Bu araçların tescil vergisi ve MTV'sinin 2015'e kadar alınmamasını isteyen Renault Mais Genel Müdürü Aybar, "Bu sayede hem çevre korunacak hem de iki tarafta kazançlı çıkacak" dedi.
Otomotivde elektrikli çağına geri sayım başladı. Türkiye, fosil yakıtlı araçlarda kaçırdığı treni, elektriklide yakalamış oldu. Her ne kadar hayatımıza bir cep telefonu kadar hızlı girmeyecek olsa da birçok marka bu tip araçlarının üretimine başlamak için kolları sıvadı. Farklı tiplerdeki elektrikli otomobilleri önümüzdeki yıl trafikte görmeye başlayacağız. Bu araçların aile tipi olanı ise, Bursa'da Oyak Renault tarafından üretilecek. İlk aşamada sadece ihracat amaçlı çalışacak fabrika, gerekli yasal düzenlemeler tamamlandığında Renault Mais ile iç pazara da hitap edecek. Dünyanın gün geçtikçe daha da çok ısındığına işaret eden Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, "Otomotivin buna katkısı oldukça büyük. Dünyada 1.5 milyon civarında taşıt var ve bunlar sürekli karbondioksit üretiyor. Artık buna dur demenın vakti geldi. Biraz daha seyirci kalırsak buna dünya iyice işin içinden çıkılmaz hale gelecek" dedi.
Türkiye için önemli fırsat
Bugünden tedbir almanın önemine vurgu yapan Aybar, Uluslararası Enerji Raporu'na göre havadaki 1 ton karbondioksitti bugün temizlemenin maliyetinin 35 euro olduğunu, 2030'larda ise bu bedelin 65 euroya çıkacağını söyledi.
Elektrikli araçların 0 karbondioksit salınımı ile çevreyi hiç kirletmediğini ifade eden Aybar, "Renault elektirik motorlu araçları herkes için üretmeye başlıyor. 4 farklı modeli çeşitli ülkelerde seri üretime başlıyor. Biz Fluence modelini elektirikli olarak üretme kararı aldık. Bence bu Türkiye'ye bir fırsattır. Türkiye böyle bir teknolojiyi daha işin başında yakalıyor" şeklinde konuştu.
Ankara Belediyesi sırada
Türkiye'de bu araçların satılabilmesi için ilk olarak fiziksel altyapının sağlanmasını gerektiğini vurgulayan Aybar, "Bu araçlar geldi mi şarj istasyonları şart. Belediyelerin bu iş için süratle pozisyon almaları lazım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile bir protokol imzaladık. İstanbul'da bu şarj merkezlerinin kurulması için çalışmalara başlandı. Bu konuda İBB İspark Enerji AŞ'nin hazır bulunmaları çok hoşumuza gitti. Etütler devam ediyor birkaç prosedürde tamamlandı mı bu bu sene bitmeden her şeyin tamamlanacağını umuyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı da buna çok ilgi gösterdi. Çok yakında onlarla da bir anlaşma yapacağız. İstanbul ve Ankara bağlantılarından sonra diğer illere de açılarak önümüzdeki bu sezon piyasaya çıkacak" diye konuştu.
Devlet 7 tüketici 10 bin lira kazanıyor
İkinci olarak da araçların satışlarıyla ilgili vergilerin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Aybar, şöyle devam etti:
"Şimdi akaryakıt tüketilmiyor, silindir hacmi yok. Bundan dolayı bu aracın satıştaki tescil belgelerinin nasıl olacağı daha belli değil. Biz bu araçlarda tescil vergisinin ve motorlu taşıt vergisi 2015'e kadar alınmasını istemiyoruz. Bunun devlete çok az bir vergi kaybı var. Bir fosil yakıtlı aracın kirlettiği ortamın kamuya bedeli Avrupa'da 17 bin lira olarak hesaplanıyor. Halbuki bu aracın vergilerinin alınmaması 10 bin lira kadar ediyor. Yani devlet vergi almasa bile yine de 7 bin lira kadar kârda."
2010'da böyle bir pazar beklemiyorduk
Türkiye'de yılda 1 milyon aracın satabilmesi gerektiğine işaret eden Renault Mais Genel Müdürü, "Bugün benzer ölçekteki ekonomilerde bu rakamlar konuşuluyor. Bu yılı en fazla 475 bin gibi bir rakamla kapatacağımızı bekliyorduk ama euro yüzde 20 civarında düşünce ithal otomotive yol gözüktü. Bu marj kampanyalara çok ciddi olarak destekledi" dedi. Tüketicilerin de bu desteklere cevap verdiğini belirten Aybar, "Piyasalara güven arttı, vatandaş da gidip araç aldı. Faizlerin düşmesi kredilerin verilmesi buna karşılık olarak haliyle satışları da arttırdı. Biz bu hadiseyi hiç beklemiyorduk, nitekim ÖTV indiriminin bitmesine rağmen pazar çok iyi gitti. Fabrikada 3 vardiyada full çalışılıyor ama ilerde çeşitli çalışmalarla arttırabiliriz. Otomobil sektörü önümüzdeki yıl da iyi gözüküyor. Makro ekonomik istikrarın iyi gideceğine inanıyoruz. Çok iyi bir rekabet var bunda kazanan da tüketiciler. Otomobil alımında insanlar rahat olsun diyoruz" diye konuştu.