Çin ve Tayvan liderleri 66 yıl sonra Singapur'da buluştu

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile Tayvan'ın lideri Ma Ying-jeou, 66 yıl sonra iki tarafı temsilen ilk kez görüştü.

Singapur'daki bu tarihi buluşma, iç savaş sonunda iki tarafın ilk liderler buluşması olması yönüyle önemli görülüyor. Görüşmede Çin lideri Xi, Tayvan'ın bağımsızlığına karşı olduklarını ve hiçbir gücün halen kardeş olan iki tarafı birbirinden ayıramayacağını vurguladı. Çin medyasına göre Xi ayrıca, iki taraftaki Çin halkının kendi sorunlarını çözecek kapasiteye ve akla sahip olduğunu vurgulayarak, iki yaka arasındaki tarihi trajedinin tekrar tekerrür etmesini önlenmesi için çağrıda bulundu. Görüşmede Xi, bugünün tarihte hatırlanacağına da değinerek, görüşmenin, iki boğazın iki yakası arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açtığını dile getirdi.

Ma ise karşılıklı yarar ve iki yaka arasında kazan-kazan durumunu sağlamak için iki tarafın birbirlerinin değerlerine ve yaşam biçimine saygı duyması gerektiğini kaydetti.
1 saate yakın görüşmenin ardından basın mensuplarına konuşan Ma, Çin'in Tayvan'a yönelik konuşlandırdığı füzelere Xi'nin dikkat etmesini umduğunu söylerken, Xi ise bunun Tayvan'la ilgili bir mesele olmadığı cevabını verdi.

Görüşmede iki lider de iki tarafın "tek Çin" temeline dayanan ve ikili ilişkilerde barışçıl gelişmeyi güvence altına alan 1992 anlaşmasına bağlı kalınmasını istedi.

Son yedi yıl içinde iki taraf arasında 23 işbirliği anlaşması imzalandı. İki taraf arsında 40 bin öğrenci değişimi yapılırken yıllık turist sayısının da 8 milyonu aştığı, yine yıllık ticaret hacminin ise 170 milyar doları bulduğu belirtildi.

BAĞIMSIZLIK YANLISI GÜÇLER EN BÜYÜK SORUN

Görüşmenin ardından basına konuşan Çin'in Tayvan İşleri Ofisi Başkanı Zhang Zhijun, Xi'nin Ma'ya, ilişkilerin barışçıl gelişmesi için en büyük tehdidin bağımsızlık yanlısı güçler olduğunu aktardığını söyledi.

Sembolik olarak değerlendirilen görüşmede herhangi bir anlaşma imzalanmadı. İki lider, akşam yemeğinde de bir araya geldi. Xi, Vietnam'ın ardından Singapur'a resmi bir ziyarette bulunuyor.

Birkaç gün önce söz konusu görüşmenin yapılacağı medyaya yansımış ve iki yıldır hazırlığı yapılan görüşmenin Tayvan Boğazı'nın iki yakası arasında ilişkilerin barışçı şekilde gelişmesi için önemli olduğu belirtilmişti.

Ma Ying-jeou görüşme öncesinde yaptığı değerlendirmede, son görüşmenin iki yaka arasındaki barışın korunmasına yardımcı olacağını belirtmiş ve iki yaka arasındaki işbirliğinin pekiştirilmesi için etkin çaba harcayacaklarını kaydetmişti.

Ma ayrıca, görüşmenin Pekin yönetimi tarafından adaya uygulanan diplomatik tecridin kaldırılmasına da yardımcı olabileceğini umduğunu söylemişti. Ma konuşmasında, görüşmenin adada 16 Ocak'ta yapılacak başkanlık seçimleriyle ilgili olmadığını belirtmişti.

Washington yönetimi de iki liderin görüşmesini olumlu karşıladıklarını belirterek, iki yaka arasında istikrarlı ve barışçı ilişkiler tesis edilmesinin, ABD'nin temel çıkarlarına uygun olduğunu açıkladı.

Tayvan, 1945'te İkinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra Japonya tarafından, o dönem Çin'e hakim olan Çin Cumhuriyeti'ne iade edilmişti. İkinci Dünya Savaşı sonrası Çin'de iktidardaki Milliyetçi Parti (KMT) ile Komünist Parti (ÇKP) arasındaki iç savaş 1949'da Mao önderliğindeki ÇKP'nin zaferiyle sona ermiş ve KMT lideri Chiang Kai-Shek Tayvan'a sığınmıştı.

Çin'i, Soğuk Savaş sebebiyle 1970'lerin başına kadar BM'de Tayvan'daki Çin Cumhuriyeti temsil etmişti. ABD'nin Pingpong Diplomasisi" sayesinde Çin Halk Cumhuriyeti tüm Çin'i temsilen BM'ye kabul edilmişti. Tayvan, o tarihten beri BM, UNESCO gibi uluslararası kuruluşlara katılmak istemiş ve Çin'in engeliyle karşılaşmıştı.

Çoğu Afrika ve Orta Amerika'daki küçük ülkelerin dahil olduğu 22 ülkenin tanıdığı Tayvan, olimpiyatlar gibi uluslararası organizasyonlara Çin Taipei'i (Chinese Taipei) ismiyle katılabiliyor.

"Tek Çin" ilkesi gereği ise Türkiye gibi diğer ülkeler, Tayvan'da kültür dernekleri ve ticari temsilciliklerle yarı resmi olarak temsil ediliyor.

Çin de Tayvan'ın bağımsızlığına karşı çıkıyor ve bu yönde adım atılması durumunda gerekirse askeri müdahalede bulunacağını belirtiyor. CİHAN
07 Kasım 2015 15:02
DİĞER HABERLER