Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC) dünyanın renklerini Almanya’da buluşturdu. Düsseldorf’ta yapılan festivalde 10 bin kişilik ISS Dome spor salonunu dolduran çocuklar Avrupa Türkleri ve farklı ülkelerden gelen misafirler için barış şarkıları söyledi, folklor oynadı, sahne gösterileri yaptı. Geceye damgasını vuran ise Son Eurovision şampiyonu Kırım kökenli Ukraynalı yıldız Jamala’ydı.

160 ülkeden 2 bin 500 öğrencinin katılımıyla 30’dan fazla ülkede sahnelenen 14. Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC) coşkusu, Düsseldorf’taki ISS Dome spor salonunda yapılan gösteri ile zirveye ulaştı. 4 kıtadan toplam 336 öğrencinin performanslarını sergilediği festival, dünyanın renklerini buluşturdu, kardeşlik şarkıları ve danslarıyla izleyenlere unutulmaz bir gece yaşattı. Sunuculuğunu Almanya’nın ünlü sunucuları Katja Burkard ve Marco Ströhlein yaptığı festivalde programın sonuna doğru sahne alan Kırımlı şarkıcı Jamala Eurovision Şarkı Yarışması’nda birinci olan 1944 adlı şarkısını seslendirdi. Jamala etkileyici sesiyle gecede sahne aldıktan sonra bir de konuşma yaptı. 

Bir çok ülkeden öğrencilerin kendi şarkı ve danslarını sergileyerek karşılıklı tanışma ve barışa katkı sağlandığını vurguladı. Büyük beğeni toplayan ve yoğun alkış alan Jamala’nın sözlerine Türkçe teşekkür ederek son verdi.

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi katılan öğrencilerin hazırladığı esprili bir parodi de vardı festivalde. Temsili olarak maklube yapan öğrenciler bunu Cem Karaca’nın ‘Bindik Bir Alamete’ şarkısı eşliğinde müthiş bir performansla gerçekleştirdi. Yapılan gösteri ve sunumlarda dünyanın her bir köşesine gönderme vardı. 2010 Güney Afrika Kupası açılışı için Shakira’nın seslendirdiği Waka Waka şarkısı da, Azerbaycanlı Cihangir’in söylediği Orta Anadolu potpurisi de dinleyenleri coşturmaya yetti. 

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Çalışma ve Uyum Bakanlığı himayesinde düzenlenen Düsseldorf’daki  etkinliğine 500'den fazla öğrenci katıldı. Gösteriye katılan çocuklar iki hafta boyunca çalıştı ve provalar yaptı. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen öğrenciler kendi kültürlerini yansıtan kostümlerle şarkılarını söyledi, gösterilerini yaptı. 50’den fazla dilin kullanıldığı festivalde Türkçe, İngilizce ve Almanca ortak dillerdi.  Girişlerin saat 17.00’de başladığı festival saat 19.00’da başladı. Küresel çaptaki festivali ISS Dome’a gelebilen binlerce insan yerinde izlerken, başta Türkiye olmak üzere dünyanı dört bir yanından milyonlarca insan da Mefküre TV ve Samanyolu Avrupa televizyonları Facebook, Youtube ve Periscope üzerinden canlı olarak izleyip bu coşkuya ortak oldu.

Festivalden yaklaşık bir ay önce yöresel kostüm ve hediyeleriyle dünyanın dört bir yanından Almanya’ya gelen ‘Dünyanın Renkleri’ne Alman belediye başkanları kucak açmıştı. Almanya’nın Leverkusen, Köln, Düren ve Essen belediye başkanlarından sonra, Monheim, Düsseldorf, Unna, Hamm, Schwerte gibi çok sayıda kentin belediye başkanı dünya çocuklarını makamlarında ağırlamış, dünya kültürlerini Almanya’ya taşıyan öğrencilere hayranlıklarını ifade etmişti.

30'dan fazla ülkeden gelen çocuklar Almanya'da yaşayan Türk aileler tarafından havaalanında karşılandı. Çocukları program gününe kadar evlerinde ve bölgenin farklı mekânlarda ağırlayan aileler yaşadıklarını sosyal medyadan paylaştı. Düsseldorf ve çevresindeki tarihi ve turistik mekânları gezen çocuklar kaldıkları ailelerin yanında Türk kültürünü de yakından tanıma imkânı buldular.

Festivalin üçüncü kez Almanya’da yapıldığını söyleyen Yılmaz, bunun için bütün yetkililere, özellikle Kuzey Ren Vestalya Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanlığı ve özellikle Bakan Schmeltzer’e teşekkür etmek istiyorum. Çünkü festivalin himayeliğini üstlendi, derken, Almanya’ya gelmesi ve festival çalışmaları yapabilmelerine imkân tanıyan Almanya Dışişleri Bakanlığı’na da teşekkür etti.      

Birleşmiş Milleler (BM) Gençlik Delegesi Eric Klausch festivale katılarak bir konuşma yaptı. ‘Merhaba Düsseldorf, burası müthiş bir salon“ diye başlayan Klausch, kendisinin Almanya’dan BM’ye gönderilmiş iki gençlik temsilcisinden biri olarak, Alman gençliğinin sesini Birleşmiş Milletler’e (BM) taşımakla görevli olduğunu hatırlattı. IFLC’yi öven Klausch, “Uluslararası Dil ve Kültür Festivali bu dönemde, bu yıl özel bir önemi var. Öyle bir zaman ki; dünyadaki birçok politikacı yanlış korkulardan dolayı tekrar geri milliyetçi devlet anlaşıyına düştü. Geniş halk kesimlerinin korkuları var. Ve bu korkulardan dolayı insani adımlar atmaktan kaçınıyorlar. Dünyanın hep birlikte büyümeye devam etmesine angaje olmuyor, çalışmıyorlar. Çocuk ve gençler burada sahnede değerlerini gösteriyor ve hazinenin çeşitlilikte olduğunu bu festivalde tekrar görüyoruz“ dedi. Gençlere bununla yetinmeyin diyen Klausch, ‘Ben politikanın yaşlı adamlara göre olmadığını düşünüyorum. Gençlik temsilcisi olarak size diyorum ki; gençler gelecek size aittir. Çocuklar gelecek sizsiniz“ dedi. Dünyada oluşan çevre kirliliği, milyonlarca insanın mülteci durumuna düşmesi gibi sorunlara dikkati çeken Eric Klausch, ‘Biz gençlik delegeleri yeni nesillerle birlikte bu sorunları göğüsleyebileceğimize inanıyoruz.’ Diye konuştu.

Ardndan Alman öğrenci Anastasia Almanca, “Lieblingsmensch“ şarkısını seslendirdi. Ardından Rus öğrenci Maria Petersburg’un sokaklarını anlattığı şarkısı ile salonu coşturdu. Çeşitli ülkelerden bir grup öğrenci Pir Sultan Abdal’ın ‘Şaha giderim’ Türküsünü seslendirdi. Sonra folklor ekipleri eşliğinden Türkülerden bir demet sunuldu. Yedi ülkeden 24’er öğrenci danslarıyla kendi ülke kültürlerini tanıttığı gösteriler görülmeye değerdi. Önce Almanya ekibi gösterisini yaparak Alman kültüründen bir demet sundu. Ardından Kırgızistan ekibi sahne aldı. Daha sonra Tayland gösterisini yaptı. Peşinden ise Arnavutluk ekibi ülkeden görüntüler eşliğinde milli danslarını sergiledi. Endonezyalı ekip muhteşem ülke manzaraları eşliğinde geleneksel danslarını sundu. Altıncı olarak Kenya ekibi sahne aldı ve benzersiz gösterisiyle büyüledi. Son olarak Filipinler gösterisini sundu.

Mülteci olarak Almanya’ya gelen Suriyeli piyanist Aeham Ahmad ise Suriye, Paraguay, Filipinler ve Almanya’dan öğrencilere birlikte Michael Jackson’ın barış şarkısını çaldı ve söyledi.   

Program arasında sunucusu Marco Ströhlein salondaki yabancı ülke temsilcilerinin yanına giderek onlara mikrofon tuttu. Bunlardan biri olan Pakistan Meclis Başkan Yardımcısı Abbasi, salondaki atmosferin harika olduğunu, çok sayıda ülkeden öğrencilerin yaptığı gösterilerin muhteşem bulduğunu kaydetti. Dünyanın çeşitli ülkeden öğrencilerin kendi kültürlerini yansıtan şarkı ve danslarını sergilediğinin, böylece tanışıp dostluklar kurmalarının önemine dikkat çeken Abbasi, festivalin barışa yaptığı katkının altını çizdi. Ardından sunucu Stöhlein’ın mikrofon uzattığı Alman askeriyesi temsilcisi ise, ‘Eğer bu kadar güzel mesajlar ve barış sergilenirse benim mesleğime ihtiyaç kalmaz’ dedi. Tayland ve Ukrayna temsilcileri de festivalin muhteşemliğine dikkat çekti, övgüler yağdırdı. 

Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) Iyanna „Price Tag“ adlı şarkısıyla salondakileri coşturdu.  Bosnalı öğrenci Melika Türkçe “İsyan“ adlı şarkıyı seslendirdi, duygu dolu anlar yaşayan salondaki binlerce kişi şarkıya eşlik etti.  

Festivalde daha sonra dünya çocukları ‘Davet’ adlı barış ve kardeşliğe davet danslar demetini sundu. Muhteşem gösteriler salondaki herkesi coşturdu. Gösterilerde özellikle Karadeniz Halk Oyunları büyük beğeni ve alkış topladı. Daha sonra Paraguay’dan Giusseppe, ‘No Dudaria’ adlı şarkısı ile büyük beğeni topladı. Sunucu Marco Ströhlein, küçük yaşta babası ölen Giusseppe’nin babasına, ‘Baba bir gün büyük bir sahnede binlere şarkı söyleyeceğim’ dediğini anlattığında salondakiler göz yaşlarını gizleyemedi.

Senegalli öğrenci Fall, Millionaire adlı şarkıyı büyük bir başarıyla seslendirdi. Sunucular Marco Ströhlein festivalin ne derece büyüdüğüne dikkat çekerken Katja Burkard, ‘ABD Başkanı Obama’da festivale mesaj gönderdi’ hatırlatması yaptı. Ardından IFLC’nin 14 yıllık geçmişine ışık tutan video gösterisi izlendi. IFLC videosunda festivalin dünya çocukları arasında nasıl kardeşlik bağları kurduğu ile ilgili örnekler sunuldu.

Ülkesinde müzik yetenekleriyle tanınan Tacikistanlı öğrenci Sahriyar, sözlerini Fethullah Gülen’in yazdığı ‘Atlastan cepkenli yiğit akıncı’ adlı parçayı büyük bir başarıyla seslendirdi. Parça salondakileri hem coşturdu, hem duygulandırdı. Daha sonra salon yedi ülkeden çok sayıda öğrencinin katıldığı Dünyanın Renkleri danslarını gerçekleştirdi Bu ülkeler sırasıyla Bulgaristan Kazakistan, Mozambik, Romanya, Gürcistan, Makedonya ve Hindistan oldu. Tunuslu genç sanatçı öğrenci Sarra, ‘Al bint El Chalabia’ adlı şarkısını seslendirdi. Sonrasında dört ülke; Endonezya, Beyaz Rusya, ABD ve Arnavutluk‘tan öğrenciler ‘What a Wonderful  Word’ adlı şarkıyı birlikte seslendirdi. Ardından Güney Afrikalı öğrenci Njabulo, „Waka Waka“ adlı şarkıyı, öğrenci grubunun dansları eşliğinde söyledi. Salon daha sonra Anadolu danslarıyla coştu. Türküler eşliğindeki danslar kadar, beraberinde sergilenen figürler de beğeni topladı. Salonda coşku Anadolu Türkü ve Halk oyunlarıyla doruğa ulaştı.