Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokağa çıkma yasağının 8 günden beri devam ettiği Şırnak'ın Cizre ilçesinde halkın açlıkla karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı 'Halkın bütün ihtiyaçları karşılanıyor' açıklamasına tepki gösteren Demirtaş, "O zaman bırakın da gidip sizin halka yaptığınız hizmetleri yerinde görelim. İnsan boyu kadar yalan yatar. Utansınlar. 11 tane sivil katlettiniz orada, ekmek yiyemiyor insanlar. Orada buğday kaynatıp yiyor insanlar. Kuyulardan çamurlu sular çekiliyor. Bebek maması yok, gönderemiyoruz. İki gündür İdil'de 2 TIR su hazır ama izin verilmiyor ki gönderelim." dedi.

'ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI ANAYASAYI TAKMIYOR BİZ NİYE TAKALIM?'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün partisin grup toplantısını Şırnak'ın İdil ilçesinde yaptı. Belediye kültür merkezindeki toplantının ardından Cuma namazı için camiye geçen Demirtaş, daha sonra çeşitli görüşmeler yapmak üzere Mardin'e doğru hareket etti. Mardin'in Midyat ilçesi çıkışında Cizre'ye gitmek için oturma eylemi düzenleyen yaklaşık 150 avukatla yolda görüşen Selahattin Demirtaş, Cizre'deki sokağa çıkma yasağının hukuksuz olarak uygulandığını söyledi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye, yolda yaşadığı ilginç bir diyaloğu anlatan Demirtaş, "Yaptıklarının hukuksuz olduğunu söyleyince bir kolluk görevlisi bana 'Ülkenin Cumhurbaşkanı Anayasayı takmıyor biz niye takalım?' dedi. Yani ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı kanunları takmıyor, Anayasayı çiğniyorsa buraya gelene kadar uygulama noktasındakilere şaşırmamak lazım. Çünkü balık baştan kokmuş. Günlerdir burada kanun ve yasa çiğneniyor. Cizre'de sokağa çıkmak yasak, ancak şuanda Mardin'den çıkmaya bile izin yok." dedi.
Demirtaş, vatandaşın seyahat hakkının engellenmesine yönelik bir karar olamayacağını vurguladı.

'IŞİD BİLE KUŞATTIĞI YERLERDE KİMSEYİ SUSUZ BIRAKMIYOR'

Cizre halkının büyük bir zulümle karşı karşıya olduğunu anlatan Selahattin Demirtaş, şöyle konuştu: "Sokağa çıkma yasağıyla uygulanan zulüm politikaları coğrafyamızda eşine az rastlanır bir uygulama. Mesela IŞİD bile kuşattığı yerlerde kimseyi susuz bırakmıyor, insanları ekmeksiz ve aç bırakmıyor. Tamam IŞİD dünyanın en zalim örgütü, yasadışı bir terör örgütü en azından. Fakat seçimle işbaşına gelmiş ve kendisine Müslümanım diyen hükümet, Müslümanları günlerdir cenazesini defnedemeyecek pozisyona düşürmüştür. Cenazeye şuan işkence yapılıyor. Aileler kendi evlerinde cenazeler kokmasın diye buzlarla soğutucularla cenazeyi korumaya çalışıyorlar."

'İKİ GÜNDÜR İDİL'DE 2 TIR SU HAZIR İZİN VERİLMİYOR GÖNDERELİM'

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cizre halkın tüm ihtiyaçlarını karşıladıkları yönündeki beyanına da cevap veren Demirtaş, 'O zaman neden Cizre'ye gitmemize izin vermiyorsunuz?' sorusunu yöneltti. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğru yalan bıraksalardı gitseydik görseydik. Hükümetin oradaki, Davutoğlu'nun oradaki hizmetlerin dolayı keşke mahcup olsaydık. Hükümet orada ekmek dağıtmış, su dağıtmış insanlara o kadar iyi bakmış olsaydı keşke biz Cizre'ye gittiğimizde mahcup olsaldık. Niye bırakmadınız, neyi gizliyorlar. İnsan boyu kadar biraz yalan atar. Utansınlar 11 tane sivil katlettiniz orada, ekmek yiyemiyor insanlar. Orada buğday kaynatıp yiyor insanlar. Kuyulardan çamurlu sular çekiliyor. Bebek maması yok, gönderemiyoruz. İki gündür İdil'de 2 TIR su hazır izin verilmiyor gönderelim. İsrail Gazze'ye yılladır ambargo uyguluyor. Oradakileri aç ve susuz bırakarak insanları teslim almak istedi. Alabildi mi? Gazze halkı ambargo sürecinde İsrail'e teslim oldu mu? Dönüp Cizre'ye baksın. İsrail'in yaptığının aynısını Cizre'ye yapıyor. Cizre halkı sana teslim olur mu, olmaz."

'BİZE 400'DEN FAZLA SALDIRI OLDU AMA BAŞSAVCI BANA SORUŞTURMA AÇTI'

HDP'ye yönelik saldırıları değerlendiren Demirtaş, kendilerine şuana kadar 400'ün üzerinde saldırı olduğunu söyledi. Demirtaş, "Parti binalarımız yakıldı, yıkıldı. Günlerdir insanlar sokaklarda linç ediliyor. Kürt oldukları için esnafların işyerleri yakılıyor. Mevsimlik işçiler Kürt olduğu için darp ediliyor. Dikkat ederseniz bu dört beş günlük süre içerisinde yargının açabildiği tek soruşturma, bana karşı açtığı soruşturmadır. Başka da bir soruşturma açılmadı. Ölen, yaralanan, yakılan, yıkılan biziz. Cumhurbaşkanının talimatıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı benim hakkımda soruşturma açtı." ifadelerini kullandı.

'ADALETİ AYAĞA KALDIRMASI GEREKENLER, MAALESEF BÜTÜN ADALETSİZLİĞİN BİR PARÇASI HALİNE GELDİ'

Adaleti ayağa kaldırması gerekenlerin, maalesef bütün adaletsizliğin bir parçası haline geldiğini savunan Demirtaş, şöyle konuştu: "Ben de bir hukukçuyum, merak ediyorum Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı gerçekten yaptığı işi bir yasaya dayandırabilecek mi? Örneğin dokunulmazlığımı kaldırsalar, çok arzu ediyorum, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısıyla mahkeme salonunda hesaplaşabilmeyi çok isterdim. Bütün bu kızılkıyamet koparken bir hukukçu olarak, bir insan olarak yapabildiği tek şey şahsıma soruşturma mı açmaktır? Bütün bu katliamlar, bütün bu zulümler yapılırken buna sessiz kalan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sizinle aynı fakülteyi okumaktan utanç duyuyorum, aynı üniversiteyi okumuş olmaktan utanç duyuyorum. Ya sen hukukçu değilsin ya biz." CİHAN