Erdoğan'ın Reichstag Yangını: 15 Temmuz

27 Şubat 1933 ve 15 Temmuz 2016…Bir birine benzeyen İki farklı olayın yaşandığı tarihler ... Ancak bir birine ne kadar benziyor?

Bold Medya You Tube kanalından 15 Temmuz ile ilgili yeni bir belgesel yayınlandı 



Bold Medya tarafından hazırlanan belgeselde Hitler döneminde  27 Şubat 1933 günü Alman Parlamentosu Reichstag’ta  çıkan yangın ile 15 Temmuz 'da TBMM'nin bombalanması arasındaki benzerlikler ortaya konuldu... 

İŞTE BELGESELİN TAM METNİ 

27 Şubat 1933 günü Alman Parlamentosu Reichstag’ta yangın çıktı.

Olayın kundaklama olduğu iddia edildi.

Kimine göre ise yangın Naziler’in ayak sesleriydi.

Soruşturma, polisi olağan şüpheli komünistlere ve Marinus van der Lubbe ( Marinus fan der Lube ) adında psikolojik sorunları olan birine götürdü.

Hitler’in şansölye yani Başbakan ilan edilmesinden kısa süre sonra yaşanan yangını Hitler ve dönemin Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg fırsata çevirdi.

Yangının ertesi günü Hitler’in talebi üzerine Hindenburg, anayasanın kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini ortadan kaldıran bir kararname imzaladı.

İzleyen günlerde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi ve Alman Ulusal Halk Partisi dışındaki tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları yasaklandı.

Alman Halkını Koruma Kararnamesi’ne dayanarak basına kısıtlamalar getirildi.

Polise siyasi toplantı ve yürüyüşleri yasaklama ve kampanyaları engelleme yetkisi verildi.

Almanya Komünist Partisi’nin parlamentodaki 181 milletvekili ve parti ileri gelenleri tutuklandı.

‘Komünistler devleti ele geçirecek’ korkusu üzerine inşa edilen Hitler Diktatörlüğü, Almanya’yı 2. Dünya Savaşı’na Dünya’yı ise milyonlarca insanın öldüğü bir kaosa sürükledi.

Kararname Nazi Almanyası 1945 yılı Mayıs ayında mağlup olana kadar yürürlükte kaldı.

Yangını kimin çıkardığı ise hala bilinmiyor.


15 Temmuz 2016:


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu dediği’ 15 Temmuz ile Reichstag Yangını arasında tesadüf olarak açıklanamayacak büyük benzerlikler var.

15 Temmuz günü Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı.

Ölen ya da yaralan olmadı.

Ama hedef sembolikti.

Meclis’e yönelik saldırı ‘proje darbe’nin en önemli yapı taşlarından biriydi.

Erdoğan, hala onlarca soru işareti olan o olayı AKP Diktatörlüğü’nün inşası için manivela olarak kullandı.

Oysa 15 Temmuz öncesi Recep Tayyip Erdoğan için işler hiç de iyi gitmiyordu.

Gezi İsyanı’nı kanla bastırmış, 17-25 Aralık Yolsuzluk Soruşturması’ndan devlet kurumlarını yerle bir ederek kurtulmuştu.

İyice köşeye sıkışan Erdoğan’ın ‘Komünistleri’ Gülen Cemaati’ydi.

Onları ‘düşman’ ilan etti.

Meclis saldırısı tıpkı Hitler gibi Erdoğan’a diktatör yetkileri verdi.

22 Temmuz 2016 günü Türk demokrasisine darbe yapıldı.

3 ay süreyle OHAL ilan edildi.

Erdoğan bütün yetkiyi kendinde topladı.

OHAL 7 kez uzatıldı.

Hak ve özgürlükler askıya alındı.

Yıllar öncesinden hazırlanan fişleme listeleri işleme kondu.

100 binden fazla insan tutuklandı.

Tutuklananlar arasında 15 Temmuz’la uzaktan yakından ilgisi olmayan 200’e yakın gazeteci, 4 bin 500 hâkim ve savcı, 650 avukat, binlerce öğretmen, öğrenci, mühendis, doktor, binlerce esnaf ve işadamı vardı. 

150 bine yakın kişi memuriyetten ihraç edildi. 

Adalet Bakanlığı verilerine göre 550 bine yakın insana terör soruşturması açıldı.

Oysa tek ortak özellikleri Erdoğan muhalifi olmalarıydı.

Anayasal hakların askıda olduğu bir dönemde Türkiye’de rejim değiştirildi.

Kaosun ortasında OHAL devam ederken 17 Nisan 2017’de başkanlık referandumu
yapıldı. 

Erdoğan 24 Haziran 2018’de ise “padişah” yetkileri ile başkan seçildi. 

O artık bakanlarını seçilmesine bile ihtiyaç duymadan kendi atayabilen, kanunda vefat ya da istifa haricinde değiştirilemeyeceği belirtilen Merkez Bankası Başkanı’nı gece yarısı görevden alabilen, seçilmiş belediye başkanlarını canı istediğinde azleden, Hazine’ye ait bütün KİT’leri kendisine bağlayabilen, yargıya önünde ceket ilikleten bir Cumhurbaşkanı.

Kendi itirafıyla normal bir zamanda yapamayacağı işleri tıkır tıkır yapıyor.

Türkiye dünyanın en büyük gazetesi hapishanesi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki kurmay subayların yüzde 80’i ihraç edildi.

Her gün yüzlerce asker gözaltına alınmaya devam ediyor.

“Seni başkan yaptırmayacağız” diyen ve 6 milyon seçmenin oyunu alan Selahattin Demirtaş 2,5 yıldır hapiste. 

Bine yakın anne ve bebeği demir parmaklıklar ardında.

Sivil toplum liderleri terörist muamelesi görüyor.

Ve Erdoğan bütün bunları tıpkı Hitler gibi kararnamelerle yapıyor.

15 Temmuz 2019 12:01
DİĞER HABERLER