Demirtaş: Zana, randevu talebini 8 ay önce istemişti

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme talebinin 7-8 ay önce olduğunu, şimdi yerine getirilebileceğini söyledi. Zana'nın kişisel olarak bir çaba göstermek istediğini dile getiren Demirtaş, "Kapıları açma konusunda, diyalog kanalları zorlama konusundaki tüm çabalara destek veriyoruz. Bu HDP'nin kurumsal bir randevu talebi değildir. Görüşme partimiz açısından bir sıkıntı yaşatmaz." dedi.

Selahattin Demirtaş, ulusal ve uluslararası insan hakları derneklerinden oluşan bir heyeti Meclis HDP Grup Yönetim Salonu'nda kabul etti. Türkiye'de çok ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığını ifade eden Demirtaş, bunun yeni çıkmış bir durum olmadığına dikkat çekti. Özellikle sokağa çıkmanın uygulandığı yerlerde ciddi insan hakları ihlalleri olduğunu belirten Demirtaş, hiçbir savcının da bunları araştırmadığını ifade etti. "Ülkemizde suç işleniyor demek de suç." diyen Demirtaş, "Bizzat Cumhurbaşkanının ağzıyla basın mensupları, akademisyenler ağır bir şekilde eleştiriliyor, hedef gösteriliyor. Ancak hiçbir zaman insan hakları ihlalari kapatılamıyor. Ülkemizde de böyle olacağına kuşku yok." diye konuştu. Uluslararası insan hakları derneklerinin temsilcileri ise ölenler arasında sivillerin olmasının endişe verici olduğunu belirterek bir an önce silahların susması gerektiğini vurguladılar.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden görüşmesiyle ilgili bir soruya Demirtaş, "Arkadaşlarımız henüz gelmediler; döndüklerinde bilgilendirecekler. Suriye'nin durumu, Ortadoğu'nun durumu, Türkiye'de Kürt sorunu, güvenlikçi politikalar; bütün bunlar, partimizin çözüm aradığı konular. Bunları arkadaşlarımız, her platformlarda dile getiriyorlar." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HDP'nin muhatap alınmayacağına ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine Demirtaş, partilerinin hiçbir örgütün uzantısı veya siyasi kanalı falan olmadıklarını vurguladı. HDP'nin Parlamento'nun üçüncü büyük grubu olduğunu dile getiren Demirtaş, meşruiyetlerini halktan aldıklarına dikkat çekti.

Bunun her defasında Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından tartışmaya açılmasını asla kabul etmediklerini belirten Demirtaş, siyaseten toplum sorunlarının çözümlerinde muhatabın kim olacağını kişilerin değil halkın belirlediğini ifade ederek, "Halkımız belirlemiştir. 7 Haziran, 1 Kasım da belirlemiştir. Bu iradeye saygı duymamak, halka saygı duymamaktır. Gerisi önemli değil. Biz çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kürt sorununu çözme güçleri varsa, buna engel olmayacağız. Ellerinden tutan mı var? Kiminle görüşmek istiyorlarsa buyursun görüşsünler." şeklinde konuştu.

PKK'nın silahlı kolu da olan bir örgüt olduğunu savunan Demirtaş, örgütün silah bırakması konusunda IRA ile mi görüşeceklerini sordu. Reel karşılığı olmayan yaklaşımları doğru görmediklerini belirten Demirtaş, "Partimiz her zaman diyalogtan yana oldu. Toplumun genel çıkarı neredeyse biz orada olduk. Toplumun genel görüşü diyalogtan yana. Müzakare masasını deviren, çözüm sürecini buzdolabına koyanı herkes biliyor." dedi.

HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme talebi konusunda ise Demirtaş, Zana'nın kendilerine randevu talebini 7-8 ay önce istediğini söylediğini aktardı. Zana'nın kişisel olarak bir çaba göstermek istediğini dile getiren Demirtaş, bu randevu talebinin HDP adına istenmediğini, kişisel görüşmeye karşı olmadıklarını söyledi. "Kapıları açma konusunda, diyalog kanalları zorlama konusundaki tüm çabalara destek veriyoruz." diyen Demirtaş, "Bu HDP'nin kurumsal bir randevu talebi değildir. Görüşme partimiz açısından bir sıkıntı yaşatmaz." ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu'nun PYD'nin muhatap alınmamasıyla ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Demirtaş, şöyle konuştu: "Suriye'de kimin masada olacağına hangi hakla karışıyorsunuz? Masada Kürt toplumu olmayacak da IŞİD mi olacak? IŞİD olunca sesleri çıkmayacak; çünkü Davutoğlu'na göre onlar öfkeli çocuklar. PYD yerel topluluğun temsilcisidir. Söz söyleme hakkı sadece onlardadır. Davutoğlu'nun söz hakkı olacak, onların olmayacak. Bu düşmanca bir tutum, bu Kürt düşmanlığıdır. Kim olacak peki o masada? İşte bu kafa Kürt sorununu çözemiyor. Bırakın artık bu Kürt düşmanlığını. Suriyeli Kürtler, Türk halkının dostudur, düşmanı değildir. Suriye toplumunun, geleceğini belirleme hakkı vardır. Türkiye sadece koşulsuz saygı duymakla mükelleftir."

İllerin taşınmasıyla ilgili bir soruya ise Demirtaş, "Güvenlikçi bir bakış açısı ile hareket ediyorlar. Bu tür çözümlerin, hiçbir işe yaramayacağını belirttik. Tümüyle askeri bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Referandum ile belirlenmesi gerekiyor. Merkezi yönetim anlayışı terk edilmesi gerekiyor. Şırnak halkı düşünülmüyor, güvenlikçi bir bakış açısı." dedi.

Diyarbakır'da karne dağıtımı sırasında bir okula bomba düştüğünü dile getiren Demirtaş, "Bu saldırıyı kınıyoruz, vahşet anlayışıdır. Ancak öyle bir ortam ki suçlulara yönelik etkin bir soruşturma yapılamıyor. Faili kim olursa olsun kınıyorum." ifadelerini kullandı. CİHAN
22 Ocak 2016 15:56
DİĞER HABERLER