Çocuk İntiharları ve Cinsel İstismar Vakaları paneli
-Sosyal Rehabilitasyon Hizmetleri Daire Başkanı Eraslan:
Koruma altına aldığımız 14 bin fidanımızı, 14 bin
koruyucu aileyle kavuşturmayı hedefliyoruz
(Fotoğraflı-Görün
DİYARBAKIR (A.A) - Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sosyal
Rehabilitasyon Hizmetleri Daire Başkanı Emin Eraslan, koruma altına aldıkları 14
bin çocuğu, 14 bin koruyucu aileyle kavuşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Dicle Üniversitesi Kongre Merkezinde düzenlenen Çocuk İntiharları ve
Cinsel İstismar Vakaları panelinde konuşan Eraslan, çocuk istismarında temel
amaçlarının çocuğun buna maruz kalmadan önleyici hizmetlere ağırlık vermek
olduğunu bildirdi.
Çocuğu birey olarak ele almadan aileyi bir bütün olarak ele aldıklarını
ifade eden Eraslan, şöyle devam etti:
Aileyi desteklemek, çocuklara yönelik kötü muameleyi önlemek ve çocuğun
ebeveynden ayrı kalmaması için ciddi çalışmalar içindeyiz. Ebeveyn bakımından
yoksun bir çocuk duygusal istismara maruz kalıyor. Ailelerin çocuklarına bakmaya
engel gördükleri ekonomik, iletişim ve işsizlik problemi ile mücadele ediyoruz.
Tüm bakanlıklar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, yerel toplum önderleri
ve yerel yönetimlerle işbirliği halinde çalışıyoruz. Koruma altına aldığımız 14
bin fidanımızı 14 bin koruyucu aileyle kavuşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda
Koruyucu Aile Kampanyası başlattık. Ailenin kendi şartları çocuk bakmaya
uygunsa, işsizlik ve ekonomik nedenler çocuk bakmaya engel değil. Devlet olarak
biz o aileyi her yönden güçlendirmekle görevliyiz.
-Hamdolsun bugün sokakta yaşayan çocuk yok-
Eraslan, çocuğun duygusal istismarının önlenmesi ve çocuğun aile ortamında
yetişmesi için tedbirler alındığını ifade ederek, çocuğu ailesi bakamıyorsa
yakınlarına, onlar da bakamayacaksa koruyucu aileye verdiklerini söyledi.
Hamdolsun bugün sokakta yaşayan çocuk yok diyen Eraslan, sokakta yaşayan
tüm çocuklara emniyet güçleri ve illerde oluşturdukları 44 mobil ekip vasıtasıyla
ulaştıklarını belirtti.
Eraslan, sokaktan uzaklaştırılan her çocuğun ailesini güçlendirip, eğitim
verdiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
Çocuğu bir birey olarak ele alıp, aileyi bir bütün olarak güçlendiriyoruz.
Tüm bu çalışmalara rağmen hala çocuğunu sokakta çalıştıran, dilendiren ailelerle
ilgili mevzuatlar doğrultusunda gereken yapılıyor. Bir çocuk ebeveyni tarafından
dilendiriliyorsa Türk Ceza Kanununa göre bu suçtur. Aile tüm bilgilendirmemize
rağmen bu suça devam ediyorsa aile hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.
Hizmetlerimizi yapılandırmak için bakanlık olarak toplumun tüm katmanları ile bir
araya gelerek resmi görüş aldık. 601 sivil toplum kuruluşu, 160 vakıf ve
üniversite ile 81 il baro başkanlıklarına resmi yazı ile görüşlerini sorduk. Bu
görüşler doğrultusunda gerekli yapılandırmayı gerçekleştirdik. Özellikle suça
sürüklenen, suçun mağduru ve istismar mağduru çocuklarla ilgili hizmetlerde
iyileştirmeye gittik.
-Birey feda ediliyor-
DÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, çocuğun cinsel istismarının ve
çocuk intiharlarının toplumun derin bir yarası olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Eyigün, yapılan çalışmalara bakıldığında çocuk istismarının
sosyo-ekonomik durum ve eğitim ile de ilişkili olmadığının görüldüğünü ifade
ederek, Doğu ve Güneydoğu toplumunda maalesef ailenin namusunu koruma bireyden
önce geliyor ve bu uğurda birey feda edilebiliyor. Yani ailenin onuru bireyden
önce geldiği için birey feda edilebiliyor. Aile içi sorunlarda ailenin onuru,
namusu ve şerefi düşünülerek durum yetkililere bildirilmediğinden çocuklar bu
azabı daha çok çekiyor diye konuştu.
Halk Sağlığı Müdürlüğü Çocuk İzlem Merkezinden Dr. Ali Dursun ise
Diyarbakırda merkezin 1 Ağustos 2012 tarihinde hizmete açıldığını ve yaklaşık 7
ayda 43ü kız 51 vaka ile karşılaştıklarını ifade ederek, istismar nedenlerinin
arkadaş çevresi, yabancılar ve erken evliliklerden kaynaklandığını tespit
ettiklerini belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Abdullah Atlı ise Güneydoğuda meydana gelen 250 intihardan
82sinin çocuk yaş grubunda yaşandığını anlatarak, şunları söyledi:
Diyarbakırdaki 63 intihardan 28i çocuk yaş grubunda. İntihar vakaları
13-14 yaşlarında artıyor, 16-18 yaşlarında yükseliş gösteriyor. Bu intiharlar
çocukluk çağı travmaları, fiziksel ve cinsel istismar ile tüm psikiyatrik
hastalıklarda karşımıza çıkıyor. Sosyal çekingenlik gösteren çocuklara dikkat
edilmelidir. Ebeveyn çocuk ilişkisinin kötü olduğu aileler ile anne baba
çatışması yaşanan evlerde yaşayan çocuklarda dikkat eksikliği, davranış bozukluğu
gibi davranışlar intiharı artırmaktadır.
Muhabir: Sema Kaplan-Cihan Eser /Özgür Ayaydın
Yayıncı: A. Fatih Tekcan