Silahlı saldırıda öldürülen Sinan Ateş’in faillerinin yargılandığı davanın ilk duruşması 4’üncü günde devam ediyor. Mahkemede ifade veren Ayşe Ateş, Sinan Ateş'in kendisini öldürtmek için MHP'li yöneticiler Ulvi Yönter ve Semih Yalçın'dan talimat alındığını söyledi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davası kapsamında tutuklu 22 sanığın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kampüsü’nde yargılanması sürüyor.
Duruşmaya 1 saat ara verildi, Mahkeme bir sonraki oturumuna 13:05'te başladı. İfade verirken fenalaşan Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, mahkemeye geri dönerek ifade vermeye devam etti.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, davanın ilk üç duruşmasına 22 sanık ve 19 sanık avukatı savunmalarını yaptı.Bugün davanın 4. duruşması yapılacakken, sanık avukatlarının savunmalarını tamamlamaları ve şikâyetçilerinin ifadelerine başlanması bekleniyor. Bu kapsamda şikâyetçi Ayşe Ateş, duruşmada ilk kez konuştu.
DÖNEMİN ASAYİŞ ŞUBE MÜDÜRÜNDEN SUÇ DUYURUSU: OLCAY KILAVUZ'UN EVİNDE YAKALADIK
Sinan Ateş soruşturmasında görev alan dönemin Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Özay’ın ‘Sinan Ateş’i azmettiren olarak davada yargılanan Tolgahan Demirbaş’ın sokakta gözaltına alındığına” yönelik çıkan haberler hakkında suç duyurusunda bulundu. Gökay, dilekçesinde “Tolgahan Demirbaş’ı biz dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde yakaladık” dedi. Şikâyetçi avukatları, Süleyman Kava ve Ali Yücel duruşmada bu durumu belirterek, Gökay’ın dilekçesinin davaya getirilmesini ve Gökay’ın duruşmada dinlenmesini talep etti.
Özay’ın dilekçesine göre "Demirbaş'ın Kılavuz'un evinde değil, sokakta yakalandığına" yönelik tutanağın sahte olduğu öne sürüldü.
‘BAŞKAN GERÇEKLERİ DİNLESİN’
Verilen aranın ardından Ayşe Ateş’in ifadesinin alınmasına geçti. “Sinan’ın katlinde dahli bulunanlardan başsağlığı kabul etmiyorum” diyen Ayşe Ateş, “Bugüne değin senaryolarınızı dinledik. Şimdi başkan gerçekleri dinlesin. Burada 4 gün senaryo ürettiler. Hatta ileri giderek, ‘Sinan’ı Selman vurdu’ dediler. Emri kim verdiği bilinmesine karşın, Selman dediler” ifadelerini kullandı. Ayşe Ateş, olay anı kamera görüntülerine ilişkin; “’Eray Sinan’ın ayaklarına vurdu, kameralarda sabit’ dediler. Ne anlatıyorsunuz siz? Ben size anlatayım kamera görüntülerini. Kiralık katil geliyor Sinan’ın belden üstünü hedef alıyor. Sinan bilinci kapalı bir şekilde yere düşüyor. Eray Sinan’ı öldürmüş oradan kaçmış. Kime ne anlatıyorsunuz? Devletin namusunu leke sürüyorsunuz” dedi.
‘TUVALETE BİLE GİDEMEZLER’
Sinan Ateş’in Ülkü Ocakları Başkanlığı’ndan istifa etmesinin ardından aralarında geçen diyaloğu anlatan Ayşe Ateş, “Bana; ‘Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım beni öldürmek için kiralık katil arıyorlarmış’ dedi. Bunu dedikten sonra eşime itibar saldırıları başladı. Yiğit’in talimatıyla Kadir Ensar Ejder’e ait Orkun Haber Ajansı üzerinden itibar suikastı başladı. Benim eşimde ocak başkanlığı yaptı, bilirim. Ülkü Ocakları başkanının talimatı olmadan tabiri caizse tuvalete bile gidemezler” diye konuştu.
‘EMRİ YÖNTER VE YALÇIN VERDİ' İDDİASI
“Ben MHP ve Ülkü Ocakları’nın içine sızmış suç çetesini hedef alıyorum” diyen Ayşe Ateş, sanık avukatlarının Sinan Ateş’in “birilerini dövdürdü” iddialarına yönelik, “Evet, Sinan birilerini dövdürttü. Karşıma aldım; ‘Sinan sen temiz bir adamsın. Yapma. Eğer böyle yapacaksan Ülkü Ocakları Başkanlığı’nı da bırak’ dedim. Bana, “Ayşe ben sadece genel merkezden gelen talimatı yapıyorum. Yoksa bize de zarar gelecek’ yanıtını verdi” dedi. Ayşe Ateş, daha önce polise verdiği ifade söylediği ancak daha sonra kızlarının annesiz de kalmaması için söylemediği isimleri açıklamak istediğini belirterek Ateş'in ölüm emrini MHP MYK üyesi ve İstanbul Milletvekili Ulvi Yönter ve MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın'ın verdiğini mahkeme salonunda aktardı. Davaya damga vuran ifadeler şu şöyle:
“Ben 4 gündür buraya bakınca umudu kaybettim. Muhtemelen bunların yarısı tahliye olacak. Biz de acımızla yaşayacağım. Ben anladım ki, ben saklasam da beni öldürecekler. Ben ölünce yanımda mezara gitmeden burada kalsın diye anlatacağım. Sinan başkanlıktan ayrılınca bana; ‘Ayşe, İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın beni öldürtmek için Olcay Kılavuz’a ve Ahmet Yiğit Yıldırım’a talimat vermiş. Onlarda beni öldürmesi için kiralık katil arıyorlarmış’ dedi.
Ayşe Ateş, verdiği yeni ifadelerin dosyaya eklenmesini, dosyadan çıkarılan 17 kişinin dosyaya eklenmesini ve yeni verdiği isimlerin ifadesinin alınmasını istedi.
SELMA ATEŞ: MADALYA VEREYİM ONU TAKIN
Ayşe Ateş’in konuşmasının ardından Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş Kazancı konuştu. Selma Ateş, sanıklara yönelik; “Gözüme neden bakamıyorsunuz? Suçsuz olsaydınız biz de sizinle aynı ıstırabı yaşadık derdiniz. Kardeşimin davasında siz tutuklularla birlikte değil miydiniz?” diye sordu. Selma Ateş, sanık Çağlar Zorlu’ya yönelik; “Bir tanesi MİT’çi. Sen mitin mensubusun. Tabii ki görevini getirmek zorundasın. Buradan çıkarken siz dışarı çıktıktan sonra avukatlar sınıkları alkışlayarak çıktılar. Hâkim bey size soruyorum; burada kardeşini, eşini kaybeden aile var. İnsan bunu yapar mı sanığını alkışlayarak çıkarır mı? Madalya getiriyim bari onu takın. Hukukçusunuz belki benim avukatım olabilirdiniz. Benim annem iki gündür zor ayakta durdu. Ben kardeşimin ölüm videolarını izledim. Bir ablaya bu yapılır mı? Ben kardeşimin annesi, babası oldum. Bu nasıl bir insanlıktır?” dedi. “Sinan Ateş öldü her şey bitti mi? Bu dünya sultan Süleyman’a kalmadı, kimseye kalmayacak. Hiçbirine hakkımı helal etmiyorum, yaşadığım acıların bin katını yaşasınlar istiyorum” diyen Selma Ateş, “Adalet diye bir şey varsa ben bunu görmek istiyorum. Sinan Ateş’in kanının yerde kalmasını istemiyorum. Benim kardeşim katledildiyse bundan sonra bir sürü kişi katledilecektir. Biz Sinan Ateş’ler ölmesin istiyoruz” ifadelerini kullandı.
SEVDA ATEŞ: SİNAN'I ÖLDÜREN MHP'NİN İÇİNDE
Sinan Ateş’in diğer ablası Sevda Ateş Yörükoğlu, Sinan Ateş’e kimsenin destek olmaması için eski MHP Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’e saldırı yapıldığını ileri sürdü. Sevda Ateş, “Planlı ve organize bir şekilde kardeşimi katlettiler. Olcay ve Ahmet’in talimatıyla yapıldı bu iş. Sinan’a birkaç yerde suikast girişimi yapıldı. Eray, Sinan’ı öldürmüş olabilir. Doğukan azmettiren olabilir. Ama Sinan’ın katilleri ne Eray ne de Doğukan’dır. Sinan’ı öldüren MHP’nin içindeki bu insanlardır. Bu insanlar arasında (sanıklar için) olaya karışmayanlar da vardır. Onlar da aklanacaktır” diye konuştu.
ATEŞ'İN ANNESİ İFADE VERİRKEN FENALAŞTI, DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, mahkemede ifade verirken fenalaştı. Sağlık görevlileri salona girdi.
Oğlunun ölümünden duyduğu üzüntüyü anlatan Saniye Ateş, “Bunlar maşa. Oğlumun katilleri çıkacak ve burada hesap verecek. Benim oğlum haram yediyse vebali benden çıksın. Torunum bana geçenler de ‘Babamın sakalı çıkmıştır. Kesmek lazım’ dedi. Yürek buna nasıl dayanır” dedi. Bu sözlerini ifade ederken Saniye Ateş fenalaştı. Yakınındakiler müdahale etmeye başlarken Ayşe Ateş, sanıklara doğru, “Bu kadın burada ölürse hesabını sizden sorarım” diye bağırdı. Duruşmaya ara verildi. Ara sağlık görevlilerinin Saniye Ateş’e müdahale ettiği öğrenildi.
’22 KEZ ÖLDÜM’
Sanık avukatlarının savunmasının ardından şikâyetçi ifadelerine geçildi. Şikâyetçi ifadeleri Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş’le başladı. Saniye Ateş, “Ben ölü biriyim. Ama 4 gündür burada 22 kez öldüm. Sanki benim oğlum kendini öldürmüş gibi anlatıyorlar” dedi. Saniye Ateş, Sinan Ateş’in tehditler aldığını ileri sürerek, “Bir gün çelik yelekle yanıma geldi. Bana ‘Benim ipimi çektiler. Babama söyleme’ dedi. Belki korurlar diye düşündüm. Oğlum 12 yıl İsmet Büyükataman’ın danışmanlığını yaptı” şeklinde konuştu.
‘'KANINI KILAVUZ, BULUT, YALÇIN VE YÖNTER'E SOR''
Saniye Ateş, Sinan Ateş’in eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’ın öldürdüğü iddia edilen Emrullah Kaplan’ın abisiyle telefonda görüştüğünü anlatarak, “Oğlum, ‘Senin abinin kanı bende değil. Onun kanını Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım, Semih Yalçın ve İzzet Ulvi Yönter’e sor’ dedi. Anne ben ne yapayım diye bana sordu. Oğlum Devlet Bahçeli’ye söyle dedi. Ulaşmaya çalıştı, ulaşamadı” ifadelerini kullandı.
''BAHÇELİDEN HABERSİZ ÇAY İÇİLMİYORDU''
Sanık Emre Yüksel’in kullandığı ve Ülkü Ocakları’na ait olan araç hakkında Saniye Ateş, “O araç benim oğlum döneminde makam aracı olarak alındı. Oğlum dışında kimse kullanamazdı. Ocakta Devlet Bahçeli’den habersiz çay içilmezdi. Oğlum öldürülmek için mi başkan yapıldı?” diye sordu. “Defalarca benim oğlumu takip ettirdiler” diyen Saniye Ateş, “İnsan öldürmek bu kadar basit mi? O halde ben de kısasa kısas istiyorum. Ben onların vicdanına bırakıyorum” dedi. Ayşe Ateş, Saniye Ateş’in bu sözüne karşılık, “Olmayan vicdana bırakılmaz” dedi.
Saniye Ateş verilen 1 saatlik aranın sonrasında salona geri geldi. İfadesini vermeye devam etti.
''OĞLUMUN KATİLİNİ BULMALI''
Verilen aranın ardından Saniye Ateş salona geri döndüğü görüldü. Mahkeme başkanı Saniye Ateş’in ifadesini tamamlaması için söz hakkı verdi. Sanık Doğukan Çep’in Ayşe Ateş’e yönelik tehditkâr hareketlerine yönelik, “Doğukan Çep kızıma bakıyor. Onu da mı öldürmek istiyor? Demek ki, bunların arkasında birileri var ki, bunları rahat yapabiliyor” dedi. İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz, Semih Yalçın ve Ahmet Yiğit Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirten Saniye Ateş, “Devlet Bahçeli oğlumun katilini bulmalı. Oğlum onun sözünden çıkmazdı. Benim oğlumu öldürtmek için mi Ülkü Ocakları Başkanı yaptı?” diye sordu. Sanıkların davanın başından beri Selman Bozkurt’a yönelik “Sinan Ateş’i vuran kurşun ona aitti” iddialarına ilişkin, “Selman asla oğlumu vurmazdı. O çocuğun üstüne atmaya çalışıyorlar. Onları ben büyüttüm, biliyorum onları” ifadelerini kullandı.
GÜLTEKİN UYSAL VE AHMET DAVUTOĞLU KATILDI
Davayı siyasetçilerde yoğun bir ilgiyle takip ediyor. Bu kapsamda bugünkü duruşmaya Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanları Murat Bakan, Meryem Gül Çiftçi Binici ve milletvekili Sibel Suiçmez salonda yer aldı. Uysal, Ayşe Ateş’in yanında oturdu.
ÇEP’E BAŞKANDAN UYARI
Mahkeme başkanı, azmettirici olarak yargılanan sanık Doğukan Çep’in dünkü duruşmada şikâyetçi tarafına yönelik yaptığı baş hareketleri nedeniyle uyardı.
Mahkeme başkanı, “Doğukan Çep’in tuvalet ihtiyacı için jandarma eşliğinde getirilip götürülürken, müşteki tarafında oturan izleyicilere yönelik tehdit anlamına gelecek baş sallama hareketleri yaptığı görülmüştür. Doğukan Çep uyarılmıştır” dedi.
Doğukan Çep itiraz etmek isteyince; “Anladın değil mi Doğukan? Tamam! Otur yerine” uyarısında bulundu.
ÖZEL SALONA GİRİŞ YAPTI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yine duruşmaya katılan siyasetçi oldu.
Duruşmaya sanık avukatlarının ifadeleri ve taleplerinin alınmasıyla başlandı. Sanıkların avukatlarının alınan ifadeleri şöyle:
SELMAN BOZKURT: ABİ SİLAH KURULU. VER, BİRŞEY OLMASIN
Selman Bozkurt, konuşmasında olay gününü anlattı. “Sinan Ateş halamın oğlu ve bacanağım olurdu. Abim olurdu. Abi-kardeş hukukumuz öz gibiydi” diyen Bozkurt, olay gününü şöyle anlattı:
“Olay günü sabahı ofise gittik. Yarım saat sonra Ahmet Keçik geldi. Ahmet Keçik abimin öğrencisi olurdu. Abim, ‘Zamanı geldi. Abdest alıp namaza gidelim. Bunlar yine bana tehditlerde bulunuyor. Dikkat edelim’ dedi. Camide bana gel der gibi işaret etti. Yanındaki iki silahtan birini bana vererek, ‘Al şunu belime ağrı yapmasın’ dedi. Çıktığımızda ofise doğru yürümeye başladık. Solda transit bir araç solda normal bir araç vardı. Şahıs (Eray Özyağcı) arabaların arasında çömelik bir vaziyette çıkarak art arda ateş etti. Abim vurulup yere yığılınca ben müdahale etmek isteyince bana da ateş etti. Yaralandım. Abimi de o vaziyette görünce yere yığıldım. Sonra Ahmet, ‘Abi silah kurulu. Ver bir şey olmasın’ dedi. Sonrasında zaten hastaneye kaldırıldım.”
SANIK AVUKATLARINDAN BOZKURT'A SORULAR
Sanık avukatları Selman Bozkurt’a soru sorma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti Bozkurt’un olay tanığı olduğu için talepleri kabul etti. Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun Bozkurt’a soru yöneltti. Tosun ve Bozkurt arasında geçen diyalog şöyle:
“Tosun: Eray bel altını mı, üstünü mü hedef aldı?
Bozkurt: Şahıs eğilir vaziyetteydi. Hedef aldığını düşünmüyorum. Kolları düz vaziyette orta kısma ateş etti
Tosun: Sinan Ateş’in size verdiği silahtaki kurşun markaları neydi?
Bozkurt: Bunu bilmem mümkün değil. Şahsi silahıydı.
Tosun: Ahmet Keçik’e silahları götürmesi için talimatı siz mi verdiniz?
Bozkurt: Silahım kurulu vaziyetteydi. Bir şey olmasın diye aldı.
Tosun: Sinan Ateş’in başka telefonu var mıydı? Başka kişilerle de facetime aracılığıyla görüşüyor muydu?
Mahkeme başkanı: Bu soru ne alaka avukat hanım?
Tosun: Müvekkilimle maktul arasındaki sorunun başlaması bir facetime konuşmasına dayanıyor. Onun bilgisinin gelmesi için bu soru önemli?
Mahkeme Başkanı: Tamamdır. Yanıtla.
Bozkurt: Tek telefonu vardı. Şahsi telefonu olduğu için nasıl konuştuğunu bilemiyorum.
'‘GİREN 4 KURŞUN ÖLÜMCÜL''
Şikâyetçi avukatları, sanık ve avukatlarının ifadelerine yönelik eleştiri ve itirazlarını dile getirdi. Avukat Şeydanur Tefenni, sanık tarafının “öldürmeye değil, ayaklarından vurmaya gittik” savunmasına yönelik, “Maktulün vücuduna 5 kurşunun girip 3 kurşunun çıktığını otopsi raporundan anlıyoruz. Raporda giren 4 kurşunun tek başına ölümcül olduğu geçiyor. Sağ ayaktan giren kurşunun uyruk kemiğini kırıp damarları zedelediğini, sol ayaktan giren kurşunun da yaşamsal damara zarar verdiği yazıyor. Eray Özyağcı’dan çıkan kurşunlar ölümcül olmuştur” dedi.
'‘11 SANIK İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ’'
Şikâyetçi avukatı Fatih Güneş ise davanın ilk 3 duruşmasında 11 sanığın ifadesini değiştirdiğini belirterek, “18 aydır konuşulmayan bir konuyu dile getirdiler. Özyağcı, ilk defa ‘Mustafa Kemal’ diye bir arkadaşından bahsediyor. Kim bu Mustafa Kemal, gelsin konuşsun. Bu dosyadan artık siyasetin elini çekmesi gerekiyor. Yapılması gereken, dört başı mamur yeni bir iddianamenin hazırlanması gerekiyor. Buradaki bazı sanıkların suçsuz olduğunu düşünüyorum. Sayıları bende kalsın. Bu talep onlar için de önemli” ifadelerini kullandı.