Adanalı görme engelli gazeteci Cüneyt Arat hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Twitter üzerinden hakaretten ifadesine bile başvurulmadan dava açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adanalı görme engelli gazeteci Cüneyt Arat hakkında ikinci defa suç duyurusunda bulundu. Savcı da Arat hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaretten dava açtı. Haziran ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine ifadesini bile almadan dava açtığını söyleyen Arat, birkaç gün önce UYAP'a girdiğinde Erdoğan'ın kendisini bir kez daha mahkemeye verdiğini öğrendiğini belirtti.

İlk şikayet nedeniyle ilk davanın 21 Aralık günü görüleceğini dile getiren Arat, ikinci davanın ise 14 Ekim 2015 günü 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüleceğini anlattı. Gazetecilere baskıların devam ettiğini ve yıldırma politikası izlendiğini anlatan Arat, şunları kaydetti: "Eğer bir gazeteci mahkemeye veriliyorsa önceden ifadesi alınması gerekiyor ama benim hiçbir şekilde ifadem alınmadı. Ben bugüne kadar ailemin, sevenlerimin ve bana değer veren insanların yüzlerini eğdirecek hiçbir iş yapmadım, hiçbir eylemde bulunmadım. Benim Tayyip Erdoğan'a Twitter yoluyla hakaret ettiğim söyleniyor, ayrıca köşe yazılarında kendisini eleştirdiğim söyleniyor. Ama herkes birbirini rahat bir şekilde eleştirebilir. Evet ben köşe yazılarımda da şunu yazdım, 'bir ülkenin Cumhurbaşkanı eğer namusu ve şerefi üzerine tarafsız kalacağıyla ilgili yeminler ediyorsa, ardından miting miting dolaşıp bir siyasi partiye 400 milletvekili istiyorsa ve muhalif parti liderlerine de hakaretlere varan kelimeleri belirtiyorsa benim de kendisini eleştirmem gayet tabi normaldir."

Cumhurbaşkanı'nın ilk şikayeti sonrası AK Parti'nin önemli kurmaylarının kendisini telefonla arayarak, 'Recep Tayyip Erdoğan'dan özür dile, elimizden geleni yapalım, seni zengin edelim' dediğini ileri süren Arat, kendisinin ise bunu reddettiğini vurguladı. Kendisinin her şekilde vatandaşı objektif bir şekilde bilgilendirmek adanı elinden gelenin fazlasını yaptığını söyleyen Arat, "Recep Tayyip Erdoğan'dan özür dile diyen arkadaşlarımıza da ben şunu açıkça ifade ettim, '10 engellinin memurluk sınavları iptal edilirken, 28 bin AKP'li vatandaş KPSS'siz devlet memuru oldu. Birçok kurum özelleştirildi ve engelli maaşları ne yazık ki birçok engelli vatandaşlarımızın maaşları haksız yere kesildi. Ben cezaevine girmekten, zindanlara girmekten korkmuyorum. Başım dik dolaşmaya devam edeceğim, engelli vatandaşların her zaman sesi olmaya çalışacağım." dedi.