KHK ile işinden çıkartılan mimar Alev Şahin, gün içinde başından geçen bir olayı sosyal medya hesabı üzerinden takipçileriyle paylaştı. Şahin, Evinin yakınındaki bir parkta 4 polis tarafından etrafının çevrildiğini ve yanlarına siyah bir panelvanın yaklaştığını belirtti. Şahin, "Avukatıma ulaşınca ve durumu anlatınca araca binip uzaklaştılar." ifadelerini kullandı. Sonrasında ise kendisine telefonla ulaşıldığını belirten Şahin, "Karşımdaki kişi amaçlarının kaçırmak olmadığını, tutuklu yargılandığım dosya hakkında konuşmak istediklerini, benim de ‘yardımcı’ olmamı istedi." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki bir KHK ile işinden çıkartılan mimar Alev Şahin, bir süredir işine geri dönebilmek için eylem yapıyordu.
Son olarak sosyal medyadan paylaştığı mesajlarda ise alışveriş yapmak için markete giderken evinin yakınındaki bir parkta 4 polis tarafından etrafının çevrildiğini ve yanlarına siyah bir panelvanın yaklaştığını belirtti. Polislerin karakola gitmeleri gerektiğini söylediğini belirten Şahin, "Avukatıma ulaşınca ve durumu anlatınca araca binip uzaklaştılar." ifadelerini kullandı.
Bu olayın sonrasında telefonunun çaldığını belirten Şahin, paylaşımı şöyle sürdürdü: "Gazeteci olmalı diyerek açtım. Karşımdaki kişi bugünkü konu ile ilgili emniyetten aradığını ve özetle; amaçlarının kaçırmak olmadığını, tutuklu yargılandığım dosya hakkında konuşmak istediklerini, benim de ‘yardımcı’ olmamı istedi."
İşte Alev Şahin'in o paylaşımları:
Az önce alışveriş yapmak için markete giderken evimin yakınındaki parkta etrafımı 4 polis çevirdi. Bana ifade eksiğim olduğunu söyleyerek birlikte karakola gitmemiz gerektiğini söylediler. Ben de avukatımla kendim gelirim dedim. Ardından 34 YJV 21 plakalı siyah panelvan yaklaştı.
Bu araçla kendileri ile gitmemde ısrar ettiler. Ben de gözaltı kararı olmadan hiçbir araca binmeyeceğimi, bu araçlarla insan kaçırdıklarını söyledim. Başka araç getirelim dediler. Yakalama kararı yoksa polis aracına beni bindiremeyeceklerini söyledim. Araca binmeyeceksem parkta sohbet edebileceğimizi söylediler. Polisle sohbet edecek biri değilim dedim. Avukatıma ulaşınca ve durumu anlatınca araca binip uzaklaştılar. Biri kadın 6 polis ile beni evimin sokağında çevirip araca binmeye zorlamak kaçırma teşebbüsüdür. Sizden korkan sizin gibi olsun!
0531…6416 numaralı telefondan arandım. Gazeteci olmalı diyerek açtım. Karşımdaki kişi bugünkü konu ile ilgili emniyetten aradığını ve özetle; amaçlarının kaçırmak olmadığını, tutuklu yargılandığım dosya hakkında konuşmak istediklerini, benim de ‘yardımcı’ olmamı istedi.
Amacımın işime dönmek olduğunu bildiklerini, yargılandığım dosyada geçen iftiraların devamında gelişen durumların beni sıkıntıya sokacağını, bu nedenle onlarla görüşmem gerektiğini söyleyerek üstü kapalı işbirliği teklifinde ve tehditlerde bulundu.
Benim ekmek kavgamı yargı konusu haline getirip ardından kriminalize etmeye çalışmak, mağdur iken sanık haline getirip işbirliği teklif etmek, tehdit ederek sindirmeye, korkutmaya çalışmak nafiledir. Son olarak söylüyorum; ekmeğim de onurum da satılık değil.
Bugün itibariyle başıma gelebilecek en ufak olumsuz bir durumdan Ankara Emniyeti, İçişleri Bakanlığı ve güç aldıkları siyasi erk sorumludur.