Dink soruşturmasında 24 şüpheliye takipsizlik verilmesine itiraz edildi

Hrant Dink cinayetine ilişkin soruşturmada aralarında Ergenekon sanıklarının da bulunduğu 24 kişi hakkında verilen takipsizlik kararına itiraz edildi.

Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerini yönelik soruşturmada 26 kişi hakkında dava açılırken 43 kişi hakkında ise takipsizlik kararı verilmişti. Dink ailesi avukatları, 43 kişiden 24 isme takipsizlik verilmesine itiraz etti.

Avukat Hakan Bakırcıoğlu itiraz dilekçesinde, takipsizlik verilenlerden MİT mensubu Özel Yılmaz'ın Dink'in valilikte uyarılması olayında yer aldığını belirtti. Yılmaz'ın ifadesinde Dink'in valiliğe çağrılmasının Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi, MİT Müsteşarı Şengal Atasagun, MİT İstanbul Bölge Başkanı Hüseyin Kubilay Günay ve İstanbul Valisi Muammer Güler arasında telefon görüşmeleri neticesinde kararlaştırıldığını söylediği kaydedildi.

Dink'in getireceği belgeleri almak için valiliğe gitiklerini ifade eden Yılmaz'ın Vali Yardımcısı Ergün Güngör'ün odasında iken Dink'in odaya girmesiyle görüşmeye katılmak zorunda kaldıklarını, Güngör'ün de kendisini akrabası olarak tanıtığını anlattığı belirtildi.

Yılmaz'ın bu tür görüşmenin rutin uygulamalardan olmadığını da söylediğini ifade eden avukat Bakırcıoğlu dilekçede, "Görüşmenin Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi üzerine organize edildiği beyanı ve Dink ile yapılan görüşmenin rutin uygulamaları olmadığı yönündeki beyan önemlidir." dedi. Bakırcıoğlu, Yılmaz'ın Dink ile aralarında geçtiğini iddia ettiği diyaloğun da gerçeği yansıtmadığını savundu.

Vali Yardımcısı Ergun Güngör'ün ise ifadesinde görüşmeyi esas olarak Özel Yılmaz'ın yürüttüğünü beyan ettiği belirtildi. Dilekçede Güngör'ün, "MİT Bölge Başkan Yardımcısı ve yanındaki bayanı Hrant Dink'e akrabalarım olarak tanıttım, çünkü MİT bizden özellikle kimliklerinin deşifre edilmemesi için böyle bir talepte bulundu. Biz de talebi uygun gördük, zaten görüşmenin içeriği ile ilgili şahsımın herhangi bir tespit ve takdiri söz konusu değildir." dediği kaydedildi.

Avukat Bakırcıoğlu, Yılmaz ve Güngör'ün ifadelerinin birbirini yalanladığını vurguladı. Bakırcıoğlu, Yılmaz'ın Dink'e yönelik tehditi ve tehlikeyi bilen, cinayeti önleme yükümlülüğü ve yetkisi bulunanlardan biri olduğunu savundu.

Savcılığın, Yılmaz hakkındaki takipsizlik kararına ifadesinin alınmasından önce zamanaşımı süresinin dolmasını gerekçe gösterdiğini belirten Bakırcıoğlu, zamanaşımı süresinin cinayetin işlendiği 19 Ocak 2007 tarihinde başladığını kaydetti. Görevi kötüye kullanma suçlaması yönünden dahi zamanaşımı süresinin dolmadığını belirtti.

Vali Yardımcısı Ergun Güngör'ün de azınlıklardan, emniyet ve jandarmadan sorumlu vali yardımcısı sıfatı ile etkili bir görevli olduğu belirtildi. Güngör yönünden de zamanaşımı olamayacağı ifade edildi.

Dink'in hedef kişi haline getirildiğini kaydeden Bakırcıoğlu, cinayet için uygun ve haklı zemin oluşturulması süreci ile cinayetin işlenmesi arasında doğrudan bağ bulunduğunu belirtti. Bu nedenle Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Oktay Yıldırım'ın eylemleri ve tutumları ile Dink'i hedef haline getirdiklerini savundu.

Bakırcıoğlu, Dink'in öldürülmesi ile sonuçlanan 'hedef kişi' haline getirilmesi sürecinde etkin rol oynayan Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım'a ait İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde bulunan dosyaların istenmesi gerektiğini belirtti.

Bakırcıoğlu, bu nedenlerle Özel Yılmaz, Ergun Güngör, Selim Kutkan, Bülent Köksal, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Tekin, Özcan Özkan, Engin Akçiçek, İzzet Akdağ, Seyfi İnan, Davut Ateş, Murat Çakan, Ufuk Kaba, Yalçın Kara, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım hakkındaki takipsizlik kararının kaldırılmasını talep etti.

Savcı Gökalp Kökçü'nün kamu görevlilerine yönelik iddianamesinde 26 sanık yer aldı. İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, eski İstihbarat Daire Başkanları Sabri Uzun ve Ramazan Akyürek, eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu 26 isim hakkında dava açılmıştı.

Savcı Kökçü, iddianamesinde Ergenekon sanıkları Veli Küçük, Fikri Karadağ, Erkut Ersoy, Kemal Kerinçsiz, İsmail Yıldız, İlhan Selçuk, Hayati Özcan, Oktay Yıldırım, Hikmet Çiçek, Vedat Yenerer ile Dink'i İstanbul Valiliği'nde uyardıkları ve tehdit ettikleri ileri sürülen MİT'çi Özel Yılmaz ve vali yardımcısı Ergun Göngör'ün de aralarında bulunduğu 43 kişi hakkında ise takipsizlik vermişti.

Savcı, Yılmaz ve Güngör'e zamanaşımı nedeniyle takipsizlik vermişti. Ergenekon sanıklarının da bulunduğu şüphelilerin suç işlediğine dair delil bulunmadığını belirten savcı, diğer bir kısım şüphelilerin ise görevlerinin gereğini yerine getirdikleri gerekçesiyle yargılanmalarına gerek görmemişti.
CİHAN
05 Ocak 2016 13:34
DİĞER HABERLER