Taraf'ın haberine göre, Türkiye, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e tahsis edilen 4 milyon liralık zırhlı makam aracının, ülkeye “itibar” kazandırıp kazandırmayacağını tartışırken, yurt dışında diplomatik plakalı araçlarla yapılan “kaçakçılık” devletin itibarını adeta sıfırladı. Türkiye’nin iki farklı temsilciliğindeki personelden A.İ, uyuşturucu, O.A. ise sigara kaçakçılığı yaparken yakalandı. Bu işlemin, diplomatik plaka taşıyan araçlarla yapılması ise Dışişleri Bakanlığı’nda büyük rahatsızlığa yol açtı. Türkiye’nin itibarını sıfırlayan olayların hikâyesi şöyle:

SEÇİMLERİN GÖLGESİNDE KALDI

7 Haziran seçimlerine kısa bir süre kala, Türkiye’nin iki ayrı ülkedeki temsilciliklerinde yaşanan kaçakçılık skandalları, uluslararası arenada Türkiye’yi zor durumda bıraktı. Kaçakçılık olaylarından ilki 4 Mart’ta yaşandı. Türkiye’nin Urumiye Başkonsolosluğu’nda görevli A.İ isimli personel, diplomatik plakalı aracıyla İran’dan Türkiye’ye giriş yaptı. A.İ.’nin aracı Van’ın Erciş İlçesi’nde bir ihbar üzerine durdurularak arandı. Yapılan aramada araçta bol miktarda eroin yakalandı. Söz konusu personel tutuklandı ve Dışişleri Bakanlığı ile de ilişiği kesildi. Ayrıca konuyla ilgili olarak da soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

YÜZLERCE KARTON SİGARA YAKALANDI

İkinci kaçakçılık olayı ise Azerbaycan’da yaşandı. Bakü Büyükelçiliği’nde görevli personel O.A., diplomatik plakalı aracıyla Gürcistan’dan Azerbaycan’a giriş yaparken aracında yüzlerce karton sigara ile yakalandı. Yine aynı personel hakkında hem Azerbaycan hem de Türkiye tarafından işlem yapıldı. Ancak bu yaşanan kaçakçılık olayları gözlerin Türkiye’nin yurt dışındaki temsilciliklerine çevrilmesine neden oldu. Asya ve Afrika ülkelerindeki bir çok temsilcilikte de buna benzer adli olayların yaşandığı ve bir çok vakanın da gizlendiği belirtildi.

TEMSİLCİLİKLERDE KAPSAMLI ARAŞTIRMA

Türkiye’nin dış temsilciliklerinde yaşanan adli vakalar Dışişleri Bakanlığı’nı rahatsız etti. Bakanlık temsilcilerinden alınan bilgiye göre, konuyla ilgili olarak geniş kapsamlı inceleme başlatıldı. Ancak Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı incelemeler gizli tutuluyor. Konsolosluk personeline yardım eden başka kamu görevlilerinin varlığından şüphe ediliyor. Yani, konsolosluk personeli ile bazı diplomatik personelin, diğer kamu görevlileri ile yasa dışı işlere girmiş olacağından kuşku duyuluyor. Bir anlamda, konsolosluklar aracılığı ile Susurluk benzeri yapılanmaların oluşmasından korkuluyor. Bunun için kapsamlı araştırmalarla uyuşturucu, sigara başta olmak üzere konsolosluk personelinin karıştığı suçlar ve suç ortakları tespit edilmeye çalışılıyor.

HÜSEYİN ÖZAY / TARAF