Erdoğan: Kaos ve terör görüntüleri dünyadaki İslam algısına büyük zarar veriyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, radikal selefi IŞİD örgütüne ilişkin, "Bu örgüt eliyle dünya kamuoyuna servis edilen kaos ve terör görüntüleri dünyadaki İslam ve Müslüman algısına çok büyük zarar veriyor" dedi.

Resmi temaslarda bulunmak üzere Endonezya'ya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkent Cakarta'daki Mlli Güvenlik Akademisi'nde konuştu. Türkiye'nin terör örgütleriyle karşı karşıya olduğunu kaydeden Erdoğan, "Irak'ta 25 yıldır yaşanan, 1 milyonu aşkın insanın ölümüyle sonuçlanan hadiseler hala devam ediyor. Bitmedi, Suriye'de 5. yılına giren krizde 300 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Yarısı ülkemizde olmak üzere 4 milyon insan ülke sınırlarının dışına gitmek zorunda kaldı. 7 milyon insan da ülke içinde yer değiştirdi. Bize şu ana kadar bu ilticanın maliyeti 6 milyar doları geçmiş durumda. Suriye nüfusunun yarısı bu süreçte evinden toprağından yurdundan oldu. Bugün Suriye'deki durum sebebiyle hem ülkemizin hem de uluslararası toplumun güvenliği ciddi tehdit altındadır. Maalesef rejim, kendi halkına karşı yürüttüğü mücadelede kimyasal silahlar, balistik füzeler ve terör örgütleri olmak üzere her türlü kirli yola başvurmaktadır. Tüm bu terör örgütleriyle şu anda ülkemiz karşı karşıya. DAEŞ terör örgütü, işte böyle bir anlayışın, böyle bir projenin ürünüdür. Bu örgütün yaptıklarının bizim dinimizde ahlakımızda vicdanımızda ve kültürümüzde asla yeri yoktur. Barışla tanımlanan anlamlanan dinimiz, böyle bir anlayışı, insanları acımasızca katleden bir anlayışı tecviz edebilir mi, buna cevaz verebilir mi? Hayır. Bu örgüt eliyle dünya kamuoyuna servis edilen kaos ve terör görüntüleri dünyadaki İslam ve Müslüman algısına çok büyük zarar veriyor" diye konuştu.

Erdoğan, şunları söyledi: "Ülkemizin ekonomik, sosyal, siyasi ve fiziki güvenliğini hedef alan tüm tahriklere kararlı ve dirayetli bir şekilde bizler duruş sergiliyoruz. Bölgemizde yaşanan sorunların mezhepçi ve ayrılıkçı kışkırtmalarla diri tutulduğu, gerektiğinde tırmandırıldığı da açıkça ortadadır. Bu kışkırtmalar bazen, Suriye örneğinde olduğu gibi halkının meşru taleplerine kulak vermeyen rejimlerden kaynaklanabiliyor. Bazı durumlarda ise yaşanan iç karışıklıklardan yararlanarak kendilerine nüfuz oluşturmaya çalışan diğer devletlerin izledikleri politikalar, sorunları derinleştiriyor. Mezhepçi ve ayrıştırıcı politikaların uygulanma şekli, yöntemi, ne olursa olsun maalesef sonu daha fazla kanla, daha fazla gözyaşıyla daha fazla acıyla bitiyor." CİHAN
31 Temmuz 2015 08:41
DİĞER HABERLER