Erdoğan: CHP'nin dünlerinde yasaklar var

Erdoğan: CHP'nin dünlerinde yasaklar var
Başbakan Erdoğan, partisince Sivas'ta Hükümet meydanında düzenlenen mitingde halka hitap etti.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu CHP'nin dünlerinde yasaklar var, yolsuzluklar var. Bunların dünlerinde Türkçe ezan var, ahıra dönüştürülen camiler var, yasaklanan dini kitaplar, yasaklanan ibadet hakkı var. Bu CHP'nin dünlerinde baskı var, zulüm var, işkence var, güçsüz, itibarsız Türkiye var. Dün neredeler ise bugün de oradalar'' dedi. Konuşmasına, Sivas ve ilçelerine selam söyleyerek başlayan Erdoğan, ''Sivaslı kardaşlarımı, Sivaslı yiğidoları selamlıyorum. Cumhuriyetin temelinin atıldığı sultanlar şehri, İstiklal Savaşımızın başkenti, yiğidin harman olduğu Sivas'ı selamlıyorum'' dedi. Erdoğan, BBP'nin eski genel başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu da yad ederek, mekanının cennet olması dileğinde bulundu. ''Biz ilhamımızı bu Selçuklu şehrinden, bu Osmanlı şehrinden, bu Cumhuriyet şehrinden alıyoruz'' diyen Erdoğan, Sivas'ın kardeşliğini, dayanışmasını kendilerine rehber edindiklerini söyledi. ''Büyük gün'' diye nitelendirdiği 12 Haziran'dan hemen önce Sivas'ı ziyaret ettiğine dikkati çeken Erdoğan, seçimin Sivas için, Türkiye için hayırlara vesile olmasını diledi. Sivas'ın tarih boyunca Pir Sultan, Aşık Veysel, Kadı Burhanettin, Halil Rıfat Paşa, Muhsin Yazıcıoğlu gibi çok önemli kişiler yetiştirdiğini belirten Erdoğan, bu kişilerden Halil Rıfat Paşa'nın, 1882 yılında Sivas'a vali olarak atandığını ve valiliği döneminde 410 kilometrelik Bağdat yolunu inşa ettirdiğini, bu yola 314 köprü, 829 menfez yaptırdığını, Sivas merkez olmak üzere bölgenin tüm illerine yollar yaptığını anlattı. Halil Rıfat Paşa'nın ''Gidemediğin yer senin değildir'' sözlerinin tarihe geçtiğini belirten Erdoğan, Sivas'ın Cumhuriyet döneminde de bir büyük hizmet adamı olan Nuri Demirağ'ı yetiştirdiğini söyledi. Demirağ'ın Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye genelinde bin 12 kilometre demiryolu inşa ettiğini, yerli havacılık sanayinin ilk temellerini attığını, çok partili dönemin ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisi'ni kurduğunu aktaran Erdoğan, 1954'de de Demokrat Parti'den Sivas milletvekili olduğunu hatırlattı. AK Parti'nin bu büyük kişiye vefasını gösterdiğini ve Sivas Havaalanını hizmete açarak, Nuri Demirağ'ın ismini verdiğini belirten Erdoğan, Demirağ'ın 1930'lı yıllarda İstanbul boğazına köprü yapmayı hayal ettiğini, planı hazırlayarak bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e götürdüğünü söyledi. Erdoğan, sözlerini, şöyle sürdürdü: ''Gazi de bundan büyük heyecan duyuyor. Nuri Bey'i Ankara'ya İsmet İnönü'ye gönderiyor. İsmet İnönü ve dönemin Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, diğer adıyla 'kel Ali', 'böyle saçmalık olmaz' diyerek, Nuri Demirağ'ı engelliyor. O kadar ki Nuri Demirağ vasiyetine de şunu yazıyor: 'İstanbul'a mutlaka bir köprü gerekiyor. Bunu ben yapamazsam çocuklarım yapacak. Vasiyet ediyorum, İsmet İnönü ve Ali Çetinkaya bu köprüden geçmesinler' diyor. İşte o günkü CHP neyse bugünkü CHP de aynı, tıpa tıp aynı. Aynı mantık, aynı kafa. İstanbul'un birinci köprüsüne bu CHP karşı çıktı. İkinci köprüye karşı çıktı. Marmaray'a karşı çıktılar. Şimdi ikinci tüp geçidi yapıyoruz, buna da karşı çıktılar. Üçüncü köprüye de karşı çıktılar. Ey CHP, siz neye karşı çıkmayacaksınız? Ben de diyorum ki, madem bu kadar engelleyici, bu kadar bozucu, bu kadar yıkıcı, bu kadar tahrip edicisiniz o zaman sandalla geçin. Köprüden geçmeyin. O gün her yeniliğin karşısında CHP vardı, bugün de aynı şekilde her yeniliğin, her projenin, her hedefin karşısında CHP var. Ben Kanal İstanbul diyorum, ne diyor Kılıçdaroğlu? 'Orada insan yok' diyor. Yanlış yaptık. Niye? Kanal İstanbul'da gemi gidiyor. Demek ki, orada gemi gitmeyecekti, insan yürütecektir. İnanın insan yürütün orada, bu defa ne der biliyor musunuz? 'Yürüyor ama yüzme bilmiyor' der. Bunlar bu. Hatta İskilipli Atıf Hoca'yı yargılamadan İstiklal Mahkemelerinde katleden Ali Çetinkaya'nın ismini, geçtiğimiz günlerde Ankara'nın CHP'li Yenimahalle Belediyesi bir parka verdi. İskilipli Atıf Hoca'nın yargılanması çok manidardı, 'şahitler sonra dinlenmek suretiyle' denilerek, idam edildi. Merhum Nuri Demirağ'ın kemiklerini sızlattılar. Merhum İskilipli Atıf Hoca'nın muazzez ruhunu incittiler. Bunların genlerinde bu var. Genleri hiç değişmiyor. Fakat biz şunu söylüyoruz; biz bu köprüleri de yapacağız, denizin altında bu geçişleri de yapacağız ve buradan insan olarak kim olursa olsun hepsi gelsin geçsinler. Attık denize, balık bilmezse halik bilir. Biz buyuz.'' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir'e AK Parti'nin reklamı olur gerekçesiyle hızlı trenle gitmekten vazgeçtiğini ifade eden Erdoğan, ''Neyle gideceksin? 'Uçakla.' Tamam da ineceğin terminali de biz yaptık. Ne olacak? 'Karayoluyla gidelim.' Duble yolları da biz yaptık, ne olacak? Nereye gidersen git Kılıçdaroğlu, orada biz varız, biz'' diye konuştu. -''SENİN HER YERİN PROFESÖR OLSA NE YAZAR?''- Nuri Demirağ'ın ''Şöyle yapacağız, böyle yapacağız diyenlere sormanızı tavsiye ederim. Dün ne yaptınız ki yarın ne yapacaksınız'' sözünü hatırlatan Erdoğan, vatandaşlardan, CHP ve MHP'ye gönül verenlere, ''dün ne yaptınız ki yarın ne yapacaksınız'' diye sorulmasını istedi. Erdoğan, şunları söyledi: ''Bunların dünlerinde yokluk var. Bunların dünlerinde yoksulluk var. Bu CHP'nin dünlerinde yasaklar var, yolsuzluklar var. Bunların dünlerinde Türkçe ezan var, ahıra dönüştürülen camiler var, yasaklanana dini kitaplar, yasaklanan ibadet hakkı var. Bu CHP'nin dünlerinde baskı var, zulüm var, işkence var, güçsüz, itibarsız Türkiye var. Dün neredeler ise bugün de oradalar. İşte bugün de Sivaslı Nuri Demirağ'ın önünü kesen, İskilipli Atıf Hoca'yı idam eden Ali Çetinkaya'ya sahip çıkıyorlar. İşte bugün de Allah'ın adını münasebetsiz şekilde ağızlarına alıyor Kılıçdaroğlu. Çıkıyor bir adayı, İstanbul Zincirlikuyu mezarlığı giriş kapısındaki kitabede Allah'ın ayetine 'sinir bozucu' diyor. Ne yazıyor orada? 'Her nefis ölümü tadacaktır' diyor. Yani ölmeyecek olan mı var? Profesör diyor ki, 'tamam, ben bunun ayet olduğunu biliyorum ama sinir bozucu' diyor. Kılıçdaroğlu'ndan 'niye böyle söyledin' diye bir şey duydunuz mu? Senin her yerin profesör olsa ne yazar? Sen profesör olmuşsun ama. Dün bunların milli şefleri Ankara'da köşkün balkonuna çıkıp 'nankör Ankara' diye bağırmıştı. Çünkü CHP iktidar olamamıştı. Bugün de bunlar millete 'göbeğini kaşıyan adam', 'bidon kafalı', 'yüzde 60'ı aptal ve beyinsiz' demekten çekinmiyorlar, haya etmiyorlar. 12 Haziran seçimleri son derece önemli. 12 Haziran seçimleri Türkiye için bir dönüm noktası, bir milat olacak. Başlattığımız yatırımları tamamlayacağız, çok daha büyük projeleri başlatacağız. Türkiye'ye kazandırdıklarımızın üzerine yenilerini ekleyeceğiz.'' Türkiye'nin milli gelirini 2023 yılına kadar 2 trilyon dolara, ihracatını da 500 milyar dolara çıkaracaklarını belirten Erdoğan, 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, kendilerinin 8 yılda 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, gelecek dönemde 17 bin kilometre daha bölünmüş yol yapacaklarını söyledi. 8,5 yıl boyunca hanımlar için çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, ''Evinizde huzur olsun, mutfağınızda bereket olsun, biricik yavrularınızın aydınlık bir geleceği olsun diye çalıştık. Hanım kardeşlerimiz çalışsın, üretsin, okusun diye çalıştık. Gecemizi gündüzümüze kattık bu yolları, bu hastaneleri, sosyal destekleri, özürlü maaşlarını, eğitim ödemelerine önce çocuklarınız, sonra siz hanım kardeşlerimiz için yaptık'' dedi. Hanımların emeği karşılığını bulsun, sesi daha da yükselsin, siyasette, ekonomide, eğitimde, sanatta daha fazla hanım aktif olsun diye gerekenleri yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Onun için diyorum ki Sivaslı hanım kardeşim 12 Haziran'da muhakkak sandığa git, kendine oy ver, yani AK Parti'ye oy ver'' diye konuştu. Gençlere daha iyi bir Türkiye emanet etmek için çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bizim gençliğimizde yaşadıklarımızı siz yaşamayın diye gecemizi gündüzümüze kattık. 163 bin yeni dersliği gençlerimiz için yaptık. 1 milyon bilgisayarı, bilişim teknolojisi sınıfları kurmak için okullara gönderirken gençliğimiz için yaptık. Sizler için kazandırdık. Geldiğimizde Türkiye'de 76 üniversite vardı, 89 üniversite yaptık. Şu anda üniversitesi olmayan il kalmadı. Niye? İstiyoruz ki Türkiye'de üniversiteye gitmeyen gencimiz olmasın. Önlerini açalım. Ve bunu hızlandırıyoruz.'' Sanatı, sporu, kültürü gençler için desteklediklerini, en son Bakanlar Kurulunun yapısını değiştirerek Gençlik ve Spor Bakanlığını kurduklarını anlatan Erdoğan, gençlere ''Hiç kimsenin sizi istismar etmesine izin vermeyin. Hiç kimsenin sizin üzerinden siyaset yapmasına izin vermeyin'' diye seslendi. ''YGS'de kopya var'' diyerek gençleri istismar etmek isteyenlerin ''mahcup, rezil'' olduğunu ifade eden Erdoğan, ''(İnternet yasaklanıyor) diyerek sizi istismar etmek isteyenlerin yalanlarını, iftiralarını yüzlerine çarptık'' dedi. İnternet yasağı diye bir şeyin söz konusu olmadığını, bunun bir yalan olduğunu vurgulayan Erdoğan, daha önce ücretli olarak gayri ahlaki yayınlara filtrasyon yapıldığını, bunun ücretini kaldırdıklarını, isteyenin istediği gibi filtrasyon uygulayabileceğini söyledi. ''Her zaman araştırın sevgili gençler, her zaman sorun ve sorgulayın'' diyen Erdoğan, gençlerin kendi kararını kendilerinin vermesini istedi. Erdoğan, ''12 Haziran'da gençler siz de sandığa gidin, kendi geleceğinize, yani AK Parti'ye mührü basın'' diye konuştu. Türkiye büyüdükçe bunu çocuklara, emeklilere, engellilere, şehitlerin dul ve yetimlerine yansıttıklarını kaydeden Erdoğan, emeklinin, çocukların, yaşlıların, engellilerin, şehitlerin emanetlerinin haklarını en güçlü şekilde savunduklarını bildirdi. Erdoğan, ''Türkiye'yi büyütmeye, Türkiye büyüdükçe de bunu size yansıtmaya devam edeceğiz'' dedi. Emeklilerin imkanlarını yükselttiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: ''Anayasa değişikliğine 'evet' diyerek zaten emekli maaşlarını toplu iş sözleşmesi kapsamına siz aldınız. Çocuklarımızı daha güçlü şekilde koruyacağız. Yeni kurduğumuz Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı ile şehitlerimizin dul ve yetimlerine daha güçlü şekilde sahip çıkacağız. Siz de sandığa gidin ve siz de büyük Türkiye'ye, yani AK Parti'ye mührü basın. Biz sizinle birlikte yaptık, hep birlikte yaptık. Bu ülkenin değişebileceğini tüm dünyaya gösterdik. Bu ülkenin ne büyük bir ülke olduğunu, tarihiyle, medeniyetiyle, kültürüyle bu milletin ne kadar asil bir millet olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Diyor ya şair, 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz' biz böyle bir milletiz. Ortadoğu sokaklarında Türkiye'nin ismi yankılanıyor. Balkanlar'ın caddelerinde Türkiye'nin ismi yankılanıyor, Kafkasya dağlarında Türkiye'nin ismi yankılanıyor. Dünyanın tüm mazlumları, mağdurları gözlerini Türkiye'ye dikmiş, size dikmiş durumdalar. Dünyada başına bir iş gelen artık ilk önce gözünü Türkiye'ye dikiyor. Türkiye, dünyanın umudu haline geldi. Türkiye hakkın, adaletin, barışın adresi haline geldi. Türkiye ileri demokrasinin, özgürlüklerin, insan haklarının bölgedeki en güçlü savunucusu haline geldi. Gelin bunu hep birlikte devam ettirelim. Gelin istikrarı, güven ortamını muhafaza edelim. Gelin hep birlikte 'istikrar sürsün, Türkiye büyüsün' diyelim.'' -''UZUN İNCE BİR YOLDAYIZ''- ''Siz oyunuzu verirken, oyunuzu verdiğiniz kişi veya partilerin Sivas'a getirdiği veya getirebileceği bir şey yoksa oyunuzu niye zayi ediyorsunuz?'' diyen Erdoğan, ''Başımızı iki elimizin arasına alalım futbol takımı tutar gibi parti tutmayalım'' dedi. Bağımsızlara oy vermeyi anlamanın mümkün olmadığını kaydeden Erdoğan, ''Ne yapacak? Zayi olmaktan başka bir işe yarar mı? Yaramaz. Yapılması gereken ne? Şu ana kadar Sivas'ın bu hale gelmesinde emeği geçen, eser siyaseti, hizmet siyaseti yapan bir AK PArti var. Onun rotasını siz çizdiniz, AK Parti'yi siz kurdunuz ve yola sizinle devam etmek istiyoruz'' diye konuştu. Yola Sivaslı Aşık Veysel'in sözleriyle çıktıklarını belirten Erdoğan, Aşık Veysel'in ''Uzun İnce Bir Yoldayım'' dizelerini okuyarak, ''Gideceğiz gündüz gece. Uzun ince bir yoldayız. Önümüzdeki dönemde de aynı şekilde yürümeye, gitmeye var mıyız?'' diye seslendi. -''KANGAL DELİKTAŞ TÜNELİNİ AÇIYORUZ''- 2002 sonundan itibaren Sivas'a çok büyük hizmetler kazandıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Seyfettin Uğurlu isimli bir amcamız var. Kendisi 1973 yılında Kangal Deliktaş Tüneli'nin inşaatına başlandığında burada bekçi olarak işe başlamış. Kangal Deliktaş Tüneli, Türkiye'nin 5 bin 300 metreyle en uzun demiryolu tüneli. Seyfettin amcamız bu olmayan tünelin yıllarca bekçiliğini yapmış, tünel bitmeden de emekli olmuş. İşte bu CHP zihniyeti bu, bizden öncekiler MHP zihniyeti bu. Şimdi bunlar gelip oy istiyorlar. Aynı tünelde ondan sonra oğlu işe başlamış. Seyfettin amcamız Sivas valimize 'Ben bu tünelin bittiğini göremeden emekli oldum, oğlumda bu tünelin bittiğini göremeden emekli olur. Nice hükümetler geldi bu tüneli bitiremedi' demiş. İşte biz Seyfettin amcayı yanılttık. Hamd olsun yanılttık. Kangal Deliktaş Tüneli'ni inşaatın başlamasından 38 sene sonra biz bitirdik. Ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız. Sinyalizasyon çalışmaları da bitmek üzere birkaç ay içinde tüneli resmen hizmete açıyoruz. Biz Sivas'a boş gelmedik, hep elimiz dolu geldik. İnşallah Seyfettin amca seni de davet edecekler, talimatı verdim. İnşallah orada çok farklı bir heyecan yaşatacağız.''
09 Haziran 2011 15:07
DİĞER HABERLER