Silivri Cezaevi’nde AİHM kararına rağmen 1450 günden uzun süredir tutuklu bulunan Osman Kavala, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi hakkında kullandığı hakaret nitelikli ifadelere yanıt verdi. Kavala, “Erdoğan’ın aşağılayıcı ifadeleri insan haysiyetine saldırı” dedi.

Kavala, bundan sonra yapılacak olan duruşmalara katılmama kararı aldı, “Adil yargılama imkanı kalmadı, artık savunma yapmayacağım” ifadesini kullandı.

 

Erdoğan’ın Afrika ziyareti dönüşü kendisiyle ilgili kullanmış olduğu “Soros artığı” gibi ifadelerin son derece esef verici olduğunu kaydeden Kavala, bu sözlerin Cumhurbaşkanlığı makamının ciddiyetine uygun düşmediğini söyledi.

“Ülkemizdeki sivil toplum kuruluşlarının şeffaf biçimde desteklenmesi amacıyla yasalara uygun biçimde kurulmuş ve faaliyet göstermiş olan Açık Toplum Vakfı’nın yönetim kurulunda diğer yönetim kurulu üyeleri gibi görev yaptım” diyen Kavala, bu kuruluşta hiçbir dönemde başkanlığı üstlenmediğini, Açık Toplum Vakfı’nı ya da George Soros’u temsil eder nitelikte bir yetkisi ve statüsü olmadığını vurguladı.

Kavala sözlerini şöyle sürdürdü: “George Soros’un Türkiye ziyaretlerinde Vakıf yönetim kurulu üyeleriyle benim de katıldığım görüşmeleri, Vakfın çalışmaları ile ilgili sivil toplum faaliyetleri kapsamında gerçekleşti. Bildiğim kadarıyla, Sayın Erdoğan George Soros ile bu Vakfın kuruluşundan önceki bir tarihte tanışmış ve Soros’un en son Kasım 2015’te Türkiye’ye yaptığı ziyaret sonrasına kadar, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne mensup siyasetçiler ve Cumhurbaşkanı’nın danışmanları ile Soros’un diyaloğu devam etmiş. Ben bu görüşmelere dâhil olmadım, içerikleri hakkında da bilgi sahibi değilim.”

Kendisine yöneltilen suçlamaların herhangi bir delile dayanmamasına rağmen dört yıldır tutuklu olduğunu vurgulayan Osman Kavala, “Cumhurbaşkanı’nın hüküm giymemiş ve yargılaması devam etmekte olan bir kişiye yönelik aşağılayıcı ve lekeleyici ifadeleri, insan haysiyetine saldırı niteliğindedir. Bunlar suçlu olduğum algısı yaratan ve yargıyı doğrudan etkileyen mesajlardır” dedi.

Kavala son olarak şu ifadeleri kullandı: “Bu şartlar altında adil bir yargılama yapılmasına imkân kalmadığından, bundan sonra duruşmalara katılmamın ve savunma yapmamın anlamsız olacağına inanıyorum. Hukuk devletini savunan bir yurttaş olarak, yargının maruz kaldığı bu durumu meşrulaştırıcı bir edimde bulunmanın doğru olmadığını düşünüyorum.”