Alman medyası, özellikle AKP'nin Almanya'ya yönelik seyahat uyarısı ve Türk-Alman ilişkilerine odaklanan yazılarla çıktı
Deutsche Welle'nin derlediği basın özetlerine göre Süddeutsche Zeitung, "Türkiye'nin provokasyonlarına verilecek en etkili cevabın Avrupa Parlamentosu'nun talebi doğrultusunda tam üyelik görüşmelerini dondurmak" olacağını yazdı:
"Almanya'da Erdoğan'a haddini bildirmek gerektiğini hissedenler artıyor. Ama hiddete kapılmak yerine bunun tam tersini yapmak daha doğru olur. Soğukkanlı olunmalı ve seyahat uyarısı duymazdan gelinmelidir. Ancak ilişkilerin kökten koparılmasının doğru olmayacağını gösteren nedenler de var. Almanya'nın hamlesi Avrupa Birliği'ndeki ortaklarından destek bulmuyor. Berlin bu konuda yalnız kaldı. Erdoğan'a bundan değerli armağan olamaz. Tam üyelik görüşmelerine son vermek yerine dondurmak daha doğru olur. Böylece Erdoğan dönemi kapanana kadar zaman kazanılmış olur. Aynı zamanda bu önlemin bütün Türkiye'yi değil belli bir yönetimi ve belli bir devlet başkanını hedef aldığı mesajı da verilmiş olur.”
Frankfurter Rundschau gazetesinin Türk-Alman ilişkilerini konu alan yorumunda şu satırları yazdı:
"Brüksel'de mantıklı düşünenler Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı olduğu kadar Türkiye'nin de Avrupa'ya ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Erdoğan'ın Avrupa karşıtlığı Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini haklı gösteren tezleri ortadan kaldırmaz. Üyelik görüşmelerine son verilmesi ise Türkiye'de kimseyi etkilemez ve sadece Erdoğan'ın işine yarar. Böylece Erdoğan kendinde vatandaşlarına, ‘Kötü Avrupalılar biz Müslümanları istemiyorlar, bizim geleceğimiz doğuda' deme hakkını görür. Erdoğan'ın totaliter tutumunu daha da tırmandırmasına yardımcı olur. Erdoğan'ın ve Türkiye'nin üyeliğine karşı olan Avrupa'daki sağ popülistlerin ekmeğine yağ sürer.”
Neue Osnabrücker Zeitung, Almanya'ya ilişkin seyahat uyarısını şöyle yorumladı:
"Türkiye ‘sen bana, ben sana' mantığıyla ve çocukça inatlaşırcasına Almanya için seyahat uyarısı çıkardı. Ne kadar saçma bir oyun! Hem de kendini oynayan Erdoğan'ın hamle üzerine hamle yaptığı bir oyun. Neler sergilemedi ki? Nazi kıyaslamaları, seçim tavsiyeleri ve şimdi de seyahat uyarısı. En iyisi bunları ciddiye almamak. Erdoğan ses getirmediğini anladığında hevesi kalmaz. Almanya Başbakanı Merkel bu ilkeye uymakla iyi yapıyor. Onun diyalogu koparmayıp Türkiye ile aralarındaki acil meselelere eğilmek gibi çok daha önemli bir görevi var.”
Stuttgarter Zeitung, seyahat uyarısının ucuz bir mukabele olduğu görüşünü savundu:
"Siyasetin bazen ne kadar çocuklaştığını görüp de şaşmamak mümkün değil. Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye ilişkin seyahat uyarısını sertleştirmesinden bir hafta sonra Ankara kum havuzunda küreği elinden alınmış çocuk gibi tepki göstererek Almanya'ya gidecek Türkleri uyardı. Almanya'nın ne kadar güvenli olduğu tabii ki tartışılabilir. Berlin'deki Noel saldırısından ve özellikle Türkler açısından önemli olan NSU cinayetlerinden sonra yapılsaydı bu uyarı dikkate alınabilirdi. Ama seyahat uyarısını bu elim olaylardan çok daha sonra geldi. Bu da Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın uyarısının ucuz bir misillemeden başka bir şey olmadığını göstermeye yeter.”
DW Türkçe