Mersin'den insanlık dışı muamele ile 9 gün boyunca sorgulaması süren 50 kişiden 10'u tutuklandı 40'ı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında yerel gazeteciler Recep Özcan ve  Kemal Han da bulunuyor. Avukat Yusuf Özer,  bir gizli tanığın ifadesinde "Adana'da seçimler öncesi gazete çıkarmışlar, bu gazeteyi örgütün talimatıyla çıkarttıkları zannediliyor" dediğini belirtti. 

Özer, "Tek söylem bu. Bu dayanarak gösterilerek müvekkilim tutuklandı" dedi. Olayın aslının bambaşka olduğunu kaydeden Özer, şu bilgileri verdi: "Adana'da seçime yönelik bir siyasi parti lehine çıkartılmış bir gazete. Yerel seçimlerde partinin icraatlarını anlatan iki üç sayılık bir gazeteydi. Her seçimde yapılan bir icraat. Bu asla suç olamaz. Mersin dosyasında görülen şu: Muhalif beyanda bulunmayacaksın. Gazete çıkartmayacaksın. Bunun bastırılmasına yönelik bir operasyon. 

Tutuklanan gazetecilerinz tek icraatı bir gazete çıkarmak. Gazete çıkarıp dağıttı diye hükümeti devirmek ve darbeye teşebbüsle yargılıyorsun. İnsan şok oluyor. Memleketin geldiği durum çok vahim." 

24 Mayıs'ta Mersin merkezli 15 ilde düzenlenen nefret operasyonunda aralarında öğretmen, bankacı, iş adamı, polis, esnaf ve gazetecilerin bulunduğu 50 kişi ‘hükümeti devirmek' gibi kalıp suçlamalarla gözaltına alındı. 9 gün boyunca süren ifade işlemi adeta işkenceye dönüştü. Gözaltındaki isimlere ilk gün, yatak verilmedi. Yemekten dahi mahrum bırakılan bazı kişiler şeker hastalığı nedeniyle hastanelik oldu. Tek hakimle 9 gün boyunca işkenceye dönen ifade işlemlerinin ardından 10 kişi tutuklandı.

Yargılamanın ağır şartlarda yapıldığına dikkat çeken Özer, "Bir hakim gece gündüz 50 kişinin dosyasına baktı. Benim müvekkilim sabah 4'te ifade verdi. Bu şartlarda insanlara savunma haklarından bahsediliyor. Koridorda yemeklerini yediler, orada namaz kıldılar. Koridorda uyudular. Hakim de bu ağır şartlara dayanamadı ve hastaneye kaldırıldı. Günlerce psikolojik ve fiziki şiddete maruz kaldılar. Bu şartlarda tutuklama kararı verildi" ifadelerini kullandı.