Silivri Cezaevi önünde tutuklu gazeteciler için başlatılan 'umut' nöbetini Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) eski Genel Başkanı Ercan İpekçi devraldı. İpekçi, "Gazeteler, televizyonlar polis eşliğinde basıldı. Kayyumlara teslim edildi. Yayın politikaları frekansları değiştirildi. Uydudan çıkartıldı. Bu sembolik bir direniş. Bugün burada sadece Can Dündar Erdem Gül için değil onun dışında cezevi'nde olan 30'dan fazla meslektaşımız var. Onların hepsinin özgürlüğü için direniyoruz. Hepsinin özgürlüğü talebiyle buradayız. Umut nöbetindeyiz." dedi.

MİT TIR'ları haberlerinden dolayı cezaevine konan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için başlatılan umut nöbetine TGS eski Genel Başkanı Ercan İpekçi devam etti.

Silivri Cezaevi önünde açıklamalarda bulunan İpekçi, "Bugün umut nöbeti öncesinde de adalet için çok bekledik. Hem Silivri'de hem Çağlayan'da. Bugün de Silivri Cezaevi'nin önündeyiz. Yine meslektaşlarımız hapiste. Biz onların özgürlüğü için 13 yıl boyunca bu diktatörlük heveslisi iktidara karşı mücadele verdik. Verdiğimiz mücadele basın özgürlüğü mücadelesi, ifade özgürlüğü mücadelesi, demokrasi mücadelesiydi. 13 yıl sonra bütün kazanımlar yapılan olan bütün mücadele boşa gitti. Tekrar başa döndük. Yeniden tutuklamalar devri başladı. Yeniden insanların üzerine saldırılaması dönemi başladı. Acımasızca çok sert bir saldırı dönemi başladı.' 'şeklinde konuştu.

'GAZETELER, TELEVİZYONLAR POLİS EŞLİĞİNDE BASILDI'

"Gazeteler, televizyonlar polis eşliğinde basıldı. Kayyumlara teslim edildi. Yayın politikaları frekansları değiştirildi. Uydudan çıkartıldı." diyen İpekçi sözlerine şöyle devam etti: "Bu sembolik bir direniş. Bugün burada sadece Can Dündar Erdem Gül için değil onun dışında cezaevinde olan 30'dan fazla meslektaşımız var. Onların hepsinin özgürlüğü için direniyoruz. Hepsinin özgürlüğü talebiyle buradayız. Umut nöbetindeyiz. Bu adalet için bekleme nöbetindeyiz. Sadece gazetecilerle değil artık meselemiz. Demokratik taleplerinden, düşüncelerinden dolayı hapse atılmış olan binlerce insan var bu ülkede. Öğrenciler, avukatlar, sendikacılar, politikacılar, yazarlar, akademisyenler var. Bütün onların özgülüğü için, adalet için demokrasi için umut nöbetindeyiz."
CİHAN