Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasa çalışmaları konusunda partililerle birlikte sivil toplum örgütlerine, akademisyenlere çağrıda bulundu. Davutoğlu, "Gelin tartışalım, hiçbir ön şartımız yok." dedi.

Afyonkarahisar'da başlayan AK Parti İstişare Kampı'nın açılışında konuşan Başbakan, yeni anayasa çalışmalarıyla birlikte gündemdeki konuları değerlendirdi. Doğu illerindeki operasyonların kamu düzeni sağlanıncaya kadar devam edeceğini, taviz verilmeyeceğini kaydeden Ahmet Davutoğlu, sınırdaki çatışmalar konusunda ise Türkiye'nin barış için üzerine düşen gayretleri göstermeye devam ettiğini dile getirdi. Davutoğlu, Türkiye'nin yüzde 4 büyüme gösterdiğini, seçim öncesi verdikleri vaatlerin de yüzde 30'unu gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Hiçbir cinayet şebekesi, hukuktan, adaletten, merhametten bizi uzaklaştıramayacaktır. 2015 yılı siyasi yolumuzda çok önemli bir eşikti. CHP ve MHP o zor günlerde elini taşını altına koymadı, sorumluluktan, milletin yolunda hizmet etmekten kaçındılar. 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 arasında Türkiye yönetilmesi zor bir süreçten geçti. Ameliyatlara, operasyonlara, kaosa geçit vermedik. Ülkemizi, milletimizi hedef alan operasyonlara büyük bir kararlılıkla karşı durduk. Başımız hiçbir zaman öne eğilmeyecek dedik ve eğdirmedik. Sorumluluğumuzun farkındayız. 7 Haziran'da en güzel cevap verildi. 7 Haziran'dan 1 Kasım seçimlerine kadar ülkeyi hükümetsiz bırakmadık.

'ÜLKEMİZ ÜZERİNDE AMELİYAT YAPILMAK İSTENDİ'

Afyonkarahisar'da yakılan meşaleden hiçbir taviz vermedik. Bu davayı şahsi çıkarları için kullananlara fırsat vermediğimiz gibi bundan sonra da fırsat vermeyeceğiz. Fedakar insanların hukukunu hiçbir fırsatçıya çiğnetmeyeceğiz. Suruç saldırısıyla birlikte ülkemiz üzerinde ameliyat yapılmak istendi. Biz gerektiğinde her türlü riski alırız. Ama bu ülkenin milletin kaderini bir saniye bile düşman ellere teslim etmeyiz. Terör dalgasında gerekli tepkiyi vermemiş olsaydık Türkiye bugün birilerinin bazı merkezlerde planladığı gibi kaosa sürüklenebilirdi. Bu ülkeye aşığız, tek bir zerre toprağı için canımızı vermeye hazırız. Bizim aramızda etnik milliyetçilik olmaz. Sadece Türkiye milliyetçiliği olur. 1 Kasım'da halk kazandı, terörün yanında olmadığını gösterdi. Kullandıkları oylarla bunları gösterdiler.

'VAATLERİMİZİN YÜZDE 30'UNU GERÇEKLEŞTİRDİK'

AK Parti'nin yüklendiği bu misyon, ayrım yapmadan hizmet etme misyonudur. Milletimizin ve devletimizin birlikte güçlenmesidir. Her reformun amacı 78 milyonun refah ve mutluluğudur. 1 Kasım'da milletimize verdiğimiz sözlerin arkasındayız. Vaatlerimizin yüzde 30'unu gerçekleştirdik. Bol keseden atan 'iki anahtar vereceğiz' diyenleri hatırlamak lazım. 1 Kasım'dan bu yana 2 ay geçti. Hükümetin kurulmasından sonra geçen bir aya yakın zamanda da vaatlerimizin yüzde 30'unu gerçekleştirdik. Üçüncü köprülerin açılışının toplu nikahla yapacağız. Ayrıca bütün işçilere de birer ikramiye verilecektir. Biz bugüne kadar milletimize verdiğimiz bütün sözleri tuttuk. Eski Türkiye, kendi kabuğuna çekilmiş bir ülkeydi. Yeni Türkiye ise önüne konulan engelleri aştı, kabuğunu kırdı, yönünü dünyaya çevirdi. Ekonomimiz büyüdükçe yeni istihdam alanları oluşuyor. Milletimizin refahı yükseliyor. Bütçe disiplininden taviz vermedik vermeyeceğiz. 2015 yılında büyüme ikinci çeyrekte yüzde 4 büyüdük. İki seçim arasında iş dünyasına ve millete güven verdik. 2016 yılı daha da başarılı bir yıl olacak. Atılımlar devam edecektir. Ekonomik büyümenin yansımasının iş dünyasında görebiliyoruz. 6,9 milyon kişiye istihdam alanı sağladık. 1 milyon kişiye seçim döneminde istihdam sağladık.

"YENİ DÖNEM SİYASET VE DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİRECEĞİZ"

Önümüzdeki dönemde siyaset ve demokrasiyi güçlendireceğiz yeni bir anayasa yapacağız. Bütün partilerin gündem maddesi olmalı. Günü birlik tartışılmamalı. Yeni anayasa bu AK Parti'nin meselesi değildir tüm Türkiye'nin meselesidir. Buna seyirci kalanlar sorumluluğunu üstlenir. Yeni anaya nasıl bir ülke olacağınızın cevabını verecektir. Mevcut anayasa birçok sorunlarını kaynağını oluşturmuştur. Yaşanan sıkıntının temelinde anayasamızın üzerine inşa edilen darbeci zihniyettir. Yeni anayasa Devletin millet için olduğu bir anlayışla yazılmalıdır. Yepyeni sivil bir anayasa yapılmalı. Türkiye mevcut anayasa ile yamalı bohçaya dönen bir anayasa ile yol alamaz. Siyaset kurumunun görevi anayasa maddelerinde değişiklik yapmak değil, yepyeni bir anayasayı millete sunmaktır. Biz gerekli adımları attık. Bu konuyu sadece başkanlık sistemi polemiğine çekmek doğru değildir. Bu tavrın hiç kimseye faydası yoktur. Başkanlık sisteminin Türkiye için gerekli olduğunu sürekli dile getiriyoruz. Sivil toplum örgütleri, akademisyenlere, partilere çağrıda bulunuyoruz; Küçük hesaplar yapmayalım özgürlükçü bir anayasa yapalım her türlü tartışmaya açığız. Hiçbir ön şartımız yoktur. Anayasa uzlaşma komisyonun yaptığı çalışmalar sonrasında en doğru yöntemi bulmaya çalışacağız. Şimdi vakit Türkiye için en doğru olan yöntemi, yapıyı inşa etme zamanıdır."

"KAMU DÜZENİ SAĞLANINCAYA KADAR OPERASYONLARA DEVAM EDECEK".

Bazılarının terör örgütünün sözcülüğünü yaptığını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bu ülkenin kardeşliğine barikat kuramazlar. Toplumsal huzuru bozmasına müsaade etmeyeceğiz. Hendekleri çukurları savundukça kazdıkları çukurlara kendileri düşerler. Dünyanın hiçbir yerinde terör siyasetçiler tarafından bu denli teşvik edilemez, yüceltilemez. Terör faaliyetlerine karşı bütün siyasetin omuz vermesi gerekiyor. Üç beş terör şakşakçısına hiçbir boyun eğmeyiz. Kamu düzeni huzur sağlanacağına kadar demokrasi ve huzur operasyonlarına devam edeceğiz. Baskılara rağmen kararlılıkla duran vatandaşlara teşekkür ediyorum. Bölgenin terörden arındırılmasın istiyoruz. Bunun içinde tüm dünya milletlerine çağrıda bulunuyoruz. PKK ve DEAŞ'a karşı ulusal güvenliğimizi sağlamak için mücadele devam edecektir. Bütün terör olaylarını terör unsurlarının temizlenmesine barışın hakim olmasını bölge halkının barışa kavuşmasın temenni ediyoruz. Türkiye barışın tesisi konusunda samimi gayretlerini sürdürüyor. Herkesin de barış için çaba göstermesi gerekiyor. Biz bölgemizde her türlü çatışmadan ve gerilimden arındırılmasını istiyoruz. ABD, Rusya, İran'a da körfez ülkelerine çağrımız aynıdır. İnsanların ölmesine seyirci kalmayın. Suriye'de insanların ölmesini izlemeyin, merhamet edin. Suriyeli kardeşlerimize açık kapı politikamız sürecektir." CİHAN