Yaklaşık 70 ülkeye aşı ihraç eden Çin, ülke içinde üretilen Corona virüsü aşısını olan yabancılar ve Çin vatandaşlarının ülkeye girişini kolaylaştırmak için kendi aşı pasaportunu çıkarma hazırlığında.
Pekin’deki yönetim aşı pasaportu sayesinde, Tayvanlılar da dahil özellikle Çin’e iş bağlantılı olarak sık giriş-çıkış yapanların seyahatlerini kolaylaştırma çabasında. Ancak bu aşı pasaportu programına dahil edilme hakkına sahip olacak birçok kişi Çin’de geliştirilen Sinopharm ve Sinovac aşılarının diğer ülkelerde geliştirilen Corona aşılarından daha az etkili olmasından endişe duyuyor ve pasaport programının kendilerini Çin aşısı olmaya zorladığı görüşünü savunuyor.
Amerika'nın Sesi'nde (VOA) yer alan habere göre Sinovac aşısının açıklanan etkililik oranı yüzde 50’nin biraz üzerinde. Sinopharm aşısı ise yüzde 79 oranında etkili. Bloomberg televizyonunun Çin’in dışında bazı araştırmacıların çalışmalarının sonuçlarına dayandırdığı habere göre, her iki aşının etkililik oranı da Moderna, Pfizer ve hatta Rus yapımı Sputnik aşılarının etkililik oranının oldukça altında. Pfizer, Moderna ve Sputnik aşılarının etkililik oranı yüzde 90’ın üzerinde.
Çin yönetimi, Pekin ve Şangay’daki yabancılar için Çin yapımı aşılara erişim programını Mart ayının sonunda devreye soktu. Yabancılara yönelik benzer aşı kampanyaları Nisan ayında Şenzen, Guangzhou, Hangzhou ve Çonking kentlerinde de başlatıldı.
Diğer taraftan, Devlet Konseyi Tayvan İlişkileri Bürosu’ndan 14 Nisan’da yayınlanan duyuruda, Çin’de yaşayan Tayvanlılar’ın ikamet izni ya da Çin sağlık sigortası belgesi göstererek yaşadıkları bölgede aşı programına kayıt yaptırabilecekleri belirtildi.
Aşı pasaportu planının öncesinde, 15 Mart’ta Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Çin yapımı Corona aşısı olan yabancıların ülkeye girişlerinde vize işlemlerinde kolaylık sağlanacağı belirtilmişti. Ancak aynı gün yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, Çin’i ziyaret eden herkesin Çin’e gelmeden önce hem nükleik asit hem de seroloji testlerinden negatif sonucu almaları gerektiğinin de altını çizdi. Lijian geçen ay yaptığı açıklamalarda, ziyaretçilerin Çin’e giriş yapmalarının ardından kendi imkanlarıyla, devletin belirlediği bir otelde iki haftalık karantina sürecine girmesi kuralına da değindi.
Yabancı aşılara geçiş onayı
Çin’in diğer ülkelerle aşıların tanınması hususunda karşılıklı bir anlaşmaya varmaya da hazır olduğunu söyleyen Lijian, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) onaylı Pfizer-BioNTech, AstraZeneca ve Johnson & Johnson aşılarını olanlara da ileride kolaylık sağlanıp-sağlanmayacağı sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Zhao, Moderna aşısından da bahsetmedi.
Çin’de çalışan Tayvanlı Vincent Hsu, aşı pasaportu sayesinde seyahat kısıtlamalarının daha da azalmasını bekliyor. Bu nedenle de, Hsu’ya göre, kendisi gibi birçok kişi Çin yapımı aşıları olma fikrine sıcak bakıyor.
Amerika’nın Sesi’nin (VOA) Çince Bölümü’ne konuşan Hsu, “Her ne kadar bu aşı pasaportları tüm dünyada geçmese de, en azından Çin’de karantina altına alınmamızı engellemiş olacak. Bence bu pasaportun en büyük yararı bu olacak. Birçok insan aşı olmak istiyor” dedi.
Hsu, bir taraftan da, Çin’de geliştirilen aşıların güvenilirliği ve etkililiğiyle ilgili şüpheler nedeniyle Çin’deki birçok yabancı kişinin Çin dışında yapılan aşılara Çin’de de erişim sağlandığında, ücret karşılığında da olsa bu aşıları tercih edeceğinin altını çiziyor.
Çin’de yaşayan ve yetkililerin baskısıyla karşılaşma riskinden korunma amacıyla kimliklerini açıklamayan üç batılı kişi de VOA Çince Bölümü’ne yaptıkları açıklamada, Çin aşılarını özellikle olmadıklarını, ülkeye diğer ülkelerin aşılarının gelmesini beklediklerini söyledi.
VOA’ye konuşanlar arasında bir Amerikalı, Çin aşısını olmadan önce, aşı pasaportunun karantina sorumluluğunu tamamıyla ortadan kaldıracağından emin olmak istediğini söylüyor ve Amerika ile Çin arasında karşılıklı bir aşı onayı anlaşmasının bir an önce yürürlüğe koyulmasını umduğunu belirtiyor.
VOA’ye konuyla ilgili görüşlerini paylaşan bir Alman da, Çin aşılarını olanların karantina kuralından muaf tutulmaları planının, bu pasaportu işadamları için cazip kılan en başlıca etken olduğunu söylüyor ancak aşıların etkililiğiyle ilgili daha fazla veriye ulaşıldığında aşı olmayı tercih edeceğinin de altını çiziyor.
Çin’de Sinovac aşısnın yanısıra Pfizer-BioNTech aşısını uygulayan tek bölge Çin’e bağlı özerk yönetim altındaki Hong Kong. Yerel yönetim lideri Carrie Lam, Hong Kong’da aşılama programlarının geçen ay başlatılmasından bu yana kentte sadece 500 bine yakın sayıda kişinin aşı olduğunu söylüyor. Hong Kong nüfusunun yaklaşık yüzde 7,5’ini kapsayan bu grubun yarısının Çin yapımı Sinovac aşısını oldukları belirtiliyor.
Hong Kong Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 16 Nisan 2021 tarihi itibariyle, aşı olmalarının ardından yaşamını yitirenlerin sayısı 16. Bunlar arasında 14’ü Sinovac aşısı olmuştu. Diğer iki kişinin ise Pfizer aşısı olmalarının ardından hayatlarını kaybettikleri belirtiliyor.
VOA Çince’ye konuşan ve yerel yetkililerin baskısına maruz kalma kaygısıyla kimliğini açıklamayan, Hong Kong’da yaşayan bir Tayvanlı, kent halkı arasında Çin yapımı aşıların tercih edildiğini söylüyor. Bunun nedeni ise, bu kişilerin Çin’e işle bağlantılı olarak ya da ailelerini görmek için rahatça seyahat etmeyi istemeleri. Kendisinin henüz aşı olmamasının sebebi olaraksa Sinovac aşısının neden olduğu can kayıplarını gösteriyor.
Associated Press (AP) haber ajansının haberine göre, Çin’in Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi Direktörü Gao Fu, 10 Nisan’da yaptığı bir açıklamada Çin’de yapılan aşıların etkililik oranının düşük olduğunu, diğer dozlarla karıştırılarak bu soruna çözüm üretilebileceğini söyledi.
Ancak Gao, AP’nin haberinin ardından devlete bağlı Çin yayın kuruluşu Global Times’ın sorularını yanıtlayarak, bazı yabancı basın mensupları ve sosyal medya temsilcilerinin, kendisinin ifadelerinin yanlış anladığını ileri sürdü.
Gao’nun açıklamaları Çin’de üretilen Coronan virüsü aşılarının etkililiğiyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşımış oldu.
Şangay Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi’nden uzman Tao Lina de Ocak ayında Çin blog sayfası Weibo’da yayınlanan açıklamasında, Sinopharm aşısının “dünyadaki en az güvenilir aşı” olduğunu, 73 farklı yan etki oluşturabileceğini savunmuştu. Lina’nın konuyla ilgili yazısı sayfadan daha sonra silindi.
Tayvan Tıp Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Lo Chun-hsuan ise VOA Çince’ye verdiği röportajda, Çinli yetkililerin ülkede üretilen aşılarla ilgili olarak laboratuvar süreci verileri de dahil tüm klinik ve bilimsel verileri sunmaları gerektiğini söyledi.
“Çin aşısı kullanan ülkeler ileride zorlanacak”
Çin’in pandemiyle mücadele çabalarını siyasete alet etmemesi ve kendi aşılarını öne sürme çabasıyla diğer ülkelerin daha etkili aşılarına da engel koymaması gerektiği görüşünü savunan Lo’ya göre, Çin’in aşı ihraç ettiği 70 ülkede aşı programları hızlandırılsa bile aşıların etkisinin düşük olması nedeniyle virüsün varyantlarıyla mücadelede başarı sağlanması zor.
Lo, “İki şeyi göz önünde bulundurmak gerekiyor: birincisi, toplu aşılama virüsün varyantının yayılmasına neden olur çünkü bağışlık sistemi baskısı altında virüs öldürülmüyor. Sinek ilacıyla hamam böceği öldürmeye çalışırsanız böcek ölmez, aksine bu zehire karşı güçlenir. Yani, virüsün direncine yönelik baskı az olduğunda virüsün varyantları türüyor. İkincisi, Çin aşısı kullanan bu ülkeler gelecekte Corona virüsü enfeksiyonunun önlenmesinde en fazla zorluk yaşanan ülkelerden olacak” dedi.