Dolu dolu 14 gün geçiren Sarı-Lacivertliler, 3 hazırlık maçı oynarken bazı futbolcuların ağır sakatlıkları moralleri bozdu.
Avusturya kampında Gürhan Gürsoy, Selçuk Şahin ile Alex'in yıldızı parlarken, disiplinli çalışması ve katı kurallarıyla adından daha çok söz ettireceğe benzeyen İspanyol Teknik Direktör Luis Aragones ön plana çıktı.
F.Bahçe'nin fırtınalı bir sezon öncesi dönem yaşayacağı, Avusturya'ya gitmeden önce anlaşılmıştı. Açıkçası Arthur Zico'nun sözleşmesinin uzatılmaması ilk büyük şoktu. Hangi hocanın F.Bahçe'nin başında kampa katılacağı merak edilirken İspanya Milli Takımı'nı Euro 2008'de şampiyon yapan Luis Aragones'te karar kılındı. 70 yaşındaki 'Dede' lakaplı hoca, şampiyonanın ardından hiç tatil yapmadan İstanbul'a gelerek 2 yıllık mukaveleye imza attı. Bir gün sonra da takımla birlikte kampa gitti.
Kemal Aslan'ı Gaziantep'e gönderen F.Bahçe, N.United'dan Emre Belözoğlu ile Manisaspor'dan Burak Yılmaz'ı kadrosuna kattı. Kaleci Serdar Kulbilge, maddi konularda anlaşma sağlanamayınca Kocaelispor'un yolunu tuttu. 11 Temmuz'a kadar izin verilen milli futbolcuların katılmadığı kamp, böylece kalabalık olmayan bir kafileyle başladı. 6 Temmuz'da otele yerleşen ve Aragones'li ilk idman için Kitzbühel kasabasının sahasına çıkan F.Bahçe'yi büyük bir sürpriz bekliyordu. Gözler İspanyol teknik adamın üzerine çevrilmişken Deivid çime takılıp ayak bileğini kırdı. Takım tam anlamıyla moral çöküntüsüne uğramıştı. Ancak çalışmalar ara verilmeden devam etti.
Milli futbolcuların katılımıyla renklenmesi beklenen kampta, Aurelio'nun Betis'e transferi, Deivid'in ayağının kırılmasının akabindeki 2. büyük sarsıntıydı. 5 yıldan beri takımın yükünü çeken Brezilya asıllı milli futbolcunun boşluğunun doldurulması gerekiyordu. Aragones, Aurelio'nun yerine ve kaleye acilen transfer yapılmasını istedi. Fakat bu zamansız gidiş, transfer planlarını altüst etmişti.
Hazırlık maçlarında oynanan futbol tat vermedi
Kamp sürerken İspanya gol kralı Daniel Güiza'yı renklerine bağlayan F.Bahçe, büyük ses getirdi. 14 milyon Euro ile Türk futbol tarihine en fazla bonservis bedeli ödenen futbolcu olarak geçen Güiza, hemen kampa katıldı. Güiza ile birlikte kamp, İspanyol gazetecilerin uğrak yeri oldu. Tabii Güiza takımın havasını değiştirirken, kadronun hangi dizilişle mücadele edeceği tartışmasını da doğurdu.
Günde çift antrenman yapan Sarı-Lacivertli ekipte, ilerleyen günlerde yeni sakatlıklar baş gösterdi. Vederson'un en az 2 ay oynayamayacağının ortaya çıkması, Tümer'in sakatlığının beklenenden ciddi olması planları bozdu. Üstelik talihsizliklerin yakasını bırakmadığı Deivid'in annesinin ölmesi takımı üzmüş, doktorların izin vermemesinden ötürü annesinin cenazesine bile gidemeyen Deivid'in dramı arkadaşlarını derinden etkilemişti.
İlk hazırlık maçında İngiltere 1. Ligi ekiplerinden Swindown Town ile 1-1 berabere kalınması Aragones'i sinirlendirdi. Bu karşılaşmada eksiklikleri gördüğünü belirten Aragones, taktik çalışmalara hız verdi. Genelde hücum varyasyonları deneten İspanyol çalıştırıcı, duran toplar konusunda özel çalışma yaptırdı. Aragones'in kafasındaki 11'de yavaş yavaş oluşuyordu. Volkan, Gökhan, Edu, Lugano, Roberto Carlos, Selçuk, Deniz, Uğur, Kazım, Alex ve Semih'i ayrı çalıştıran Aragones, Maldonado, Kezman ve Burak'a yedek takımda forma veriyordu.
F.Bahçe'nin 2. maçında rakip Çekler'in güçlü temsilcisi Sparta Prag'dı. Aziz Yıldırım ile bazı yöneticilerin de izlediği ve golsüz eşitlikle biten maçta net bir pozisyon yakalanamaması keyifleri kaçırdı. Son hazırlık maçında Çek Cumhuriyeti'nden Ceska Budejovice karşılaşan ve yine berabere kalan F.Bahçe'nin gol yollarındaki verimsizliği Aragones'ın canını sıktı. Güiza'nın ilk resmi maçında golle tanışması bu maçın tek tesellisiydi. Avusturya kampını tamamlayarak dün yurda dönen Sarı-Lacivertliler, Şampiyonlar Ligi 2. ön ele turundaki MTK Budapeşte maçından önce çarşamba günü S.Donetsk ile karşılaşacak. Askerdeki Emre ve sakatlıklar dışında sahaya tam kadro çıkması beklenen F.Bahçe, en ciddi sınavını verecek.
Kampın yıldızları Alex, Gürhan ve Selçuk oldu
Volkan Demirel: İngiltere'den talipleri olsa da gitmesine izin verilmiyor. Takımda alternatifi bulunmayan tek isim.
Volkan Babacan: Hazırlık maçlarında şans buldu. Direkt oynamayı bırakın, 2. kaleci yükünü de kaldıramıyor.
Mert Gönok: Yeni kaleci alındığında yine altyapının yolunu tutacak.
Gökhan Gönül: Sakatlığı tamamen geçti. İlk antrenmandan itibaren yeni hocanın gözüne girdi. Geçen yıldan daha iyisini yapmak istiyor.
Önder Turacı: Cebinden para ödeyerek takımda kaldı, ama şu haliyle savunmanın sağında Gökhan'ı kesmesi zor.
Edu: Yeri garanti olan futbolcular arasında. Savunmada güven veriyor.
Yasin Çakmak: Bu sezon da ilk 11 için Edu ve Lugano'nun oynamamasını bekleyecek.
Can Arat: Canla başla çalışsa da takımda yer bulması mümkün değil.
Lugano: Juventus'un istediği Uruguaylı oyuncu, kampın en formda isimlerinden biriydi. Yeni sezonda sürpriz goller atabilir.
Roberto Carlos: Ara sıra idmanlarda kaytarsa da adeta Aragones'in sahadaki eli ayağı. Tecrübesini takıma yansıtıyor.
Vederson: Carlos'un yedeği gözüyle bakılıyordu. Sakatlandı ve 2-3 ay forma giyemeyeceği açıklandı.
Deivid: Kampın en talihsiz futbolcusuydu. Önce ayak bileği kırıldı, ardından annesi öldü. En erken 3 ay sonra çalışmalara başlayacak.
Colin Kazım: Hal ve hareketleriyle disiplinsiz bir oyuncu izlenimi veriyor. Ancak Aragones üzerine titriyor. İşi sıkı tutarsa çok istediği Premier Lig'e yelken açabilir.
Burak Yılmaz: Arkadaşlarıyla çabuk kaynaştı. Kampta sıkı çalıştı. İlk planda şans bulamasa bile ilk 11'i zorlayacak kapasitede.
Selçuk Şahin: Aurelio'nun gitmesiyle kıymeti iyice arttı. Performansıyla İspanyol hocanın da gözüne girdi.
Deniz Barış: Geçen sezon sakatlıklar yüzünden doğru dürüst oynamamıştı. Eski günlerine dönmeye çalışıyor.
Maldonado: Bir yabancı futbolcuya yer açmak amacıyla gönderilmesi gündemde. Genelde çalışmaları yedek takımla sürdürdü.
Ali Bilgin: Geçen sezonki halinden daha iyi gözüküyor, fakat direkt forma giymesi yine çok zor.
Uğur Boral: Kampa gelir gelmez as kadroya dahil oldu. İlk 11'deki yerini kimse elinden alamaz. Yeni sezonda patlama yapabilir.
Gürhan Gürsoy: Oynanan 3 hazırlık maçında atılan 2 golün de asistini yaptı. Kampın yıldızları arasındaydı.
Tümer Metin: Kampa geç katıldı. Takımla hiç çalışmadı. Geri dönmesi çok zaman alabilir.
Alex: 4 sene sonra 10 numaralı formayı sırtına geçirdi. Takımın lideri. Kampı izleyenler onun hırsını ve çalışmasını görünce gözlerine inanamadı.
İlhan Parlak: Genç, yetenekli, iyi niyetli, ama Fenerbahçe'nin forvetinde şans bulması yine çok güç.
Mateja Kezman: Kampa motive olamadı. Aragones'ten birkaç kez fırça yedi. Verilen şansları değerlendiremiyor. Böyle devam ederse Fenerbahçe'de kalamaz.
Semih Şentürk: Her geçen gün yıldızı biraz daha parlıyor. Fenerbahçe çift forvet oynarsa ilk 11'de kesin yer bulur.
Güiza: Özellikle tek vuruş ve kafa toplarında usta. Süper Lig'de en az 25 gol atma sözü verdi. Bugünlerde tüm gözler onun üzerinde.
Kezman'ın gamsız tavırları Aragones'i çileden çıkardı
Barcelona'nın Kamerunlu yıldızı Samuel Eto'o'nun F.Bahçe'den teklif aldığını ve bunu değerlendireceğini duyurması ise Türkiye'de olduğu kadar Avusturya'da da geniş yankı uyandırdı. Eto'o'nun sadece gelme ihtimali bile Kezman'ın satılmasını yeniden gündeme getirdi. İspanyol teknik adam, antrenmanlardaki isteksizliğiyle dikkat çeken Sırp golcüsünü fırçalamaktan geri kalmadı. Yağmurun neredeyse hiç dinmediği kampta Aragones rüzgârı sert ediyordu. Futbolcuların uyması için sıkı kurallar koyan tecrübeli hoca, oyuncularının yatma-kalkma saatlerinden malzemecilerin çalışma şartlarına kadar her şeyle yakından ilgileniyordu. Takımın günlük programlarını kendisi hazırlayan Aragones'in her akşam oda kapılarının altından atılan kâğıtlarla bu programı ilginç bir şekilde duyurması futbolcuları da şaşırtıyordu. Kurallara herkes uyarken 70 yaşındaki hoca dinamikliği ve çalışma isteğiyle dikkat çekiyordu.
ERHAN GÜVEN