Eski futbolcu Kemal Aslan:Türkiye Avrupa'nın Brezilya'sı olmak zorunda
Zirve Üniversitesi Kariyer Planlama Koordinatörlüğü'nün düzenlediği 4. Kariyer Zirvesi-Sektör Buluşması devam ediyor. Zirve Üniversitesi rektörlük konferans salonunda gerçekleşen panelin ikinci gününde Fenerbahçe'nin Eski Oyuncusu ve Futbol Yorumcusu Kemal Aslan, Fenerbahçe'nin Eski Kadın Basketbolcusu ve Ligtv muhabiri Şükran Albayrak katıldı.
Önümüzdeki yıllarda Avrupa takımlarında daha çok Türk futbolcunun yer alacağını belirten Kemal Aslan, " Avrupa'da altyapı ve tesisleşmeye o kadar çok önem veriliyor ki futbolcu hem eğitimi tamamlıyor hem de erken yaşta A takıma kazandırılıyor. Bizde ise genç futbolcularımız 18-19 yaşında oyuncu olmaya başlıyor. Bu da yarışma noktasında bizim gençlerimizin geride olmasına neden oluyor. Bizim yetenekli gençlerimiz çok fazla bu yüzden Türkiye Avrupa'nın Brezilya'sı olmak zorunda. Tek sorunumuz yeteneklerimizi disipline edemiyoruz." dedi
Sakatlıkların futbolculuk hayatını alt üst ettiğini ifade eden Aslan, "Kariyerimdeki en büyük üzüntüyü, ilk sakatlandığımda yaşadım. O güne kadar bir tane bile antrenman kaçırmamıştım ve kendimi üst üste iki 90 dakika çıkaracak kadar güçlü hissediyordum. Gençlerbirliği'yle oynadığımız kupa maçının 86'ncı dakikasında ayağım kırılınca her şey tersine döndü. Tedavi ve rehabilitasyon sürecinde o kadar strese girdim ki saç diplerimde yaralar çıktı." diye konuştu
Bundan sonraki planım, futbolun idari kısmında yer almak diyen Kemal Aslan, "Bunun için de iletişimin, duygusal zekan, pazarlama yeteneğin, organizasyon şeması bilgin iyi olmalı. Mevcut idarecilerin bu açıdan iyi olmadığını düşünüyorum ve kendimi bu doğrultuda geliştirmeye çalışıyorum. Şu an Marmara Üniversitesi Spor Yönetimi yüksek lisansı yapıyorum." açıklamasında bulundu
Futbol yorumucusu Kemal Aslan'dan sonra söz alan Şükran Albayrak da kariyer yaparken her zaman zorlukların söz konusu olduğuna dikkat çekti. Basketbol hayatında yaşadığı zorluklara değinen Albayrak, "Basketbolda en büyük rakibiniz yine sizsiniz. İstediklerinize ulaşırken sizin en büyük engeliniz ya da en büyük destekçiniz yine kendiniz oluyorsunuz. Zorluklar da profesyonel dönemde başladı benim için; basketbolu sokakta oynayıp, basketbolla sevinip, ağlayıp, gülüp onunla yaşamaktan çıkıp; onunla artık bir kariyer yapma aşaması benim için çok zordu. Basketbolu profesyonel anlamda bir türlü algılayamadım. Eğer algılasaydım çok daha farklı yönetirdim. Ben altyapılardan yetişmiş gelecek vaat eden genç bir kız gibi oynuyordum basketbolu. Profesyonel hayata geçince bir türlü o tarafı atlayamadım. Beni en çok zorlayan odur. Profesyonel hayat, ilişkilerinizi yürütmeniz ve kendinize de çok iyi bakmanız gereken bir dönem. O dönemi daha farklı yönetebilirdim, çok iyi yönetebildiğimi düşünmüyorum." dedi.
Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: "Spikerlik hayatım benim için ikinci kariyerdir ki bu ikinci kariyeri yapmak hakikatten çok zordur. İnsanlar daha yeni kariyer yaparken siz orada bir tanesini bitirmiş ikincisini yapıyorsunuz. Bu beni çok rahatlatan bir şey; çünkü kazandıklarım ve kaybettiklerimle çok şey öğrendiğim bir dönemden çıkıp yeni bir kariyer yapıyorum. İyi yaptığımı düşünüyorum. Çok çalışıyorum bir kere ve neye ihtiyaç duyduğumu, ne yapmam gerektiğini bir antrenör veya bir menajer değil de ben planlıyorum. Bu ikinci kariyerime, spikerlik kariyerime kendim hakim sürdüğüm için çok memnunum, zorluklar elbette ki oluyor. Zorluğu nerede ve niçin olduğunuzu bilmiyorsanız o zaman yaşıyorsunuz. Bunu geçmiş kariyerimi düşünerek söylüyorum. Bugünlerdeyse emin, sağlam ve küçük adımlarla gittiğimi biliyorum. Şu anda bir zorluk yaşadığımı söyleyemem."
Cihan CİHAN