BirGün gazetesinden Yaşar Aydın, son yapılan anketlerde İyi Parti'nin son aldığı oyu iki puan daha yukarı çıkardığını bildirdi. Bu oyların sadece MHP'den gelmediğini yazan Aydın, oyların AKP’li seçmenin de ilgisini çektiğini yazdı. "Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı zıvanadan çıkaran gelişme de bu oldu" diyen Aydın, "Seçime üç haftalık bir süre kala Akşener’i hedef almasının arkasında yatan neden bu" ifadesini kullandı.

Tüm kamuoyu araştırmaları, özellikle milliyetçi-muhafazakâr seçmenin ve AKP’lilerin seçime motive olmadığını gösteriyor. Sadece 20 gün gibi bir süre kalmasına rağmen, “Sandığa gitmeyeceğim” ya da “Kararsızım” diyen yüksek oranda AKP’li seçmenin varlığı bu durumu net olarak gösteriyor. Yine sahadan gelen bir başka veri ise bugün için sayıları sınırlı olsa da seçmenin ilk kez bir arayış içerisine girmiş olması. Cumhur İttifakı’nın 16 Nisan referandumundan bu yana verdiği hiçbir vaadi yerine getirememesi, dar gelirli seçmenin durumunun daha da kötüye gitmesi de bu arayışı hızlandıran bir başka etken. Yeni partilerin kuruluş çalışmalarının konuşulduğu bugünlerde arayışın ilk adresi de hiç kuşku yok ki İYİ Parti olacak.

Erdoğan-Bahçeli ittifakının 7 Haziran seçimlerinden bu yana yürüttüğü siyaset, milliyetçi-muhafazakar olarak sınıflandırdıkları ve takriben ülkenin yüzde 60’ı olarak gördükleri kitleyi konsolide etmek üzerine kurulu. Bu siyasetin eylem hattı CHP ve HDP’yi, “Öteki, gayri milli, maneviyatı zayıf” olarak kodlamak ve etkisizleştirmek olarak özetlenebilir. Ama işler tam istedikleri gibi gitmedi. CHP’nin Saadet Partisi ve İYİ Parti ile ittifak ilişkisi Erdoğan tarafından kurulan denklemin en azından iyi işlemesinin önünde engel oldu.

Bahçeli’nin “beka” vurgusu Millet İttifakı’na son darbeyi vurmaya yönelikti. Özellikle İYİ Parti tabanını etkilemeye dönük, oradan toplu kopmaları sağlayacak “terör yandaşlığı” vurgusu en önemli argümanları oldu. Bahçeli başlattı, sahadaki sözcüleri Erdoğan ve Soylu oldu.

AKP’nin yaptırdığı kamuoyu araştırmalarında bile Bahçeli’nin başlattığı “beka” işinin pek tutmadığı görülüyor. Hele hele İYİ Parti seçmeninde neredeyse hiç etkisi olmadı. Tam tersi İYİ Parti seçmeninin daha da kenetlenmesini sağladı. AKP-MHP ittifakının karşısında yer alanların bizzat Erdoğan tarafından “terörle” ilişkilendirmesi deyim yerindeyse milliyetçi-muhafazakâr seçmende infiale sebep oldu. Bu infial sandığa yansıyacak gibi. Son yapılan anketler İYİ Parti’nin 24 Haziran seçimlerinde aldığı oyun iki puan kadar üzerine çıktığını gösteriyor. Üstelik bu oylar sadece MHP’den de gelmiyor. Balıkesir, Manisa ve Mersin gibi şehirlerde AKP seçmenin de ilgisini çekmiş durumda. Erdoğan’ı bir anlamda zıvanadan çıkaran gelişme de bu oldu. Seçime üç haftalık bir süre kala Akşener’i hedef almasının arkasında yatan neden de bu. Üstelik bunu alenen “dokunulmazlığı da yok” sözleri ile soruşturma, ardından cezaevi kapısını da göstererek yapmaktan çekinmiyor. Erdoğan’ın, bugüne kadar dereyi geçerken at değiştirdiğine tanık olmadık. Seçimin sonuna kadar da bu söylemle devam edecektir. Ama tereddüt sadece seçmende değil. İlk kez parti içinde seçim stratejisine dair bu kadar net bir şekilde itirazlar yükseliyor. Seçim sonucu ne olursa olsun Bahçeli’ye bir şey olmaz. Ama Erdoğan için küçük bir tökezleme tahminlerden fazla bir hasar bırakabilir.