Yağışların artmasıyla birlikte özellikle kırsal kesimlerde doğal olarak yetişen mantarların doğru bilinen yanlışlarla bilinçsiz tüketilmesi çoğu zaman ölümlere kadar giden zehirlenmelere sebep oluyor.
Tüm uyarılara rağmen mantar konusunda duyarsız kalan vatandaşlar özellikle bu aylarda kırsal alanda topladıkları doğal mantarları pazarlara getirip satmaya başladı. Mantar almaya gelen vatandaşlar ise çoğu zaman satıcının sözüne güvenerek mantarı alırken bazıları ise doğru bilinen yanlışları uygulayarak doğal mantarları alıp tüketmeleri uzmanları tedirgin ediyor. Mantar Yetiştiriciliği ve ıslahı konusunda uzman olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aysun Pekşen, mantar zehirlenme olaylarının kişilerin zehirli ve yenen mantarlar konusunda yeterli bilgisinin olmamasından kaynaklandığını söyledi.
Mantar zehirlenmelerinde ölümlerin yaşanmasının bir çok nedeni olduğunu belirten Pekşen, konuyla ilgili yayınladığı makalede şu bilgileri verdi: "Zehirlenmelerin tedavi merkezlerinden uzak kırsal kesimlerde meydana gelmesi ve zehirlenmeye sebep olan mantarların teşhis edilmesinde yeterli tıbbi laboratuvar ve uzmanın bulunmaması mantar zehirlenmelerinin ölümle sonuçlanmasına neden olmaktadır. Ayrıca yenen ve zehirli mantarları birbirinden ayırt etmeye yaradığı iddia edilen bazı yanlış inanışlar da zehirlenmelere ve yüzlerce insanın ölümüne neden olmaktadır."
"MANTARLAR HAKKINDAKİ BAZI YANLIŞ İNANIŞLAR"
Vatandaşların daha önceki tecrübelerine dayanarak ve doğru bilinen yanlışları uygulayarak kırsal alanda mantar toplayıp yediğini hatırlatan Prof. Dr. Aysun Pekşen, roğru bilinen yanlışlar şu şekilde açıkladı: "Zehirli veya yenen mantarlar ayrı ayrı topraklarda yetişir. Halbuki yenilebilir ve zehirli mantarlar yan yana yetişebilir ve çoğu zaman bunları birbirinden ayırt etmek zordur. Mantar zehirli ise koparılınca iç kısmının rengi hemen mavileşir ya da hoş kokulu ve lezzetli olan ve şapkasından bir parça koparıldığında iç kısmının rengi değişmeyen mantarlar tehlikesizdir. Mantar zehirli ise gümüş bir kaşık veya para ile kaynatıldığında veya pişirildiğinde gümüşün rengi kararır. Bir diğer inanış ise zehirli mantarları salyangozların yemediği ve böceklerin yediği mantarların zehirsiz olduğu şeklindedir. Salyangoz veya böceklerin metabolizmaları ile insanların metabolizmalarının birbirinden farklı olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Çayırlarda yetişen mantarlar zehirsizdir. Ağaçlar üzerinde yetişen mantarlar zehirsizdir. Tuzlu veya sirkeli suda kaynatmak mantarın zehirliliğini ortadan kaldırır. Mantarın yanında veya yakınlarında demir varsa o mantar zehirlidir. Mantara zehiri yılanlar verir. Kurutulmuş mantar zehirli değildir. Pişirmek mantarın zehirliliğini ortadan kaldırır. Zehirli bileşiklerin çoğu ısıya dayanıklıdır ve pişirmekle, kaynatmakla veya kurutmakla mantarın zehirliliği ortadan kalkmaz. Bazı zehirli mantar türlerinin toksinleri sıcaklık uygulamasından etkilenip bozulabilir. Ancak bunu genelleştirmek mümkün değildir. Örneğin Amanita phalloides'in amatoksinleri sıcaklıktan etkilenmez ve mantar pişirilse de kurutulsa da bu mantar zehirliliğini korur. Mantarı yoğurt ile birlikte veya ayran içinde bekletip yemek zehirlenmeyi önler. Zehirli mantarların kokuları ve tatları çok kötüdür. Bu da doğru bir kanı değildir. Çoğu zehirli mantarın tatları ve kokuları güzeldir. Kısacası yukarıda belirtilen inanış ve görüşlerin hiçbir bilimsel geçerliliği yoktur ve bunlara güvenerek mantar toplamak ve tüketmek sakıncalı ve tehlikelidir. Halbuki, doğadan toplanıp satılarak önemli gelir getiren ve halkın protein ihtiyacının karşılanması bakımından önemli olan birçok mantar türü bulunmaktadır. Bu nedenle doğa mantarlarının halka tanıtılması ve insanların özellikle zehirli mantarlar konusunda aydınlatılmaları oldukça önemlidir. Bu kapsamda mantar toplama mevsimi başlamadan halkın bilgilendirilmesi amacıyla eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yapılmalı, hazırlanacak afiş, broşür gibi görsel materyallerle bu konuya dikkat çekilmelidir."
"MANTAR ZEHİRLENME BELİRTİLERİ"
Mantar zehirlenmeleri klinik belirtilerin ortaya çıkış süresi, mantarın içerdiği toksinin türüne göre değiştiğini kaydeden Pekşen, "Mantar zehirlenmeleri ilk belirtilerin ortaya çıkma süresine göre erken bulgu verenler (ilk 6 saat) ve geç bulgu verenler (6 saatten fazla) olmak üzere iki gruba ayrılır. Türkiye'de yapılan araştırmada mantar zehirlenmelerinin tüm zehirlenmelerin yüzde 1.5 - 3.4'ünü oluşturduğu ve yüzde 97.9'unun erken bulgu ve yüzde 2.1'inin geç bulgu verdiği belirtilmektedir. Mantar zehirlenmelerinde tedavinin ilk aşamasında zehirlenmeye sebep olan mantar türünün teşhis edilmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü zehirli mantarlar, meydana getirdikleri birbirinden farklı sendromlara göre gruplandırılmaktadır. En başlıca belirtileri; sersemlik, uykuya meyil tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüz ve boyunda kızarma, nabızda artış, ağızda metal tadı bulantı ve kusma, terleme, bulantı, kusma, ishal, ateş, nabız artışı, karın ağrısı, karaciğer ve böbrek bozuklukları." diye konuştu.
CİHAN