Uzun süredir Erdoğan'ın Washington'daki arka kapı dilomasisini yürüten isim olarak bilinen ve gerçek ismi Ali İhsan Arslan olan danışmanın bu lobicilik anlaşmasının hangi amaçla yapıldığı ise merak konusu.

Foreign Lobby’nin haberine göre Trump’ın eski kampanya danışmanı Barry Bennett, Mücahit Arslan adına lobicilik için bu hafta Avenue Strategies Global firmasını sisteme kaydetti.

Haberde, “Firmanın, Arslan'ı ‘daha iyi ilişkiler geliştirmek amacıyla’ Washington'daki ‘karar alıcılar ve düşünürlere’ tanıtma konusunda yardım sağlaması bekleniyor” deniyor.

Arslan'a Adalet Bakanlığı'na gönderdiği bir e-postada Bennett, söz konusu hizmeti ücretsiz olarak vereceğini iletmiş. Benett, kendini Arslan’ın bir "arkadaşı" olarak tanımlıyor..

ABD'deki Orta Doğu Enstitüsü'nün Türkiye Çalışmaları Merkezi'nin kurucusu ve direktörü olan Gönül Tol, Mücahit Arslan için “Erdoğan'ın en yakın danışmanlarından biri. 1990'larda tanıştılar ve o zamandan beri onun yanında. Mücahit, Erdoğan’ın sır küpü olarak biliniyor” ifadesini kullanıyor.

Foreign Lobby haberinde Ahval İngilizce Editörü İlhan Tanır’ın Mayıs 2019’da kaleme aldığı yazısından da atıf yapılıyor.

Tanır’ın yazısında, "ABD-Türkiye ilişkileri son yıllarda kötüleşirken Mücahit Arslan, Erdoğan'ın Washington ile işleri düzeltmek için arka kapı diplomasisi için kullandığı birkaç kişiden biri olarak ortaya çıktı. Türkiye, Rus hava savunma sistemlerinin (S-400) satın alınması nedeniyle yaptırım tehdidiyle karşı karşıya kalırken, özellikle 2019'un başlarında Beyaz Saray ve Pentagon'daki yetkililerle 'farklı seçenekler' için bir araya geldi” ifadelerine yer verdiği aktarılıyor.

Ne lobicilik firması Avenue Strategies’in ne de Arslan'ın ofisinin yorum taleplerine yanıt vermediğine vurgu yapılan haberde, “Ancak ABD seçimlerinden sadece birkaç hafta önce yapılan bu lobicilik kaydı, Türkiye'yi yakından takip edenler arasında Erdoğan'ın Trump yönetiminin bazı öncelikleri konusunda harekete geçtiğini görmek için son dakika baskısı spekülasyonlarını körüklüyor. Bunlar arasında olası yaptırımlardan kaçınmak, Suriye'de işbirliğini geliştirmek ve ABD'yi darbeci olarak suçlanan sürgündeki din adamı Fethullah Gülen'i iade etmeye zorlamak yer alıyor” ifadesine yer veriliyor.