Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker:
-Hükümetimiz ve sayın Başbakanımızın Türkiyede barışın
tesis edilmesi yönünde attığı önemli adımlar var. Bu alandaki
çabalar gerçekten hepimize umut veriyor
-Türkiyede barışın tesisi, t
DİYARBAKIR (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,
Hükümetimiz ve sayın Başbakanımızın Türkiyede barışın tesis edilmesi yönünde
attığı önemli adımlar var. Bu alandaki çabalar gerçekten hepimize umut veriyor
dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakıra gelen Bakan Eker, 25 yataklı
Çınar Devlet Hastanesinin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, hükümet olarak
sağlığa büyük önem verdiklerini, bu kapsamda Çınar ilçesine ihtiyacı karşılayamaz
hale gelen 12 yataklı eski devlet hastanesinin yerine 25 yatak kapasiteli modern
bir devlet hastanesinin yapımına başlanacağını söyledi.
Yeni hastane binasının yapımının 12 Şubat 2014te tamamlanmasının
planlandığını ifade eden Eker, Mevcut hastanede 5 branşta ihtisas sahibi
hekimler hizmet veriyor iken yeni hastanede ihtiyaç hissedilen temel tüm
branşlarda ihtisas sahibi hekimler hizmet verecek. Burası Diyarbakır merkeze çok
yakın. Bu nedenle acil durumlarda zaten hastalar Diyarbakıra sevk ediliyor.
Ancak biz ilçede ve civar köylerde yaşayan hemşehrilerimiz için daha modern,
ameliyathanesi, acil servisi, donanımları olan bir hastane inşa ediyoruz. En
fazla 2 yatağın yer alacağı büyüklükte ve lüks odalara sahip bir mimari proje
burada uygulanacak diye konuştu.
Bakan Eker, Diyarbakıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın talimatlarıyla
büyük bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile 450 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk
Hastalıkları Hastanesinin kazandırıldığını hatırlattı.
Dağkapı bölgesinde de bir Şehir Hastanesi projelerinin bulunduğunu ifade
eden Eker, o bölgede gelecekte Diyarbakırın sağlıkla ilgili tüm ihtiyaçlarının
karşılanacağı büyük bir hastane kampüsünün olacağını belirtti.
-Selahaddin Eyyubinin etnik menşei Kürt-
Bakan Eker, hükümet olarak sağlığın yanı sıra eğitime de büyük önem
verdiklerini ifade ederek, Diyarbakırda 45 yılı aşkın süredir hizmet veren Dicle
Üniversitesine bir de vakıf üniversitesinin eklendiğini söyledi.
Meclisten Diyarbakırın ilk vakıf üniversitesinin kanununun geçtiğini
hatırlatan Eker, Diyarbakıra kazandırılan Selahaddin Eyyubi Üniversitesinin
hayırlı olmasını diledi.
Eker, üniversite bünyesinde farklı bölümlerin yanı sıra yaşayan diller
enstitüsünün de kurulacağına dikkati çekerek, Burada Kürtçe, Zazaca gibi
dillerde de eğitim yapılacak dedi.
Hepimiz biliyoruz ki, Selahaddin Eyyubinin etnik menşei Kürt diyen
Eker, Adaleti, devlet adamlığı ve vasfı ile İslam tarihinin çok büyük bir
şahsiyeti. Hem büyük bir kumandanı hem de çok büyük bir siyaset ve devlet adamı.
Mehmet Akif Ersoyun deyimiyle; şarkın en sevgili sultanı. Dolayısıyla onun
adıyla bir üniversitenin Diyarbakırda kurulması çok önemli ifadelerini
kullandı.
-Çabalar hepimize umut veriyor-
Bakan Eker, bu bölgenin kalkınması için hayata geçirdikleri ve yürüttükleri
birçok proje bulunduğunu ifade ederek, amaçlarının bölgedeki vatandaşların huzur,
barış ve kardeşlik içinde, gözyaşı, acı ve ızdırapları geride bırakmış olarak
geleceğe umutla yürümesi olduğunu söyledi.
Ortak bir çabayla daha müreffeh bir Türkiyeyi inşa etmek istediklerini
vurgulayan Eker, şöyle konuştu:
Hükümetimiz ve sayın Başbakanımızın Türkiyede barışın tesis edilmesi
yönünde attığı önemli adımlar var. Bu alandaki çabalar gerçekten hepimize umut
veriyor. İnşallah bu çabaların meyvelerini hep birlikte göreceğiz ve Türkiye hem
bu terör belasından kurtulmuş olarak huzur ve barış adası olarak bu bölgede güçlü
ve önemli bir ülke olarak geleceğe doğru yürür. Hemşehrilerimiz bize sayın
bakanım ne olur bu akan kanı durdurun, ülkeye barış ve huzur getirin diyor.
Parti olarak kurulduğumuz günden beri bu konuda çaba içerisindeyiz. Bugün belirli
bir noktaya getirdik, inşallah çok daha iyi bir noktaya bunu taşırız ve Türkiye
huzura kavuşur. O zaman bu bölgede refah artar, projelerimiz istihdam yaratır, o
zaman insanlar gelip Diyarbakıra büyük yatırımlar yapar. Hepimiz tarihte olduğu
gibi buranın tekrar medeniyetin inşasına büyük bir katkı sunacağı günleri görürüz
inşallah.
Kamu Hastaneleri Birliği Diyarbakır Genel Sekreteri Muhammed Güzel Kurtoğlu
ise ülkede son yıllarda baş döndürücü nitelikte sağlık yatırımları
gerçekleştirildiğini, bunlardan birinin de Çınar ilçesinde hayata geçirileceğini
belirtti.
Çınar Devlet Hastanesinin merkez sağlık ocağı iken 2007 yılında hastaneye
dönüştürüldüğünü anımsatan Kurtoğlu, 65 bin nüfusa hizmet veren hastanenin
ihtiyacı karşılayamaz hale geldiği için 25 yataklı modern bir hastanenin
temelinin atılmasına karar verildiğini söyledi.
Kurtoğlu, hastanenin zaman içinde yüzde 100 kapasitede çalışacağına
inandığını vurgulayarak, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese
teşekkür ettiklerini belirtti.
Konuşmaların ardından Bakan Eker, beraberinde Vali Vekili Mustafa Can,
milletvekilleri Oya Eronat ve Cuma İçten ile butona basarak Çınar Devlet
Hastanesinin temelini attı.
-CHPli Gülerin sözleri-
Bakan Eker, gazetecilerin CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Gülerin TBMM
Genel Kurulunda söylediği sözlere ilişkin düşüncesini sorması üzerine, CHP
milletvekilinin sözlerini mecliste dinlediğini söyledi.
Türkiyenin bir imparatorluk bakiyesi olduğunu belirten Eker, Osmanlı
İmparatorluğunun toprakları üzerinde çok sayıda kültür, etnik yapı, din, dil,
kültür, inanç ve mezhep bulunduğunu ifade ederek, bunların hepsinin de Türkiye
Cumhuriyetinde yaşadığını ve kendileri için aynı değere sahip olduğunu kaydetti.
Hiçbirinin diğerinden üstünlüğü olmadığını, hepsinin aynı derecede saygı
değer olduğunu, sevgiye ve hürmete layık olduğunu vurgulayan Eker, şöyle konuştu:
Hepsi başımızın tacıdır. Bizim zihniyetimiz, anlaşımız budur. CHPli
milletvekilinin sözleri sadece bir karanlık dönem çağrışımı yapıyor, her tarafı
ırkçılık kokuyor. Cumhuriyet Halk Partisinin aslında bir kimlik bunalımı
yaşadığını gösteriyor bu. Bu işlerde etnik milliyetçi çıkışları falan onun
üzerinden, o söylemle siyaset yapanların hepsine baktığımız zaman içinden de
başka bir şey çıkıyor. Tekçi zihniyetin tezahürü. CHPli milletvekilinin aslında
söyledikleri rahmetli şair Atilla İlhanın 1940 karanlığını çağrıştırıyor.
1940ların karanlık dönemini, o günkü tekçi anlayışı, ırkçı zihniyeti bir şekilde
yansıtıyor. Onun günümüze kadar gelmiş olması ürkütücü. Onun zaten
değerlendirmesini milletimiz yaptı. Millet zaten o zihniyete ilk serbest seçimden
itibaren bir daha tek başına iktidar vermemek suretiyle o zihniyeti aslında
ebediyen mahkum etmiş durumda. Bugüne kadar böyle geldi, bundan sonra da öyle
olacak. O zihniyet karanlık bir zihniyet. 1940 karanlığına karşı biz de bu
cümleleri söylüyoruz. Türkiyede barışın tesisi, terörün ve akan kanın,
gözyaşının durması için hükümetimiz her türlü çalışmayı yaptı, yapıyor. Biz
iyimseriz ve umutluyuz ve herkesin sorumlulukla konuşması gerektiğini
düşünüyoruz. Bu nedenle meseleyi çok fazla sağa sola çekmenin, sürece katkı
sağlamayacağını düşünüyoruz. Sabırla sürecin gelişmesini izliyoruz. Umutlu olmak
için çok sebep var ve inşallah bu beklentiler doğrultusunda olumlu bir şekilde
nihayete erecek, bu topraklar tekrar barışın, sevginin, huzurun ve kardeşliğin
toprakları olacak.
Muhabir: Sema Kaplan - Cihan Eser
Yayıncı: Ahmet Ekici