Derinler nabız tutuyor!

Samanyoluhaber.com yazarı Murat Çetin'in analizi
MURAT ÇETİN

Ankara’da derin güçler AKP lideri Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’nin nabzını çok yakından takip ediyor. İsterseniz siz bu derin güçlere Ergenekon diyebilirsiniz. Ahtapot gibi ülkedeki bütün partiler içinde yer edinen Ergenekon öyle anlaşılıyor ki yeni döneme hazırlanıyor.  Yeni döneme geçişin ayak sesleri de AKP ile MHP arasındaki her geçen gün yükselen kavga. Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli, iki parti arasındaki işbirliğini şimdiye kadar pragmatist bir anlayışla sürdürdüler. 2015’ten beri Erdoğan’a destek veren MHP lideri Bahçeli, MHP’nin siyasetini politika üreterek değil, üretilen politikalar karşısında pozisyon alarak belirliyor. Böylece MHP, AKP iktidarına verdiği destek karşılığında bürokratik anlamda ve siyaseten güçlendi. MHP, devlet kadrolarında özellikle İçişleri Bakanlığı (vali ve kaymakam ile mülkiye müfettişlerinin önemli bir bölümü milliyetçi kökenli isimlerden oluşuyor).  Sanayi Bakanlığı (Sanayi Genel Müdürlüğü ile Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü), Tarım ve Orman Bakanlığı (Hayvancılık Genel Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü) ve Adalet Bakanlığı (Savcı ve hakim atamaları ) kadrolarında önemli bir bürokratik güç elde etti. Bunun yanında MHP’li iş insanları da devlet ihalelerinden pay aldı. 

Bir süredir ise MHP kadroları devlette yer bulamamaya hatta etkin görevlerden alınmaya başladılar. AKP ile MHP arasında bir anlamda perde arkasında kanlı bıçaklı olarak devam eden savaşın yakın zamanda artık daha da görünür olması içten bile değil. Ancak bu görünür olmadan önce hem Erdoğan hem de Bahçeli yeni döneme göre pozisyon alıyor. Bu pozisyonlanmadan sonra olacak iki şey var;  Ya Erdoğan’ın açıklaması ile MHP iktidar gemisinden indirilecek ya da Bahçeli, bir sabah erken davranıp AKP’ye olan desteği bitirerek iktidar gemisinden kendisi inecek. Kuşkusuz söz konusu derin güçler her iki durumu da yakından takip ediyor. Ancak derin güçlerin takip ettikleri ve belki de daha da önemsedikleri şey ise iki liderin yani Erdoğan ve Bahçeli’nin sağlık durumları.  Derin güçlere göre her iki liderin de sağlık nedenlerinden dolayı siyasi ömrü ancak 2 yıl. 

Tayyip Erdoğan’ın kolon kanseri ve epilepsi hastalığı artık bir sır değil. Nitekim Erdoğan hastalığının artması nedeniyle Mayıs 2023 seçimlerini çok zor tamamlayabildi. Zaman zaman ortadan kaybolmasının nedeni de hastalığını kontrol altına almak için kendisine verilen kürler. Erdoğan için alternatif tıp yöntemlerini çok deneniyor. Bu amaçla Güney Amerika dahil bir çok ülkeye gidildi ve oradan ilaçlar getirildi. Kulislerdeki bilgiye göre Erdoğan aldığı ağır ilaçlar nedeniyle zaman zaman kalp ve karaciger sorunları yaşıyor. Son günlerde yaşanan en büyük sorun ise kusma problemi. Erdoğan’ın vücuduna zaman zaman bir cihaz yerleştiriliyor ve böylelikle kalp atışları da sürekli olarak izleniyor. 

Tayyip Erdoğan ağır epilepsi rahatsızlığı nedeniyle de  “zaman ve mekan oryantosyonu kaybı“ yaşıyor. Bu da gittikçe artan harekette kısıtlılıklar, yürüme ve denge bozuklukları, dikkat işlevlerinde bozulma, yönetici fonksiyonlarında bozulma, lisan bozulması ve algı bozulmasına neden oluyor. Daha önceki bir yazımda ifade ettiğim gibi;  Erdoğan’ın gözlerinde oluşan hassasiyet nedeniyle sıcak ortamlarda bulunmaması gerekiyor. Güneş gözlerini çok etkiliyor. Belindeki problemler nedeniyle uzun süre ayakta duramıyor. Uzun süre ayakta durunca belindeki kilitlenmeler nedeniyle yürümekte zorlanıyor. Denge problemi nedeniyle özel ayakkabılar giymesi gerekiyor. Bazen aynı talimatı gün içinde birkaç kez tekrar ettiği oluyor. Cildinde kabuklanma ve saç dökülmesinin artması Erdoğan’ın psikolojisini bozuyor ve yorgun görünmekten şikayetci.

Erdoğan kadar olmasa da Bahçeli’nin sağlığı da siyaseti uzun süre sürdüremeyecek durumda bozuk. Bahçeli 2004 ve 2016 yıllarında ağır kalp ameliyatları geçirdi. 2019 yılından bu yana kalbe bağlı sağlık sorunlarını arttı. Bahçeli’nin son aylarda yaşadığı en büyük sorun solunum yetmezliği ve halsizlik. 

Peki Erdoğan ve Bahçeli sonrasında her iki partiyi nasıl bir süreç bekliyor. Bunları yazmak için belki de çok erken. Hatta her iki partiyi hangi liderlerin yönetebileceğini yazmak bile zor. MHP’de bu belirsizlik daha fazla. Kuşkusuz AKP için de net bir şey söylemek zor. Ancak AKP’de potansiyel lider adaylarından Süleyman Soylu, Hulusi Akar ve Berat Albayrak’ın etkisizleşmesi, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile damadı Selçuk Bayraktar’ın siyaseten yetersiz oluşları dikkatleri Hakan Fidan üzerine çekiyor. Erdoğan’ın “Sır küpüm” olarak tanımladığı eski MİT Başkanı ve yeni dönemin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Erdoğan üzerinde etkin bir isim. Bu da onu güçlü kılıyor. AKP içinde etkili olmasa da Fidan, Saray bürokrasi üzerinde önemli bir yere sahip. Kim bilir yeni dönemde derin güçler tercihlerini Hakan Fidan’dan yana yapma konusunda bir eğilim içindedir. Fidan’ın hem İran ve hem de İsrail-ABD eksenindeki etkisi dikkate alınırsa Ergenekon için belki de kerhen de olsa desteklenecek bir aday  durumuna geliyordur Fidan!

Erdoğan ve Bahçeli konusuna dönersek…İki liderin sağlık durumlarını yakından takip eden Ergenekon, siyasi enkazın altında kalmak istemiyor ve bu nedenle görünür olmaktan çekiniyor. Zira Ergenekon’un açıktan hamle yapması Erdoğan’ın karşı hamlesini beraberinde getirebilir. Hatta Ergenekon üyelerine yönelik yeni bir gözaltı ve tutuklama süreci yaşanabilir. Zira Erdoğan’ın yargı ve emniyette açık bir üstünlüğü bulunuyor. Bu nedenle Ergenekon şimdilik karda iz bırakmayarak yoluna devam ediyor. Ergenekon ne yapmak istediğini ise ancak medyadaki temsilcilerinin yazdıklarından okuyabilirsiniz. Okuyabilmeniz için de isimleri bilmeniz gerekiyor. Açık olanları değil tabi ki kripto olanları… 
30 Kasım 2023 14:49
DİĞER HABERLER