Tr724 yazarı Alper Ender Fırat, bu günkü yazısında ilginç bağlantılara temas etti ve 'İktidarın yardımına kim koştu?' sorosunu sordu.
İşte Alper Ender Fırat'In bugünkü köşe yazısı:
İktidarın yardımına kim koştu?
Recep T. Erdoğan ve onun iktidarda kalmasını isteyenler bir taşla resmen kuş katliamı yaptılar. Krizi fırsata çevirmek tam da böyle bir şey olmalı. Hem kur artışlarıyla oluşan psikolojik atmosferden yararlanarak elektriğe, doğal gaza, akaryakıta ve vergilere hunharca zam yaptılar, hem de ali cengiz oyunuyla milyonlarca doları taş atıp kolunu bile yormadan ceplerine indirdiler.
Daha da önemlisi büyük bozgun esnasında kazandıkları küçük muharebeyle evlerine zafer havasıyla dönüyorlar.
Bu krizden ortalama vatandaşlara düşen şeyde ceplerinden uçup giden küçük birikimleri, yüzde elliden fazla gelen yeni zamlar oldu. Tabi zenginin kazancını garantiye almak da kazığı yiyenlerin üzerine kaldı. Atılan bunca kazıktan sonra, ahmakların halaya kalkıp oynamaları da büyük bir ironiydi.
Kazık sadece akaryakıt, elektrik vs ile sınırlı değil elbette. Konut fiyatlarından, kiraya, gıdadan temel ihtiyaçlara kadar hemen her şey neredeyse ikiye katlandı. Bu zamlar kurun geri dönmesiyle tabii ki geri alınmayacak!
Sıradan vatandaş için büyük bir ekonomik kriz her şeyiyle yaşanırken Recep T. Erdoğan ve avanesi de krizin hakkından gelmiş iktidar olarak ortalıkta salınıyor. Hem tarihin gördüğü en büyük hırsız hem de kahraman(!). Bu esnada olup biteni tribünde oturan seyirci gibi izleyen ahmak muhalefet de ‘fetö’ sakızını çiğnemekle meşgul.
Bununla birlikte ‘Dövize Endeksli Mevduat’ hamlesinin bir gecede kurda 5-6 liralık bir gerilemeye neden olmasının mümkün olmadığı kanaatindeyim. Merkez bankasının döviz satışlarının da böyle bir etkiye neden olması mümkün görünmüyor. Çünkü Merkez Bankası daha öncede sürekli döviz satışları yapıyor, kısa bir süre sonra kur sanki hiç müdahale edilmemiş hale geliyordu.
Birkaç saat içinde dövizde böylesine bir gerilemeyi ülke içi dinamiklerle sağlamak bana hala inandırıcı gelmiyor. Biraz komplocu bir düşünce olabilir ama bugüne kadar Recep ne zaman zorda kalsa yardıma koşanların, onu canlı cenaze haliyle bile ayakta tutmaya çabalayanların yine yardıma koştuğunu düşünüyorum.
Yine bu bağlamda; çok kısa bir zamana kadar kanlı bıçaklı olduğu Birleşik Arap Emirlikleri nasıl oluyor da hemen can ciğer kuzu sarması bir hale geliyor bunu anlamak zor. Ya da niye böyle bir hale gelme ihtiyacı hissediyor. Beş yıl boyunca en ağır hakaretlere maruz kaldıkları bir ülkeye birkaç hafta içinde neden balyalarla para aktarırlar? Bunun da ikna edici bir açıklaması yok. Katar’ın AKP’ye sürekli para akıtması zaten anlaşılır bir şey değildi, Katar’ın gücü yetmeyince Birleşik Arap Emirlikleri’nin devreye girmesini sadece Recep T. Erdoğan’ın iktidarda kalmasını isteyen çok daha güçlü bir güç merkezi isteyebilir. Bu körfez ülkeleri üstünde hangi ülkenin borusu ötüyorsa muhtemelen o istemiştir para akıtmasını. Ve muhtemelen yine aynı ülke Sedat Peker’in susturulmasını sağlamıştır.
Tam böyle bir zamanda Reuters haber ajansının ‘döviz dokuz liraya gerileyebilir’ haberi de operasyonun bir parçası gibi duruyor.
Recep T. Erdoğan ve ona akıl verip yardıma koşanlar, Firavunun sihirbazları gibi gerçek olmayan şeylerle ekonomide sorun yok havası estiriyor olabilirler ancak bilmeliler ki bu kazandıkları sadece küçük bir muharebedir. Bozgunun ortaya çıkmasını sadece geciktiriyorlar. Korkarım ki her geciktirme, bozgunun daha büyük olmasından başka bir işe yaramayacak.