Farklı kültür ve inançlardan kadınlar, Rumi'nin diyalog iftarında buluştu

Rumi Kultur- und Dialog Zentrum e.V., 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, farklı kültürlerden ve inançlardan kadınları bir araya getiren anlamlı bir etkinlik düzenledi. Evangelische Kirche’nin ev sahipliğinde gerçekleşen program, kadın dayanışmasını güçlendirme, toplumdaki rolünü vurgulama ve kültürlerarası diyaloğa katkı sunma amacı taşıyordu.
Programın başında, kadınlara nezaketin ve inceliğin bir sembolü olarak, üzerinde güzel sözler yazılı beyaz güller hediye edildi. Kadınların toplum içindeki kıymetinin altı çizilirken, sevgi, saygı ve birlik ruhu ön plana çıkarıldı.

Katılımcılar masalarına yerleştikten sonra, program önceden belirlenen akışa uygun şekilde ilerledi. Günün anlam ve önemini vurgulayan konuşmalar, kadınların topluma ve insanlığa yaptığı katkıların ne kadar değerli olduğunu hatırlattı. Samimi atmosfer ve sıcak karşılamadan etkilenen misafirler, program boyunca büyük bir ilgiyle etkinlikleri takip etti.

Etkinliğin en dikkat çekici bölümlerinden biri, Almanya’ya son yıllarda gelmiş ve entegrasyon sürecini başarıyla tamamlayarak iş hayatına atılmış kadınların konuşmalarını içeren bir video oldu. Almanca konuşmalar içeren ve Almanca altyazılı olarak sunulan bu videoyu, özellikle yabancı misafirler büyük bir ilgiyle gözleri dolarak izlediler.  Bu video, insanın bulunduğu toplumda değer üretmeye başladığında nasıl kök salabildiğini ve farklı kültürlerin birbirini nasıl zenginleştirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Programın onur konuğu olarak Migrationsbeauftragte yer aldı. Konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan Migrationsbeauftragte, programın sıcak ve samimi atmosferinden çok etkilendiğinden, hazırladığı konuşmayı bir kenara bırakarak tamamen içinden gelenleri paylaştı. Konuşmasında din, dil ve etnik köken çeşitliliğinin bir zenginlik olduğunu vurgulayarak, farklı kültürlerin birbirini tamamlayan birer renk olduğunu ve ancak birlikteyken gerçek bir ahenk yakalanabileceğini dile getirdi.

Programın içeriği, yalnızca konuşmalarla sınırlı kalmadı. Eğlenceli bir soru-cevap bölümüyle interaktif bir ortam oluşturuldu. Katılımcılar, kültürel ve toplumsal konularla ilgili sorulara cevap vererek küçük hediyeler kazandı. Bu bölüm, kardeşlik, dostluk ve dayanışma duygularını pekiştirdi. Ayrıca, birlikte söylenen şarkılar, etkinliğe neşe ve sıcaklık kattı.

Etkinlikte, şair Tuğba Toprak’ın Maria adlı şiirinin okunması, katılımcılar üzerinde derin bir etki bıraktı. Şiir, Hazreti Meryem’in saflığını, güzelliğini ve temizliğini yücelten bir anlam taşıyordu. Hazreti Meryem, sadece İslam’da değil, tüm insanlık için saflığın ve içsel güzelliğin sembolüdür. O, her türlü dünyevi arayıştan uzak, sadece Allah’a adanmış bir yaşamı simgeler. Onun saf kalbi, dünyaya barışı, hoşgörüyü ve sevgiyi öğretir.

Programın en anlamlı anlarından biri de iftar vaktiydi. Oruç açma geleneği, katılımcılara paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikte olmanın önemini bir kez daha hatırlattı. Farklı inançlardan ve kültürlerden kadınlar, aynı sofranın etrafında bir araya gelerek birlikteliğin, hoşgörünün ve ortak insani değerlerin güzelliğini yaşadılar. İftarın ardından yapılan samimi sohbetler, kültürlerarası diyaloğun güçlenmesine katkı sundu.

Evangelische Kirche’nin ev sahipliği yaptığı bu anlamlı etkinlik, kadın dayanışmasını ve kültürler arası diyaloğu güçlendirmek adına önemli bir buluşma noktası oldu. Katılımcılar, farklılıkların ayrıştırıcı değil, birleştirici bir zenginlik olduğu mesajıyla programdan büyük bir memnuniyetle ayrıldı. Program, insana ve topluma hizmet etmenin her şeyin ötesinde bir değer olduğunu bir kez daha hatırlattı.
12 Mart 2025 15:22
DİĞER HABERLER