Devamsızlıktan işten atıldı ama işveren tanık bulamayınca tazminatını aldı

Yargıtay, 4 gün mazeretsiz işe gitmeyen işçinin tazminatsız işten çıkarılması kararını bozdu. Devamsızlık tutanağını tutan kişilerin tanık olarak dinletilmediğine dolayısı ile devamsızlığın ispat edilemediğine dikkat çeken Yargıtay, işçiye tazminat ödenmesine hükmetti.

Kamu hastanesinde temizlik firması bünyesinde hizmet verirken 4 gün mazeretsiz olarak işe gelmediği gerekçesiyle devamsızlık tutanağı kapsamında işten atılan işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talebi mahkemeden döndü. Kararın temyiz edilmesiyle son sözü söyleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, davacının iş sözleşmesi davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak işe devam etmemesi sebebiyle davalı tarafından haklı sebebe dayanılarak feshedildiğini; ancak Sağlık Bakanlığı ve taşeron şirketin devamsızlık tutanaklarını tutan kişilerin tanık olarak dinletmediği gerekçesiyle kararı bozdu. Yargıtay kararında, "Davalının, feshin haklı sebebe dayandığı yönündeki iddiasını ispat edemediği anlaşılmakta olup, mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir." denildi.

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde taşeron temizlik firması bünyesinde tıbbi kayıt ve veri hazırlama departmanında çalışan işçi, 10, 15, 16 ve 17 Mart 2011'de 4 gün mazeretsiz şekilde devamsızlık yaptığı iddiasıyla işten kovuldu. Temizlik firması ve Sağlık Bakanlığı aleyhine Ankara 2. İş Mahkemesi'nde alacak davası açan işçi kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesini talep etti. Davacı işçinin avukatı, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak devamsızlık sebebiyle feshedildiğini, fazla çalışma alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma alacağının davalılardan tahsilini istedi.

BAKANLIK, 'DAVACI ÖZEL ŞİRKET İŞÇİSİ ARAMIZDA İŞ SÖZLEŞMESİ YOK' DEDİ

Mahkemede savunma yapan davalı şirket avukatı, istemin zaman aşımına uğradığını, davacının 10-15-16-17 Mart 2011 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz işe gelmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, fazla çalışma yapmadığını ileri sürerek davanın öncelikle husumet yönünden, bu yöndeki talebin kabul edilmemesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini talep etti. Davalılardan Sağlık Bakanlığı'nın avukatı da istemin zaman aşımına uğradığını, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin tıbbi kayıt ve veri hazırlama işlerinin hizmet alımı suretiyle firmalara yaptırıldığını söyledi. Bakanlık avukatı, davacının firmaların işçisi olup müvekkili ile arasında iş sözleşmesi bulunmadığını savunarak, davanın müvekkili yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etti. Toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamında kararını açıklayan Ankara 2. İş Mahkemesi davanın reddine hükmetti.

FESHİN HAKLI OLDUĞUNU DAVALI İSPATLAYAMAMIŞTIR

Karar, işçi avukatınca temyiz edildi. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, davacının iş sözleşmesi davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak işe devam etmemesi sebebiyle davalı tarafından haklı sebebe dayanılarak feshedildiğini; ancak devamsızlık tutanağında imzası bulunanların mahkemede tanık olarak dinletilmediğine dikkat çekti. Kararda, şu ifadelere yer verildi: "Dosya kapsamında davalının feshi bildirimine konu devamsızlık tutanakları mevcuttur; ancak, davalı tarafın bu tutanakları düzenleyen kişileri tanık olarak dinletmediği görülmektedir. Buna göre; davalının, feshin haklı sebebe dayandığı yönündeki iddiasını ispat edemediği anlaşılmakta olup, mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz olunan kararın yazılı sebeplerden dolayı bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine oy birliğiyle karar verildi." CİHAN
09 Temmuz 2015 09:59
DİĞER HABERLER