Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat günü saat 04.17'de meydana gelen ve toplam 10 ilde yıkıma yol açan 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından uzmanlar halk ve çevre sağlığı konusunda alınması gereken önlemlere ilişkin uyarıda bulundu.
DW Türkçe'ye konuşan uzmanlar, merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından şebeke sularının tüketilmemesi, gaz kaçaklarına karşı dikkatli olunması uyarılarında bulundu.
Depremin ardından Türk Tabipleri Birliği (TTB) Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri Kolu ve tabip odaları tarafından kriz masası kuruldu. TTB tarafından yapılan açıklamada, "Deprem bölgelerindeki sağlık hizmetlerinde herhangi bir aksama yaşanmaması için durumu acil olmayan hastaların hastanelere başvurmaması çağrısını yapıyoruz. 13 milyondan fazla insanımızın mevcut afetten doğrudan etkilendiğini tahmin etmekteyiz" denildi. Hatay Valisi Rahmi Doğan, İskenderun ve Antakya'da devlet hastanelerinin yıkıldığını açıkladı. İskenderun Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinin bulunduğu altı katlı bina çöktü.
DW Türkçe'ye konuşan Türk Tabipler Birliği Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Kolu Yürütme Kurulu'ndan Dr. Ercan Yavuz, deprem bölgesine diyaliz üniteleri kurulması ve "Crush Sendromu" konusunda bilgili sağlık çalışanlarının bölgeye gönderilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yavuz, "Göçük altında kalan yurttaşlarımız çıkarıldıktan sonra sağlık hizmeti nasıl olmalı? Crush Sendromu diye bir sendrom var ki göçük altından canlı çıkarıyoruz ama göçük altında kalan beden bölgelerindeki birikmiş potasyumun birden vücuda yayılması neticesinde oradaki yaralıyı kaybedebiliyoruz" şeklinde konuştu.
TTB sitesinde yer alan bilgiye göre, "Crush Sendromu" ezilme biçiminde yaralanma, uzun süreli sıkışma ve hareketsizlik sonucunda ortaya çıkıyor. Hızlı ve etkili bir tedavi uygulanmadığı durumda ölümle sonuçlanabiliyor.
"Hazır su tüketilmeli, kadın doğum uzmanı gönderilmeli"
Ercan Yavuz'un dikkat çektiği bir diğer husus ise kadın ve çocuk sağlığı alanında yaşanabilecek sorunlar. Yavuz, deprem gibi olağandışı durumlarda stres hormonlarının yükselmesine bağlı olarak erken doğumların meydana gelebileceğine dikkat çekerek, "Sağlık Bakanlığı erken doğumlara yönelik kadın doğum uzmanı ihtiyacının bölgede arttığını öngörmeli ve insan gücünü deprem bölgesine sevk etmelidir" dedi.
En az 10 ili etkileyen depremin ardından ülke genelinde yardım seferberliği başlatıldı. Uzmanlar, ihtiyaca göre ve koordineli bir şekilde yardım yapılmasının gerekliliğini vurguluyor.
"Zamanı geçmiş ilaçlar, kullanılmış giysiler, ayakkabılar… Bunlara ihtiyaç yok. Steril olan şeyler gönderilsin" diyen Ercan Yavuz, gribal enfeksiyonlara karşı sağlık çalışanlarının toplu çalışma alanlarında maskeyle çalışması gerektiğini vurguladı.
Halk sağlığı açısından yapılan bir diğer uyarı ise su kullanımı oldu. Malatya Valiliği, "Malatya merkezinde Pınarbaşı Kaptaş'tan içme suyu alan vatandaşlarımız ikinci bir açıklamaya kadar şebeke suyunu içmemeleri gerekmektedir" duyurusunu yaptı. Dr. Yavuz, "Uzun dönemde su şebekelerinin deformasyonuna bakmaksızın hazır suları tüketmeliyiz" dedi.
"Jeneratör tesisatı kurulmalı"
DW Türkçe'ye konuşan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş ise yıkılan binaların çevresinde kaçak ihtimaline karşı çakmak, kibrit gibi yanıcı aletlerin kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Jeneratör konusunda acilen adımlar atılması gerektiğini dile getiren Ulutaş, şunları söyledi:
"Kış koşullarındayız. Hızlı bir şekilde deprem toplanma bölgelerinin hem ısınmasının hem elektrik tesisatının kurulması gerekiyor. Deprem toplanma alanlarında vatandaşların geceyi geçireceği bölgelerde ısınma ve aydınlatmanın sağlanması açısından jeneratör tesisatının kurulması lazım. Bu konuda gerekirse kamunun özel sektördeki jeneratör envanterini tespit etmeli ve ilgili bölgelere nakletmeli."
Depremden sonra yapılan uyarılardan biri de barajlara ilişkin oldu. Prof. Dr. Naci Görür, depremden kısa süre sonra baraj uyarısı yaptı. EMO Yönetim Kurulu Mahir Ulutaş da "Barajlara bakılması lazım. Elektrik, hidroelektrik santrallere bakılması lazım. Oralarda büyük kaçaklar var mı? Daha önemlisi, yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali bölgeye çok yakın" uyarısında bulundu.
Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü Anastasia Zoteeva tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Uzmanlarımız sahamızda bulunan bina, ekipman ve vinçlerde bir hasar tespit etmemiştir. Sahada inşaat ve montaj çalışmaları devam etmektedir" denildi.
Mahir Ulutaş ayrıca, civar bölgelerden deneyimli teknik kadroların da mutlaka deprem bölgesine gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB), depremin ardından yaptığı açıklamada, afet bölgesindeki ihtiyaçların tespiti ve karşılanması için il koordinasyon kurulları ve odalarıyla birlikte seferberlik içine girdiklerini dile getirerek, "Bölgedeki arama-kurtarma ve hasar tespit çalışmalarına yardımcı olabilmek, yardım faaliyetlerine destek sağlayabilmek için resmi kurumlarla işbirliği ve koordinasyon içinde çalışmak için girişimlerimiz sürmektedir" dedi.