Urfa Suruç’ta Şenyaşar ailesine, 2018’de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları ve korumalarının saldırısına yönelik soruşturmada 4 kişinin tutuklanmasına rağmen hâlâ ilerleme kaydedilmedi.

Şenyaşar ailesinin dükkânına ve daha sonra Suruç Devlet Hastanesi’nde aileye yönelik gerçekleştiren saldırıya ilişkin iki soruşturma yürütüldü. Dükkândaki saldırıya ilişkin dava sonuçlandırılırken hastanedekine yönelik ise 4 yıldır gizlilik kararıyla soruşturma yürütülüyordu. Aile ise 4 yıldır sonuçlandırılmayan soruşturmaya ilişkin 417 gündür adalet nöbetinde.

Hastanedeki saldırıya ilişkin geçen günlerde AKP’li Yıldız’ın ağabeyi Celal Yıldız ile yakınlarının da aralarında olduğu 4 kişi tutuklandı. Tutuklama kararının ardından Şenyaşar ailesinin avukatları dosya savcısıyla görüşmek istedi ancak savcının izne çıktığı öğrenildi. Şenyaşar ailesinin avukatlarından Hidayet Enmek, başsavcı ile savcıyla görüşmek için Şanlıurfa Adliyesi’ne gittiklerini ancak ikisini de bulamadıklarını söyledi. AKP’li vekil Yıldız ile ağabeyi Celal Yıldız’ın da saldırı anında hastanede bulunduklarını aktaran Av. Enmek, “Aslında vekilin de şüpheli olması gerekiyor. Ama ağabeyini aldılar. Bu durumda serbest bırakılması için baskı uygulanacaktır. Celal Yıldız’ın kısa süre içinde bırakılma ihtimali de var. Yıllardır baskı altında olan bu dosyada her şey olabilir. Celal Yıldız’ın uzun süre tutuklu kalması dosyada ilerleme kaydeder, diğer şüphelilerin de hızlıca yakalanmasını sağlar” dedi.

Savcılıktan gözaltına alınıp serbest bırakılan 6 kişinin ifadelerini talep ettiklerini ifade eden Enmek, “Ne hikmetse dosya savcısı izne çıkmış. Bayramdan sonra savcıyla da görüşeceğiz. İfadeleri vermedikleri takdirde Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Gizlilik kararının bu kadar uzun olması adil yargılanma hakkını ihlal ediyor” diye konuştu. Hâlâ iddianamenin olmadığına dikkat çeken Enmek, şunları dile getirdi: “İfadelerde 38 kişinin ismi var. Onlara ilişkin de bir yakalama işlemi bekliyoruz. Dosyada tam anlamıyla ilerleme yok. 4 yıl boyunca gizlilik olan dosyada ilk kez gözaltı işlemi yapıldı. Sadece tanık beyanları ve bizim teşhis tutanaklarından yola çıkılan sorular var. Bu da ailenin mücadelesi sonucu oldu.”

Av. Enmek, AKP Urfa Milletvekili Eşref Fakıbaba’nın Şenyaşar ailesine yönelik saldırıya ‘terör olayı’ demesine ilişkin, “Keşke öyle bir ifadede bulunmasaydım. Terör olayı dediğim için kendimi affedemedim” ifadelerine de değindi. AKP’li Fakıbaba’nın yargılama başladıktan sonra fikir değiştirdiğini kaydeden Enmek, şöyle konuştu: “AKP içerisinde bu olaya bakış açısı değişen bir kesim var. İlk oluşturulan gerçekten uzak algının aslında aileyi linç etme hedefinde olduğu ama sonradan gerçeğin göz ardı edilemeyeceği anlaşılınca bu şekilde bir açıklama gereği durdu. Kendi içlerinde de bir şeyler yaşandığını gözlemliyoruz. Anladığımız kadarıyla kendi içlerinde görüşleri değişenler var. Fakıbaba da bunlardan biri. Bu olaya ilişkin sorulara maruz kalıyorlar, Urfa’da herkes biliyor bunu. Bir gün ortaya çıkacak neticede kendisine bir pay çıkarmak istedi. Siyaset yaptı aslında.”

AKP’li Yıldız’ın yakınları ve korumalarının saldırısına uğrayan Ferit Şenyaşar ise şunları söyledi: “Fakıbaba keşke her şeyi açıklasaydı. Katliam sırasında oradaydı, birçok şeye tanık oldu, biz daha detaylı anlatmasını söylüyoruz. Tehdit edildiğini söylemiş, suç duyurusunda bulunmuş. Kimin tehdit ettiğini açıklamasını istiyoruz. Konuşmasının devamını getirsin. Fakıbaba konuştuktan sonra AKP’nin içindeki birçok milletvekili aradı, aynı fikirde olduğunu söyledi. Herkes AKP’li Yıldız’ın katliam yaptığını kabul ediyor. Ama milletvekili Yıldız, hâlâ Cumhurbaşkanı’na sığınıyor.”

Öte yandan CHP Parti Meclisi Üyesi Emre Yılmaz ile partililer, Şenyaşar ailesini ziyaret etti. Şenyaşar ailesiyle önceki gün bir araya gelen CHP’li Yılmaz, sorunun partiler üstü olduğunun altını çizerek “Bugün Şenyaşar ailesinin yanında olmamızın nedeni tamamen vicdanidir ve ailenin hak ve adalet mücadelesine dikkat çekmek içindir. Şenyaşar ailesi verdiği adalet mücadelesinde yalnız değildir. Gezi Davası’1fnda yapılan siyasi infaz ayak sesleri Emine Şenyaşar'ın mahkeme önündeki feryatlarında duyuluyordu. Kişilere göre eğilip bükülen adalet anlayışı artık sürdürülebilir değildir” dedi.