Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların kredi hacimlerinde meydana gelen hızlı büyüme ve dış borç artışının risk oluşturduğunu belirtti. Fitch, Türkiye’nin dört büyük bankası olan Akbank, Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi’ye ait kredi hacminin 2008 sonundan bu yana 2,5 kat arttığını belirtti. Toplam kredi genişlemesinde geçmiş yılların altında kalınarak yüzde 15-20 arasında bir büyüme olacağına temas edilen raporda, keskin faiz oranı değişikliklerinin ve dövizde yaşanan dalgalanmaların Türkiye’de devam etmesinin muhtemel olduğuna vurgu yapıldı. Dört büyük özel bankanın kredi profillerinin oynaklığa karşı hassas olduğu üzerinde duruldu.

Fitch, “Dört bankanın toplam kredileri 2008 yılı sonundan bu yana 2,5 kat genişledi. Kredi kalitesi ölçümleri sağlıklıyken, kredideki performans bozukluğu hızlı büyümeyle maskelenmesine yardımcı olur. 2014’ün ilk yarısında bir yavaşlama yaşandı. Sektör kredi büyümesinde yüzde 7,3’lük ılımlı bir büyüme gerçekleşti. Toplam kredi büyümesinde geçmiş yılların altında kalarak yaklaşık yüzde 15-20 arasında bir büyüme olacağını tahmin ediyoruz.” denildi. Dört büyük bankanın güçlü sermaye yapısının devam ettiğine vurgu yapıldı. Türk finans sektörünün 4 büyüğüne ait kredi talep hızlarının mevduat büyüme hızının üzerinde olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca Türk bankalarının kısıtlı döviz ve ipoteksiz yabancı tahvile sahip olmalarının, dış borçları karşılayabilmek için Merkez Bankası rezervlerini tüketmek zorunda kalmalarına yol açacağının da altı çizildi.

Öte yandan geçtiğimiz günlerde İstanbul’da çeşitli açıklamalar yapan Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz’in değerlendirmeleri arasında Merkez Bankası ve bankacılık sektörü arasındaki ilişkiye yönelik önemli bir kısım yer aldı. Stiglitz, bir hükümetin para politikasını siyasi amaçlar için kullanmasının çok tehlikeli bir durum olduğunun altını çizmiş, “Fakat bir merkez bankasının sadece bankacılık sektörüne hizmet etmesi de çok tehlikeli bir durumdur. ABD’de Fed, Wall Street’in emrine girmişti. Türkiye’de durum tam tersi.” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Zaman'ın haberine göre, Süleyman Şah Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Macit, söz konusu raporla ilgili olarak “Fitch’in bankalarla ilgili belirtmiş olduğu durum aslında Türkiye ekonomisinin genel durumu ile ilişkilidir.” yorumunda bulundu. Ekonominin iç talep odaklı büyümesi nedeniyle özel kesimin tasarruflarının son otuz yılın en düşük seviyelerine gerilediğinin altını çizen Macit, “Fitch’in ortaya koyduğu rapor da biraz bunu yansıtıyor. Bu aslında özellikle 2004-2005 yılından beri iç talep odaklı büyümeyi ciddi şekilde destekleyen bankacılık sektörünün bundan sonraki dönemde bunu yapmakta zorlanabileceğini göstermektedir. Merkez Bankası’nın son dönemdeki politika duruşu da aslında bir miktar bu görünüşe uygun görünüyor.” dedi.