Çirkin iftiralara birinci ağızdan yalanlama geldi!

Çirkin iftiralara birinci ağızdan yalanlama geldi!
Akit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya'nın çirkin iftiralarını, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca yalanladı.

Arafat vakfesini diline dolayarak iftirada bulunan Akit Gazetesi yazarının çirkin iddialarına Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'dan yalanlama geldi. ''Arafat vakfesinden fitne çıkarmaya çalışmak nasıl bir ruh halinin yansımasıdır'' diyen Hidayet Karaca, ortalığı bulandırmaya çalışanların bugünkü hallerini gelecek nesillere izah etmekte zorlanacaklarına dikkat çekti. 

İşte Hidayet Karaca'nın açıklaması...

"Bugün Hasan Karakaya mübarek Arafat vakfesini diline dolayarak bir iftirada bulunmuş. Malesef yalanlarına en kutsalı da eklemiş... 

Meğer Arafat'ta bilinçli olarak Diyanet'in duasına amin denilmemiş.  

Fitnenin nerede olduğunu merak edenler şimdi yazacaklarıma dikkat buyursun lütfen.

Bu yıl kutsal topraklara gitmeyi ve hac farizasını yerine getirmeyi Allah nasip etti.

Bilenler bilir, Türkiye'den gelen kafileler, şirket ya da Diyanet çadırlarıyla Arafat'ın belli bir bölgesinde toplanır. Farz olan ibadet için yerlerini alırlar. Bütün şirketler de Diyanet'in denetimi altındadır.

Ben de yazıya konu olan çadırdaydım. 700 kişiyle birlikte duaların kabul olduğu en makbul zaman diliminde, o mübarek topraklarda vakfeye durup, el açıp Allah'a niyazda bulunmaya gittim.

Ortak ses sisteminden gelen öğlen ezanıyla birlikte bütün çadırlarda öğlen ve ikindi namazları cem ederek kılındı. Ardından güneş batana kadar her anı ayrı bir arınma kurnası olan saatleri değerlendirme zamanı geldi.

Aynı ses siteminden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez beyefendi'nin duası başladı.

Bütün çadır ayakta gözyaşları içinde Sayın Başkan'ın yakarışlarına iştirak ettik. Kendi kanallarımız Mehtap TV ve Samanyolu Haber TV'nin canlı yayınıyla bütün Türkiye, bizzat Arafat'ta olan bizler de omuz omuza ülkemiz için, neslimiz için Sayın Görmez'in dualarına amin dedik.

Yaklaşık bir saat sonra Sayın Başkan vakfe duasını bitirdi. Güneş batana kadar, bir ânı bile zayî etmeden elleri indirmemek gerekiyordu. 

Bütün çadırlar artık kendi içinde Allah'la başbaşa kalmış, vakitlerini O'na (CC) dua dua yalvarmaya ayırmışlardı.

Sonrasında biz de değerli hocalarımız Ahmet Kurucan,  Selman Kuzu, Osman Korkmaz beyefendilerle birlikte nefesimiz yettiği kadar duaya koyulduk. Birlik, beraberlik, af, mağfiret, kardeşlik için yalvardık. Tâ ki güneş batıncaya kadar... Arafat'ta ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık. 

İftira satırlarını köşesine alan başka bir şey mi yapacaktı? 

Arafat vakfesinden fitne çıkarmaya çalışmak nasıl bir ruh halinin yansımasıdır. 

Allah'ım "bu kadar mı" dedim. Bu kadar mı değerlerden uzaklaşmışlar. Fitne ateşine en olmayacak yerden bile odun atıyorlar ...  

Geçen hafta Müjdat Gezen'la alakalı bir yalan haberi arkadaşınızın fısıldamasıyla yazdığınızı söylemiştiniz. Burada durup sormak istiyoruz. Bu sefer bu iftirayı hangi arkadaşınız fısıldadı?

Tablo çok açık. Müslümanların her zamankinden daha çok kardeşliğe, dürüstlüğe, ihlasa, doğruluğa ihtiyacı var. Ortalığı bulandırmaya çalışanlar bugünkü hallerini gelecek nesillere izah etmekte zorlanacaklar.

Allah, fitne/fesatla Alem-i İslam'a ayrılık düşürenleri ıslah etsin. Vesselam..."

05 Aralık 2013 17:40
DİĞER HABERLER