‘Damat Bey Fransızca biliyor mu, kendisine yapılan edepsizliğin farkında mı?’

ABD ile ilişkileri kriz noktasına taşıyan AKP iktidarı, yeniden AB kapısına yanaşırken ekonomideki sarsıntıya çare bulmak için ülke ülke dolaşıyor.
Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak'ın geçtiğimiz günlerde bu minvalde Fransız mevkidaşıyla yaptığı görüşmeyle ilgili ilginç bir detay ortaya çıktı.. 

Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan iki bakan arasında görüşme gerçekleşmeden önce Fransa Maliye ve Ekonomi Başkanlığı'nın basına yaptığı duyuruya ilişkin resmi belgeyi yazısında paylaşarak görüşmenin ‘rica minnet’ olduğunu yazdı.

Tercüme edilen metinde, “Geçtiğimiz 16 Ağustos tarihinde Fransız Cumhurbaşkanı Emanuel Macron ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan telefonla görüştükten sonra Bruno La Maire mevkidaşını Bercy'e davet etti” ifadesi yer alırken Takan “Düz bir basın açıklaması olarak görülebilir ancak öyle değil. Metinde çok ince bir Fransız diplomasi dili devreye girmiş” dedi:

“Dışişleri Bakanlığı'ndaki deneyimli diplomatik kaynaklar da teyit ettiler; görüşmenin ‘rica’ ile gerçekleştiği vurgulanıyor. Burada, sadece Fransa değil, dünya kamuoyuna verilen mesaj ve Damat Berat Albayrak'ı küçültme, hafife alındığına dair edepsiz bir kurnazlık var. Fransız kaynaklar da, iki Bakan arasındaki görüşmenin, Macron'un, ‘Tayyip Erdoğan'ın isteği üzerine kabul ettim’ deyip Bruno Le Maire'e talimat vermesi üzerine gerçekleştiğini söylüyor”

Söz konusu kaynakların görüşmenin içeriğini dair ise "Kayınpederinin söylediklerinin aynısı sürekli söyleyen bir.... bulduk karşımızda" dediklerini öne süren Takan, “Görüşmenin büyük bir bölümünde Fransa tarafı banka kredi borçlarının geri dönmesi üzerinde durmuş” iddiasında bulunuyor.

“Peki, şu sıralar, Türkiye ile Avrupa arasında estirilen yalancı bahar havasının ardındaki gerçekler neler?” sorusuna cevap arayan Takan, deneyimli diplomatik gözlemcilerin şunları söylediğini aktarıyor:

"Türkiye'deki ekonomik krizden dolayı Avrupalılar paniğe kapıldı. Çünkü, Türkiye'nin kısa vadeli borçlarının  yüzde 90'ı Avrupa bankalarına. Avrupalılar, kendi banka sistemlerinin  zarar görmesini istemiyorlar. Kopenhag kriterleri falan umurlarında değil. Avrupa, kendi banka sistemlerinin zarar görmemesine yönelik mali ve siyasi anlaşmalar yapma peşine düştü. Kendi bankalarının zarar görmeyeceği şekilde Türkiye'ye destek verecekler. Yüksek faizde  para vermeyi Türkiye'ye kabul ettirebilirler. Bir de Türkiye Avrupa'ya mülteci göndermesin yeter.”

31 Ağustos 2018 12:54
DİĞER HABERLER