1 Kasım seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) aday olan fakat seçilemeyen Sinan Gözüyaşlı, 1 Kasım'da Türkiye'de tarihi bir seçim yapıldığını belirterek, "Milletimiz tercihini yapmıştır. İktidara gelen siyaset kurumunun şuan yapması gerekenler ise Türkiye'de istikrar ortamını sağlayarak, adalet ve demokrasi başta olmak üzere, ekonomik ve sosyal politikalarını radikal bir şekilde yeniden düzenlemeleri gerekmektedir." dedi.
Gözüyaşlı, toplumun kutuplaşmadan uzak, uzlaşmacı bir siyaset özleminde olduğunu vurguladı.
"Milletimiz, Milliyetçi Hareket Partisi yöneticilerinin söylemlerinde hep umut aramış, ama bulamamıştır."diyen Gözüyaşlı, şu ifadeleri kullandı: "Halkımız kararsız kalmıştır. Uzlaşmacı olmayan (Hayırcı) algısını üzerinde taşıyan ve soru işaretleriyle dolu, devamlı hatalar yapan parti yönetimi halk tarafından sandıkta cezalandırılır. Sonuçta, Halkımız 'En kötü karar, kararsızlıktan daha iyidir' sözünü haklı çıkarırcasına, ülke yönetimi için tercihini yapmıştır. Tercih milletimizin olup, Siyasal Partilerin bu tercihe saygılı olmaları gereklidir. Partiler, halkımızın bu tercihi göz önünde bulundurarak, kendi politikalarını sorgulamaları ve değiştirmeleri gereklidir"
Siyasal partilerin başarısının, halkın sorunlarını ne kadar iyi anladıklarına ve bu sorunlara ne ölçüde çözüm bulduklarıyla orantılı olduğunu ifade eden Sinan Gözüyaşlı, şunları ifade etti: "Başarısızlığın nedenini halkta göremezsiniz. Halkın tercihini eleştiremezsiniz. Hatalarınızı örtmek için, seçim sonrası halkın tercihi sorgulayıcı, olumsuz söylemlerde bulunmak, demokrasinin ve siyaset kurumunun genetiğine aykırıdır. Ancak, bir partinin gelişimini engelleme çabasında olan bir yönetim anlayışı bu şekilde bir yöntem izler. Bu sebeple; hedefinde iktidar olmayan siyasal bir parti, varlığını sürdürmez. İktidar olmak ise halkın tercihinden geçmektedir. 1 Kasım seçimlerine kadar yapılan ve Milliyetçi Hareket Partisini halkın tercihinden uzaklaştıran politik hataların neler olduğunun iyi tespiti gereklidir. Genç, dinamik ve bilgili kadrolarca bu tespitler yapılmalıdır. Bu kadrolarca yeni çözümler üretildiği ve uygulandığı takdirde Milliyetçi Hareket Partisi ulaşmak istediği iktidar hedefine ulaşacaktır. Milliyetçi Hareket Partisinin ana düsturuna göre; Hiç kimse dava ve parti üzerinde değildir. Bir siyasal partide liderlik statükosu gölgesinde barınılamaz. Yeni politikalar üretemeyen kişilerin oluşturduğu bir yönetim başarılı olamaz."
Tek adamlık rollerini icra etmeye çalışan kişilerin stratejik hatalarının, bir partinin var olma ruhuna aykırı olduğunu ifade eden Gözüyaşlı, "Bu tür davranışlarda bulunan kişiler, partiye ve sonuçta da halka zarar verecektir. Sorunları gerçekçi pencereden görmek gerekir. Sorunları gören ve iyi analiz eden insanların önderliği gereklidir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin, karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan politikalar üreterek, Türkiye siyasetinin merkezinde iktidarı hedeflemelidir. Tüm zorluklara rağmen, yılmadan ülkemiz için, umut ve heyecanla, Milliyetçi Hareket Partisini iktidara taşımak gerekmektedir. Ülke siyasetinin ve halkımızın buna ihtiyacı vardır. 1 Kasım seçimleri lilletimiz ve Milliyetçi Hareket Partisi için 'Bir Kaybediş Değil, Yeni Bir Başlangıç' olmalıdır." diyerek sözlerini tamamladı. CİHAN