Hizmet Hareketi'nin yurtdışında, özellikle az gelişmiş ülkelerdeki okullarına rüşvetle el koyan Maarif Vakfı'nın bu okullarda görev yapan kişilere 3 bin ila 7 bin dolar arasında ücret ödediği ortaya çıktı. Vakfa devlet bütçesinden 1 milyar TL kaynak aktarılmıştı. CHP'li Murat Bakan, bu okullara iktidar destekçisi tarikatların elamanlarının gönderildiğini söyledi.
Kuruluş amacı 'hırsızlık' olan Maarif Vakfı’nın yurtdışına gönderdiği personele 3 ila 7 bin dolar maaş ödediği açıklandı.
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, vakfın kuruluşundan bu yana yurtdışında eğitim alanında attığı adımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Önergeye yanıt bütçeden her yıl 1 milyar liranın üzerinde para aktarılan vakfın başkanı Birol Akgün’den geldi.
Gazeteduvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, Akgün’ün yanıtına göre kurulduğu 2016 yılında 5 ülkede eğitim faaliyeti yürüten vakıf bu sayıyı 2017’de 22’ye, 2018’de 33’e, 2020’de 42’ye, 2021 yılında ise 44’e çıkardı. Akgün, gasp edilen eğitim kurumu sayısını da açıkladı. 2021 yılı itibariyle gasp edilen kurum sayısı 361 oldu.
Türkiye’den yurt dışına gönderilen personelin maaşlarının tutarı da vakıf başkanının yanıtında yer aldı. Ortak Kültür Komisyonu (BAOKK) tarafından belirlenen ücret aralığı ve faaliyette bulunulan ülkelerin içinde bulundukları ekonomik şartlar göz önüne alınarak maaşların belirlendiğini belirten vakıf başkanı Akgün, yurt dışı personele ödenen aylık ücret alt sınırının 2 bin 887 dolar (25 bin 500 TL), yurt dışı personele ödenen aylık ücret üst sınırının ise 6 bin 637 dolar (58 bin 800 TL) olduğunu söyledi.
Türkiye Maarif Vakfı’nın faaliyet yürüttüğü ülkelerdeki yerel kaynaklardan istihdam ettiği toplam personel sayısının ise 6 bin 744 olduğu yine Akgün’ün paylaştığı bilgiler arasında yer aldı.
Maarif Vakfı’nın 166 kurum ve kuruluşla sözleşme imzaladığı belirtildi. Sözleşme imzalanan kurumların isimleri açıklanmadı.
CHP’li Murat Bakan, bu okullara iktidara yakın tarikat mensuplarının gönderildiğine işaret etti. “Vakfın protokol imzaladığı 166 kurum ve kuruluşun ismini açıklamamasına da tepki gösteren Bakan, “Her yanıt metninde, ‘yürütülen faaliyetlerin mevzuata uygun olduğunu, taşıdıkları hassasiyet ve yasal zorunlulukları gözeterek faaliyetlerin kamuoyuyla düzenli olarak şeffaflık içinde paylaşıldığı’ vurgusu yapılıyor. Ancak ne taşıdıkları bir hassasiyet ne de kamuoyuyla düzenli ve şeffaf bir paylaşımları var. Gizlediklerinin er ya da geç ortaya çıkacağını bilmeliler” dedi.