bu olayları da tertip edenler olacaktır diyorum."