"Eski AKP'li başkan ve bürokratların konut soruşturması sır gibi saklanıyor"

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan Kent Konut ile ilgili eski AK Parti İl Başkanı Mahmut Civelek ve bazı bürokratların haksızca indirimli konut ve işyeri aldığı iddiaları hakkında başlatılan müfettiş soruşturmasının 12 aydır sır gibi saklandığını söyledi. Akar, "Zaten artık bu soruşturmanın bir önemi de değeri de kalmamıştır. Kamuoyu vicdanında mahkum olmuşlardır. Eğer temiz olsalardı 1 yıl değil 1 gün beklemeden açıklanabilirdi. Demek ki açıklayacak yüzünüz ve yüreğiniz yok." dedi.

CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Akar, toplantıda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan Kent Konut ile ilgili eski AK Parti İl Başkanı Mahmut Civelek ve bazı bürokratların haksızca indirimli konut ve işyeri aldığı iddialarıyla ilgili sürece değindi. Akar, Kent Konut'un 2008 yılında sosyal ve toplu konut yapmak üzere kurulduğunu belirterek, "Alt gelir grupları engelliler denilerek oluşturulan bu sosyal sorumluluk abidesi sosyal sorumsuzluk ve yolsuzluk olayları ile adını duyurdu." açıklamasında bulundu.

Akar, şöyle devam etti: "Eski AKP İl Başkanı Mahmut Civelek'in 2014 yılın temmuz aylarında Kent Konut'dan 3 ev 1 işyerini indirimli haksız bir şekilde aldığı iddiaları gündeme gelince ağustos ayında 3 müfettiş, eski genel müdürler döneminde kimlere ve ne miktarda haksız indirim yapıldığını araştırmak üzere görevlendirildi. 3 müfettişin 4 ay sonunda hazırladığı rapor yaklaşık 12 aydır sır gibi saklanıyor. Rapor sonrası Kent Konut'ta başlatılan operasyonda ilk olarak 8 kişiye fatura kesildi."

Akar, süreci yakından takip ettiklerini belirterek, buna ilişkin yaptıklarını şöyle anlattı: "Ağustos 2014'te Meclis'te dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin cevaplaması istemiyle iddiaların ve soruşturmanın akıbetine ilişkin soru önergesi verdik, her ikisi de cevaplanmadı. Ocak 2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı Bilgi Edinme'den tekrar soruşturmanın akıbetine ilişkin bilgi talep ettik. 3 Şubat 2015'te cevaplandı, ticari sır ve soruşturmanın devam ettiği, bitince kamuoyu ve tarafımıza bilgi verileceği belirtildi. Ağustos 2015'te yine İçişleri Bakanlığı Bilgi Edinme'den soruşturma sonucuna ilişkin bilgi talep ettik, Bu hafta cevaplandı ve iddiaların baş aktörü Mahmut Civelek'in kardeşinin imzası ile yine ticari sırlar dillendirilmiş Bilgi Edinme Kanunun 19. maddesi gereği. Nedir bu? 'Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale edileceği, kişilerin ve soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ve güvenliğini tehlikeye sokacak, soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürebilecek bilgiler ve gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkacak olması' nedenleri sıralanmış ve soruşturmanın selameti açısından bu aşamada cevaplanamayacağı, daha sonra benimle ve kamuoyu ile paylaşılacağı belirtilmiştir."

"MİLLETİN AKLIYLA DALGA GEÇİLİYOR"

Akar, milletin aklıyla dalga geçildiğini belirterek, şunları aktardı: "Öncelikle milletin aklı ile dalga geçen bu zihniyetin çöküşüne hep beraber şahit oluyoruz. Yaklaşık bir buçuk yıldır süren soruşturma sürecinde 2 başbakan, 2 cumhurbaşkanı ve 3 içişleri bakanı değişti, ancak geldiğimiz nokta Kent Konut'ta aynı. 2002'de 3Y (Yolsuzluklar, yasaklar, yoksulluklarla) ile mücadele edeceğiz diyenlerin ülkeyi getirdiği duruma bakıyoruz. Yolsuzluklar tüm kurumları ahtapot gibi sarmış, her gün yeni skandallarla devam ediyor. Yasaklar; bugün yasak olmayan ne var, basına yazmak yasak, emekçilerin anayasal hakları olan sendikalaşma yasak (sendikalaşma bugün yüzde 9, özel sektör de yüzde 1), öğrenciye fikirlerini açıklamak yasak, yürüyüş yapmak yasak, bir arada toplanmak yasak, toplanırsanız can güvenliğiniz zaten yok. İnternet o da yasak, telefon zaten dinlenmediğini düşünen yok."

"TAM BİR SKANDAL"

"Kent Konut da son gelen cevaba 'güler misin ağlar mısın?' bilemiyorum gizli, güvenlik ve hayati tehlike olabilir denilen bir dosya yolsuzluk ve haksız kazanç iddialarının bulunan Mahmut Civelek hakkında cevap veren imzası bulunan kişi de kardeşi. Tam bir skandal." diyen Akar, şöyle devam etti: "Gerekçelere bakıyoruz, 'kişilerin ve soruşturmayı yürütenlerin hayatını ve güvenliğini tehlikeye sokabilir' deniliyor bu bir yolsuzluk araştırması mı yoksa mafya ve çeteye karşı bir soruşturmamı? Bu gerekçeyi sunuyorsanız karşımızda bir mafya çete örgüt var demektir. Zaten artık bu soruşturmanın bir önemi, değeri de kalmamıştır. Kamuoyu vicdanında mahkum olmuşlardır. Eğer temiz olsalardı 1 yıl değil 1 gün beklemeden açıklanabilirdi. Demek ki açıklayacak yüzünüz ve yüreğiniz yok. Yani ülkenin Cumhurbaşkanı kalkıp devletin kurumunun başkanına 'Sır küpüm' derse bunlar da ondan aşağı kalmaz, sır ülkesi haline geliriz. Ancak bunlar sır olarak kalmayacak, önümüzde bir seçim var ve kurulacak CHP iktidarı ile bu ülkede sır kalmayacak, yolsuzluk kalmayacak, yoksulluk kalmayacak, terör kalmayacak en önemlisi diktatör de kalmayacak." CİHAN
20 Ekim 2015 15:09
DİĞER HABERLER