'Cumhuriyet'in son kalesi' düştü mü?

Cumhuriyet elden giderse geride Fenerbahçe Cumhuriyeti diye bir şey kalır mı?

'Cumhuriyet'in son kalesi' düştü mü?

"Sayın Cumhurbaşkanım, daha güçlü Türkiye için 17 Nisan sabahı 'Evet' diyen bir Türkiye'ye uyanmak için saygılarımı sunuyorum."

TFF Başkanı Yıldırım Demirören bir kaç gün önce aynen böyle dedi.

Hani şu babası Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hüngür hüngür ağlatılan medya patronu Erdoğan Demirören'in oğlu.

Biraz mide biraz aile meselesi...
.....

TFF Başkanı'nın "Futbol Zirvesi"nde yaptığı konuşmayla bir kez daha gördük ki futbol bir ayak oyunu.

Öyle bir ayak oyunu ki kimilerine göre Türkiye Cumhuriyeti'nden daha değerli.
....

Bir kaç fotoğraf düştü ajanslara o günkü o toplantıya ait.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Türkiye'nin adını Şike Davası'yla duyduğu Göksel Gümüşdağ vardı karede.

Aziz Yıldırım karşı çıktığı için Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman ve Trabzonspor Kulübü başkanı Muharrem Usta mutluluk pozuna dahil olamamıştı.



Erdoğan, Futbol Zirvesi'ni referandum mitingine çevirmiş, kendisinin 'evet' çağrısı yaptığı yetmiyormuş gibi TFF Başkanı'na da amigoluk görevi vermişti.

Üstelik o mutluluk pozu AKP mitingine dönen, Yıldırım'ın 'evet' çağrısı yaptığı toplantının sonunda çekildi.

Niye anlatıyorum bütün bunları?

Anlatıyorum çünkü başta Fenerbahçeliler olmak üzere Türkiye'de kendisini laik, solcu ve Kemalist olarak tanımlayanların Aziz Yıldırım'ı Erdoğan'la kol kola gördüğünde ne düşündüklerini merak ediyorum.

Bugün onlar Erdoğan rejimi tarafından terörist ilan edilme pahasına 'hayır' kampanyası yaparken, dün uğruna günlerce adliye önlerinde nöbet tuttukları, polisle karşı karşıya gelmelerine sebep olan Yıldırım'ın tavrını onaylıyorlar mı bilmek istiyorum.

Kandırılma, aldatılma hissi yaşıyorlar mı?

....

Türkiye 16 Nisan'da son yüzyılın en önemli kararını verecek.

Referandum Türkiye'nin demokratik bir cumhuriyet olarak mı kalacağını yoksa siyasal islamcı bir diktaya mı dönüşeceğini belirleyecek. 

Ama 'tarlayı sürerken' suç üstü yakalanan ve 'Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalışıyor' diyen Aziz Yıldırım'dan çıt çıkmıyor.

Oysa 3 Temmuz sürecinde söylediklerini hepimiz hatırlıyoruz;

"Ne şikesi! Memleket elden gidiyor. Fenerbahçe Cumhuriyeti ele geçirilemeyen son kale"

Ne büyük laflar...

Aynı Yıldırım 15 Temmuz sonrası yine konuşmuştu.

Bu defa daha da üst perdeden bir açıklama yaptı:

"Bu süreçte de Fenerbahçe Türkiye'nin en büyük ve en sağlam sivil toplum kuruluşu, Türkiye Cumhuriyeti'nin en köklü çınarı olduğunu bir kere daha ispat etti. Büyük Fenerbahçe camiası için bu yadsınamaz gerçek, Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece de asla değişmeyecektir. 3 Temmuz 2011 gününden beri ısrarla dillendirdiğimiz üzere Fenerbahçe ele geçirilemeyen son kaledir. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak; Atatürk'ün belirlediği kuruluş ilkelerine hep bağlı kaldık, bu ilkelerden hiçbir şekilde ayrılmadık. Bunun içindir ki; FETÖ/PDY, en güçlü olduğu dönemde, Semih Çetin Paşa'nın da isabetle tespit ettiği üzere, sarı lacivert bir duvara çarpmış, durmak ve gerilemek zorunda kalmıştır. Bu gurur tüm Fenerbahçelilerindir!"

Cumhuriyet ve Atatürk'le başlayıp yine Cumhuriyet ve Atatürk'le biten bir muhtıra!..

Ama şimdilerde ise Şükrü Saraçoğlu dahil tribünler İzmir Marşı söylerken Yıldırım, Dombıra'ya tempo tutuyor...

.....

Şikeyle ilgili deliller ortaya saçıldığında 'Memleket elden gidiyor' diye feryad edip, Türkiye Cumhuriyeti tek adama teslim edilirken susulur mu?

Cumhuriyet sahiden elden giderse geride 'Fenerbahçe Cumhuriyeti' diye bir şey kalır mı?

Yoksa 'son kale' mi düştü?

Belki de yine şike yapmıştır birileri...

Fatih Akalan/ Gazeteci

26 Mart 2017 07:33
DİĞER HABERLER