'Dünyada kanserden ölümlerin yüzde 22'si tütünden'

Bayburt Halk Sağlığı Müdürlüğü, kanserin yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı oluştuğunu, çevresel faktörler arasında tütün, alkol, obezite ve enfeksiyonların ilk sıralarda yer aldığını bildirdi.

Dört Şubat Dünya Kanserle Mücadele Günü dolayısıyla Bayburt Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında, kanserden korunma yolları ve erken teşhisin önemine dikkat çekildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Kanser yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı oluşmakta; çevresel faktörler arasında da tütün, alkol, obezite ve enfeksiyonlar ilk sıralarda yer almaktadır. Dünyada her geçen gün daha fazla insan tütün ve tütün mamullerine, hareketsiz yaşam tarzına ve yanlış beslenme gibi kanserin en önemli risk faktörlerine maruz kalmaktadır. Küresel olarak tütün kullanımı hala en önemli risk faktörü olup, her yıl 5 milyon kanser ölümünün ve tüm kanser ölümlerinin yüzde 22'sinin sorumlusudur.

Ülkemizde kanserle mücadelenin en önemli basamağı olan önleme çalışmaları arasında; tütün, alkol, obezite ile mücadele ve kontrol programları ve Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı, Ulusal Radon Haritalaması gibi konu başlıkları yer almaktadır. Bireylerin de kendi özellerinde sağlıklı yaşamı seçmeleri yeni nesillere bırakılacak en güzel hediyedir.

Kanser türlerinin uyarılarını erken keşfetmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi erken tanı şansını artırmaktadır. Bu nedenle, kanserde erken tanı programları toplumun, sağlık çalışanlarının ve politika oluşturucularının bilgisini artırmayı hedeflemekte, erken tanı olanakları hakkındaki farkındalığı artırmalıdır. Meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir. Bir tarama programının başarıya ulaşabilmesi için toplum tabanlı olması ve hedef nüfusun yüzde 70'ini kapsaması gerekmektedir. Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) ilimizde etkin bir şekilde faaliyet göstermektedir.

Bireyler de kendi vücutları hakkında bilgi sahibi olmaya, olağan dışı bir değişikliğin fark edilmesi adına teşvik edilmelidirler. Sağlık çalışanları ve bireyler erken teşhisin değeri hakkında bilgilendirilmelidir. Çünkü erken teşhis, tedavinin başarılı olması adına atılan ilk ve en önemli adımdır.

Her çeşit iş yeri sağlıklı yaşamı benimsemeye yönelik çalışanlarını motive edici programlar ve politikalar uygulayabilir. Yüzde yüz dumansız iş yerleri oluşturmak ve sigarayı bırakma araçlarına bilgi ve erişim sağlamak gibi önlemler, sağlıklı gıda seçeneklerine erişim sağlanması, işe gidiş gelişlerde fiziksel aktiviteyi teşvik etmek, iş yerlerinde fiziksel aktiviteleri artırmak, daha sağlıklı iş gücü için etkili bir yoldur.

Bireyler ve toplumlar, yaygın kanser türlerinin en az üçte birinin daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması ve alkol kullanımının azaltılması ile önlenebileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Sigara da eklendiğinde bu rakam yüzde 50'ye ulaşmaktadır. Ayrıca, ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetlerin (örneğin asbestoz gibi) önüne geçilmesi ile kanser yükü daha da aza indirgenecektir."

CİHAN
04 Şubat 2016 13:28
DİĞER HABERLER