Erdoğan’ın Demirtaş’a olan nefretinin sebebi deşifre oldu

Demirtaş’ın kendisine yapılan “Öcalan’ın yerine geçme” teklifini 10 yıl sonra açıklamış olması önemli evet
SAMANYOLUHABER.COM- ANALİZ 

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 6-8 Ekim olayları davasının son duruşmasında söylediği sözler gündeme bomba gibi düştü. Çözüm Sürecinin devam ettiği günlerde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini belirten Demirtaş, “Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı” dedi. Demirtaş, bu teklifi de Fidan’ın görüşme talebini de reddettiğini açıkladı.

Demirtaş’ın kendisine yapılan “Öcalan’ın yerine geçme” teklifini 10 yıl sonra açıklamış olması önemli evet. Ancak neden bu kadar beklediği hususu, teklifin kendisinden ve maksadından daha ehemmiyetli değil. Bu yüzden teklife ve Erdoğan’ın bu teklifle neyi amaçladığına odaklanmak daha doğru olur. Bu sayede, Erdoğan’ın Demirtaş’a olan nefretini ve onu Edirne’de hapse tıktırmasının sebebini anlamak daha kolay hale gelir. 

Bugüne kadar siyaseti takip edenlerin ortak kanaati, Erdoğan’ın Demirtaş’a olan nefretinin temelinde, Öcalan’ı kendi siyasi emelleri için kullanabiliyorken Demirtaş’ın “dik kafalılık” yapması olduğu şeklindeydi. Kanaatin en temel dayanağı da Demirtaş’ın 2015 yılında yaptığı “Seni başkan yaptırmayacağız” şeklindeki çıkışıydı.

Erdoğan bu sözler üzerine, mealen “Madem beni başkan yaptırmayacaksınız, o zaman ben de Kürt sorununu inkar eder, çözüm sürecini bitiririm” dedi ve Türkiye kan gölüne döndü. Akabinde Bahçeli’nin “Ben seni başkan yaptıracağım” şeklindeki yaklaşımı üzerine, müttefik değiştirdi, Cumhur İttifakını kurdu.

İş Öcalan’la bitse, her şey çok daha kolay olacaktı. Öcalan’la her nevi pazarlık yapılmış akil adamlar kurulu oluşturulmuş, PKK’ya operasyonlar zinhar durdurulmuş, şehirleri hendeklerle doldurulmasına göz yumulmuş ve hatta Öcalan’ın hazırladığı metin, Dolmabahçe’de AKP hükümeti temsilcileri tarafından okunup tüm dünyaya ilan edilmişti.

“Al gülüm ver gülüm” iyi gidiyordu ancak Demirtaş projeyi bozdu. Pişmiş aşa su döktü. Dolayısıyla da Erdoğan’ın gazabına düçar oldu. Erdoğan, Öcalan’a o denli angaje olmuştu ki, “İmralı’daki Edirne’dekine hesap soracak” bile diyebildi. Şimdilerde özel jet tahsis ederek Diyarbakır’a gönderip ailesiyle görüştürmek suretiyle Demirtaş’ın da gönlünü kazanmaya çalışıyor. Lakin Erdoğan’ın “jestleri” yaşanmışlıkları değiştirmiyor.

Haddizatında Erdoğan, Öcalan’a bu denli angaje olmadan önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan aracılığıyla Demirtaş’a teklif götürmüş. “Öcalan’ın yerine” derken ne denmek istendiği çok anlaşılmıyor. Demirtaş’ın PKK’nın başına geçeceği yok elbette. Muhtemelen HDP çizgisindeki Kürtlerin yegane siyasi liderliği teklifi olması ihtimali daha yüksek. Hatırlarsınız, 2012 - 2013 döneminde AKP’lilerden çok sık “Öcalan, Kürtlerin lideridir” çıkışları geliyordu.

Demirtaş her ne sebeple olursa olsun, “Öcalan’ın yerine geçme” teklifini reddetmiş. Reddetti, memleketinden, ailesinden çok uzak bir şehirde hapse atıldı. Erdoğan davaları bizzat takip ediyor, tahliye edilmesine müsaade etmiyor. Avrupa Birliği’ni mülteci kozuyla ve ABD yönetimini de Yahudi lobileri ile can ciğer olarak susturmaya çalışıyor. Osman Kavala ile Demirtaş’a olan kini dinmiyor. İktidarını korumak için Kavala ve Demirtaş ile yakınlaşması gerekirse, hiç tereddüt etmeden gülücükler saçarak el ele tutuşuverir onlarla. “Siyasette küslük olmaz” değil mi?

Ya Demirtaş bu teklifi, yani Erdoğan’ın kontrolünde muhalefet yapmayı, kontrollü danışıklı muhalefet lideri olmayı kabul etseydi ne olurdu? Hapse girmezdi, o kesin. Ara sıra Erdoğan’ın sahne performansı icabı sataşmalarına ve hakaretlerine maruz kalırdı. Kendisi de bir şeyler söylüyormuş, kırmızı çizgiler hariç eleştiriyormuş gibi yapardı, gül gibi geçinir giderlerdi. Millet de ülkede demokrasi var, iktidar ve muhalefet tartışıyor, herşey rayında yol almaya devam ediyor zannederdi.

Evet, Demirtaş “Öcalan’ın yerine geçme” şeklinde yapılan kontrollü muhalefet olma şeklindeki teklifi reddetti, sonuçları ortada.

Peki, Erdoğan bu teklifi sadece Demirtaş’a mı yaptı? Kendisine teklif yapılıp da kabul eden kontrollü muhalif figürler var mı Türk siyasetinde?

Erdoğan’ın istediği gibi muhalefet yapan, yolsuzlukluklara, hırsızlıklara, hukuksuzluklara, dikta uygulamalarına söz etmeyen ve Erdoğan rejiminin diliyle insanları ötekileştiren muhalefet figürlerine şöyle bir göz gezdirin. 

Hangi kontrollü muhaliflerin silüetleri canlanıyor hayalinizde?




 

02 Aralık 2022 15:04
DİĞER HABERLER