Ankara’daki casusları ortaya çıkaran eski MİT mensubu Enver Altaylı’ya kasım ayında verilen 23 yıl hapis cezası, iki ay gibi kısa bir sürede istinafta onanarak Yargıtay’a gönderildi.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza dairesi, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince 8 Kasım 2021’de eski MİT mensubu Enver Altaylı’ya verilen 23 yıl 4 ay hapis cezasını jet hızıyla onadı.
İSTİNAF HUKUKA AYKIRILIK BULMADI
Kararda, yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet ve beraat hükümlerinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılığın bulunmadığı, yargılama aşamasında eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu vurgulandı. Delillerin hukuken geçerli ve elverişli olduğu, sanıklara yönelik ceza artırımı ve beraatın yasal gerekçeye dayandığı belirtilen kararda, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmünün yerinde olduğu kaydedildi. Ceza dairesi bu kapsamda sanık ve avukatlarının istinaf başvurusunu esastan reddetti. Tutuklu sanıkların bu halinin devamını kararlaştıran istinaf, temyiz incelemesi için dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderdi.
“TSK VE MİT’TE ÜST DÜZEY RUS CASUSLAR VAR”
Enver Altaylı’nın Ankara’da Rus istihbaratına ait gizli belgeyi ele geçirip ve bu konuda dönemin yetkililerini uyaran bir rapor hazırladığı ortaya çıkmıştı. Yargılama sırasında Altaylı’nın telefonundaki “Rusya istihbaratına ait” denilen ve gizli kalması gereken belge, mahkeme dosyasına konulması sonucu yayınlandı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a en yakın isim olan ve 15 Temmuz’da şüpheli şekilde vurularak hayatını kaybeden Erol Olçok ile dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’na verilen belgede TSK ve MİT’te üst düzey Rus casusları bulunduğu bilgisi yer alıyor.
“GENELKURMAY’DA BİZİMLE İRTİBATTA OLAN KİŞİ DE…”
Milli İstihbarat Teşkilatı içindeki Rusya Federasyonu ajanlarından bahsedilen raporda şu ifadeler kullanılıyor: “İstihbaratın üst düzey yönetimindeki sızdırılmış ajanlarımız, önümüzdeki yakın zamanda, devletin ve devletin başındakileri yanlış bilgiler ve yanlış istihbaratla beslesinler. Genelkurmay Başkanlığı’ndaki bizimle irtibatta olan kişi de aynı yönde çalışmalarına devam etsinler.”
ERDOĞAN’IN DİKTATÖRLÜK GÜCÜNÜ ÇOĞALTMAK
15 Temmuz 2016’dan önce hazırlanan bu raporda, “TC Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve devletin yönetiminde görevli bazı önemli şahısların mükemmelce ve akıllıca hazırlanan bir planın kurbanları oldukları ortaya çıkıyor. Amaç ise yakın zamanda devletin içinde bir ani darbe ve şimdiki yönetimin devre dışı bırakılmasına doğru gidiyor. Böyle bir darbenin yapılmasında eski Gladio, CIA ve NSA’nın taktikleri kendisini belli ediyor” ifadelere yer veriliyor. Dava dosyasında yer alan raporda, atılacak adımlarla ilgili, “TC’nin Cumhurbaşkanı’nı, ‘Her şeyi gücümle kontrol edebilirim’ yönünde ittirmek ve diktatörlük gücünü çoğaltmak” değerlendirmesi yapılıyor.