Erdoğan, saray, hayalet, İsveç Kraliçesi

Yeniçağ yazarı Ahmet Takan İsveç sarayındaki "hayalet"lerden yola çıkaran Erdoğan'ın sarayına ilişkin ilginç bir yazı kaleme aldı.

Sarayda hayaletler var!..

Hazıra kondum bugün... 

Sputnik Türkiye'de okuduğum bir haber çok ilgimi çekti.

Önce haberi nakledeyim:*

İsveç Kraliçesi Silvia, Kraliyet Sarayı'nda hayaletlerin dolaştığına inandığını söyledi.Ülkenin Drottningholm kentindeki sarayını 'bir grup arkadaşı ve hayaletlerle' paylaştığını söyleyen Kraliçe, "Aslında heyecan verici, beni korkutmuyorlar" dedi. Stockholm yakınlarındaki saray 17. Yüzyılda inşa edilmişti. Drottningholm, Kraliçe Silvia ve Kral XVI. Gustaf'ın kalıcı olarak ikamet ettikleri yer. ?BBC Türkçe'nin aktardığına göre, SVT televizyon kanalının hazırladığı 'Drottningholm Sarayı: Soylu bir yuva' belgeselinin yapımcılarına konuşan Kraliçe Silvia, "Sarayda bazen tamamen yalnız olmadığınızı hissediyorsunuz. Ama hayaletler oldukça dostane" ifadelerini kullandı.73 yaşındaki Kraliçe'nin hayalet iddialarına kardeşi Prenses Christina da destek veriyor. Belgeselde konuşan Prenses Christina, "Sarayda çok büyük bir enerji var. Bu enerjinin farklı formlara bürünmemesi garip olurdu" dedi.?Kraliyet ailesinin hayalet iddiaları İsveç basınında ise alay konusu oldu. İsveçli haber sitesi Local, "Cesur hayalet avcılarını göreve çağırıyoruz! Saraya gidin ve bu iddiaların peşine düşün!" çağrısını yaptı.Sitenin haberinde "Drottningholm Sarayı yıl boyu ziyaretçilere açık. Sadece Kraliyet ailesinin -ve anlaşılan hayalet arkadaşlarının- yaşadığı bölüme giremiyorsunuz" dendi. 

40 yıl önce Kral Carl ile evlenen Kraliçe Silvia, İsveç'te tahtta en uzun süre kalan isim.***

Bakın Allah'ın işine!..Refah ve mutluluk ülkesi İsveç'in gündemi; saraydaki hayaletler!.. 

Saraydaki o kadar kalabalığa ve tantanaya rağmen İsveç Kraliçesinin yalnızlık şikayeti ne kadar garip değil mi?.. 

Silvia hanım, yalnızlıktan hayaletlerin dostane arkadaşlığına sığınarak kurtulduğunu kabullenmiş!..

Ülkesinde mantar tabancası bile patlamayan Silvia hanımın bu sözleri bilinç altındaki bir korkudan kaynaklanıyor olabilir mi?.. 

Veya onu sarayından alaşağı etmeye çalışan şiddetli bir muhalefet mi var ülkesinde? .. Kafamı çok kurcaladı, ne olabilir?.. Sarayda dolaşan hayaletler iddiası ve buna prenses hanımın da destek olması, doğrulaması, eğitim düzeyi yüksek insanlarda neyin tezahürü olabilir?..Tıbbi manada bir şeyler demek haddim değil. Hekimlere bırakmak lazım teşhisi.

İsveç'te tanıdık gazeteci arkadaşım olsa hemen telefona sarılacağım.

Ama yok.

Ancak, meslektaşlarıma önerilerimi buradan  sıralayabilirim.

Her ne kadar tuzunuz kuru olsa da, koskoca Kraliçe ile kafa yapsanız da,  Silvia hanımı ciddiye alın.

Tüm ülkenin sevip saydığı Kraliçe durduk yere yalnızlıktan şikayet edip, hayalet arkadaşları olduğundan bahsetmez.

1- Kraliçe ile dalga geçmeyi derhal  bırakın.

2- Silvia hanım sizi korkutmadan, ürkütmeden gayet diplomatik ve nazik bir dille önemli bir mesaj vermiş.

3- Bence, uzun yıllardır unuttuğunuz bir tehlike karşısında sizi hafiften uyarmaya çalışmış.

4- Bu bir Viking baş kaldırışı veya istilası olabilir. 

O yüzden;

a) Paçanızı garantiye almak için, önce işe saraydan başlayın.

b) Sarayın tüm korumalarını değiştirin. Bunu sık sık tekrarlayın.

c) Sarayın çevresindeki tüm yolları ulaşıma kapatın.

d) Saraya giden yolların giriş ve çıkışlarına büyük beton setler koyun.

e) Saray hava sahasını uçuşa yasak hale getirin.

f) Kraliçeyi aile efradından bile gözünüz gibi sakının. Kralın zırt pırt odasına girmesine izin vermeyin. Hatta çalışırken odasının kapısını mutlaka kilitli tutun. Anahtarı özel kalem müdürüne bile vermeyin.

g) 70 küsur yaşında kadın demeyin. Yataktan kaldırdığınız an çelik yeleğini tekrar yatırana kadar mutlaka giydirin.

h) Yemeğini, içeceği suyu, mutlaka önceden, varsa teyze kızına, yoksa hala oğluna tattırın. Mutfak personelini aşçı başı dahil sık sık değiştirin.

ı) Beslenmesinde Uzak Doğu'dan getirilen doğal ürün ve ilaçlara ağırlık verin.

i) Moral bulması ve dosta düşmana gereken mesajı vermesi için sık sık Norveç Kralına çaktırın. O da  kafi gelmezse Norveç'e, Finlandiya'ya, Danimarka'ya  sınır ötesi operasyonlar düzenletin. Bakanlarınız sık sık televizyonlara çıkıp "hayaletlerin kökü kazınacaktır" demeçleri versin.

j) Dokunmaya kıyamadığınız anayasanıza da bir zahmet el atın. Kraliçe "hayalet" diyorsa mutlaka anayasanızdan kaynaklanan bir aksaklık da vardır. 

Bunun için de:

*) Sarayda derhal bir anayasa komisyonu kurun. Başına da kuzu gibi bir profu getirin. Kuzu prof kafi gelmezse yanına neşeli bir topçu koyun.

*) Bugüne kadar size dümenden muhalefet yapan tüm çevreleri yanınıza alın. Sarayda onlara da makam ve büyük odalar vaat edin. İngiltere'nin yazılı onayını da gönülleri rahat olsun, mutmain olsunlar diye önlerine koyun.

*) Saraya itaat etmeyenlerini "hayalet destekçileri" ilan edin. 

Hayalet avcılarına onları ham ettirin. 

Bunun için yoksa bir de havuz medyası kurun.

Sevgili İsveç'li meslektaşlarım; yazıya öyle bön bön bakıp, "Sen ne diyor Ahmet kardeş?.. Monarşi ile yönetildiğimiz halde bizdeki demokrasinin kırıntısı sizde yok" diye efelenmeyin. 

Bizimkisi tecrübe.. Tecrübe konuşuyor burada!.. Operadaki hayalete benzemez bu iş!.. Sonra da demedi demeyin. Ne demişler? Düşmez kalkmaz bir Allah!..

Ahmet TAKAN Yeniçağ

06 Ocak 2017 12:34
DİĞER HABERLER