AK Parti'nin kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Zaman'a kayyım atanması yönündeki iddiaların bile Türkiye'nin demokrasisine büyük zararlar vereceğini söyledi.
Basının susturulmasının düşünülmesinin bile fevkalade yanlış bir davranış olduğunu dile getiren Yalçınbayır, şunları söyledi: "Böyle bir şeyi demokratik bir ülkede düşünmek, tasavvur etmek mümkün değil. Bu Türkiye'nin basın özgürlüğü bakımından seviyesine gösteriyor. Bu seviye veya seviyesizlik diğer tem hak ve özgürlüklere yansıyor. Maalesef Türkiye'de demokratik özgürlüklerin vardığı sonuç. Böylesine hukuksuzlukları yapanların aleyhine sonuçlar doğuracaktır."
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ'NE AYKIRNI HAREKET EDİLİYOR
Hükümetin Avrupa Birliği'ne taahhütte bulunduğu düşünce ve basın özgürlüğüne sadık kalmadığını ifade eden Yalçınbayır, 1 Mart 2014'te Resmi Gazete'de yayınlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı'nın hatırlattı. Hükümet tarafından hazırlanan ve altında dönemin Başbakanı R. Tayyip Erdoğan'ın imzasının bulunduğu planının özünde Türkiye'de özgürlükler konusunda kısıtlamalar bulunduğunu kabul etmek anlamı taşıdığını anlatan Yalınbayır, takip sürecinde 'sorumlu kurumlarca İnsan Hakları Daire Başkanlığı'na her altı ayda bir rapor vereceğini, Eylem Planının gerçekleşme durumu hakkında Adalet Bakanlığı tarafından Başbakanlığa yıllık rapor sunulacağını' ifade etti.
Eylem planının 46 maddeden oluştuğunu ve ekleriyle birlikte onbirinci maddesinin ise basın özgürlüğünü kapsadığına işaret eden Yalçınbayır, 17-25 Aralık soruşturmalarının sonrasında bu planın devreden çıkarıldığını savundu. Yalçınbayır, "Bu planı devreden çıkaranlar gazete ve televizyonların kapatılmasına yönelik yeni bir plan mı hazırladılar? Eğer böyle bir plan varsa kamuoyuna açıklasalar da bizde ona göre hareket etsek. Hangi gazeteye el konulacak, hangisi kapatılacak, hangisi havuza dahil edilecek bilsek." diye konuştu.
Basın kuruluşlarının mülkiyet haklarının önce kayyımlara devredilmesinin ardından da zarar ettirilerek kapatılmasının hukukla ve insanlıkla izah edilemeyeceğine vurgu yapan eski Başbakan yardımcısı Yalçınbayır, bunun kabul edilebilecek bir durum olmadığını belirtti.
KUTU
TÜRKİYE'NİN BASIN VE İFAD ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA AVRUPA'YA TAAHHÜTLERİ
11.1- Mevzuatımızda İfade ve Medya Özgürlüğünü Kısıtlayan Hükümlerin Gözden Geçirilerek AİHM İçtihatlarında Belirlenen Standartlar Doğrultusunda Yeniden Düzenlenmesi:
• 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 125 ve 299 uncu maddelerinin gözden geçirilerek AİHM içtihatlarında belirlenen standartlar ile uyumlu hale getirilmesi.
• Kişilik haklarının zedelenmesi halinde doğacak mağduriyetin AÎHM içtihatlarında belirlenen standartlar doğrultusunda tespit edilmesi ve giderilmesi hususunda hâkim ve Cumhuriyet savcılarına yönelik meslek öncesi ve meslek içi eğitim de dahil olmak üzere farkındalık artırıcı faaliyetler düzenlenmesi.
•TCK'nın "Suçu ve suçluyu övme" başlıklı 215 inci maddesinde 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin uygulamadaki etkilerinin analiz edilmesi.
• TCK'nın 216 nci maddesinde düzenlenen "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçuyla ilgili olarak şiddet unsuru barındırmayan düşünce açıklamaları konusunda AİHM içtihatlarında belirlenen standartlar doğrultusunda hâkim ve Cumhuriyet savcıları arasında meslek öncesi ve meslek içi eğitim faaliyetleriyle farkındalık arttırılması.
• TCK'nın "Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" başlıklı 277 inci, "Gizliliğin ihlali" başlıklı 285 inci ve "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" başlıklı 288 inci maddelerinde 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin uygulamadaki etkilerinin analiz edilmesi.
• TCK'nın 301 inci maddesinin AÎHM içtihatlarında belirlenen standartlara uyum amacıyla gözden geçirilmesi ve uygulamada birlik sağlanması amacıyla farkındalık
• TCK'nın "Halkı askerlikten soğutma" başlıklı 318 inci maddesinde 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin uygulamadaki etkilerinin analiz edilmesi.
• 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun düşünce ve ifade özgürlüğüyle bağlantılı hükümleri ile TCK'nın "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" başlıklı 220 nci maddesinde 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin uygulamadaki etkilerinin analiz edilmesi.
• 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yolu ile İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlayan hükümlerinin gözden geçirilmesi ve bu konuda uygulamada farkındalığı artırıcı faaliyetler yapılması.
• Başta Avrupa Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi olmak üzere uluslararası standartlara uyum amacıyla hazırlanan 6112 sayılı "Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun" hükümlerinin uygulanmasının izlenmesi ve bu konuda uygulamada farkındalığı artırıcı faaliyetler yapılması.
11.2- İfade ve Medya Özgürlüğünün Geliştirilmesine Yönelik Faaliyetler Yapılması:
• AİHM içtihatlarında belirlenen standartlar doğrultusunda ifade ve medya özgürlüğünün geliştirilmesi amacıyla Avrupa Konseyi üye ülkelerine çalışma
düzenlenmesi ve uygulamaya yönelik hâkim ve Cumhuriyet savcılarının kullanımına sunulmak üzere AİHM içtihatlarını da içeren rehber niteliğinde bir şerh hazırlanması
• AİHM içtihatlarında belirlenen standartlar doğrultusunda ifade ve medya özgürlüğü konusunun hâkim ve Cumhuriyet savcılarının meslek içi ve meslek öncesi eğitim müfredatına alınması amacıyla bir eğitim modülü oluşturulması.
Cihan CİHAN