Yeni Asya Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, iktidarın son dönemde tartışılan uygulamalarını değerlendirdi.
Yeni Asya Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz Bugün Tv' de katıldığı programda Risale-Nur'ların basımının durdurulması ve bandrol konusunu değerlendirdi. Güleçyüz, Risale-i Nur'ların basımının durdurulmasının bir proje olduğunu bu şekilde cemaatlerin birbirine düşürülmeye çalışıldığına dikkat çekti. Demokrat Hukukçular Derneği Genel Sekreteri ve Yeni Asya Medya Grup avukatı Kadir Akbaş, ise Kültür Bakanlığı'nın bandrol vermeyi durdurmasının, Risale basımının yasaklanması olarak değerlendirileceğini ifade etti.
''RİSALE BASIMI, İKTİDARA YAKIN GRUPLARIN TEKELİNE VERİLİYOR''
Basımı durdurulan Risale-i Nur' larla ilgili fikirlerini açıklayan Kazım Güleçyüz, bu konuda farklı durumların olduğunu söyledi. Yeni Asya Genel Yayın Müdürü Güleçyüz, bandrol uygulamasının 3 yıldan beri olduğunu ancak daha yeni uygulandığını, birilerinin bu konuda düğmeye bastığını aktardı. Güleçyüz, bu konuda işin aslını şöyle dile getirdi '' İşin özü, seçimden önce televizyon programlarındaki, gazetelerdeki yayınlarda, Cemaate karşı diğer Nur gruplarının önde gelen sembol isimlerinin neredeyse tamamını ''biz Gülen'e karşıyız'' açıklamalarıyla takip ettik....Seçimden önce iktidarın yanında yer alan diğer Nur Cemaatleri üzerinden bir proje yürütülüyor ve Risale neşriyatı da daha çok onların tekeline veriliyor. Onlar gibi düşünmeyen Nur grupları, bunun dışında tutularak artık Risale basımı engelleniyor.''
''CAMİYE, KIŞLAYA, OKULA SİYASET GİRMEMESİ LAZIM''
İktidarın sudan sebeplerle Türk okullarını kapatma girişimleriyle ilgili düşüncelerini de dile getiren Kazım Güleçyüz, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ''Okullar bir takım faaliyetleri kamufle etmek için kullanılıyorsa buna müsaade etmeyiz'' sözünü hatırlattı ve paralel devlet iddiaların da olduğu gibi bu söyleminde havada kaldığını; bu söylemlerin ispatlanması gerektiğini belirtti.
Türk okulları konusunda meselenin hukuk zemininin dışına çıkarılmaması gerektiğini ifade eden Güleçyüz, ''Kendi taraftar kitlenizi provoke eden söylemlerle meseleyi farklı noktalara götürdüğünüzde içinden çıkılmaz bir hale geliyor iş; ve okullara yazık oluyor,orada okuyan çocuklara yazık oluyor, imajlar zedeleniyor. Büyük emeklerle kurulan bir okulun orada inşa ettiği bir imaj var. Türkiye adına meydana getirdiği olumlu bir kanaat var. Siz bunu bir çırpıda berhava ediyorsunuz. Bunun hiçbir şekilde mantıklı bir açıklaması olamaz.
''SÜRÜLEN HAKİM VE SAVCILAR HAKLARINI ARAMALI''
17 Aralık'tan sonra HSYK'nın yapsında yapılan değişikliği hatırlatan Güleçyüz,''Kamuoyunda 17 Aralık'tan sonra görevden alınan ve yer değiştirilen hakim ve savcılarla ilgili geriye dönük bir sonucu olmayacağı düşüncesi vardı ama tahminim AYM'nin aldığı bu karardan sonra; kritik soruşturmaları yürütürken görevden alınan savcı ve hakimler, kendileriyle ilgili tasarrufların iptalini talep etmeleri gibi bir durum ortaya çıkmış olsa gerek'' şekline konuştu. Güleçyüz, bu karardan sonra hakim ve savcıların haklarını aramalarının gerektiğini söyledi.
HUKUKÇULAR TEPKİLİ
Kültür Bakanlığı’nın Risale-i Nur eserlerine bandrol vermeyi durdurması, bu eserleri basan yayınevleri tarafından “haksız” bir uygulama olarak değerlendirilirken, hukukçular da Bakanlığın kararının hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu dile getirmeye devam ediyor.
Demokrat Hukukçular Derneği Genel Sekreteri ve Yeni Asya Medya Grup avukatı Kadir Akbaş, Kültür Bakanlığı'nın bandrol vermeyi durdurmasının, Risale basımının yasaklanması olarak değerlendirileceğini ifade ederek, “Said Nursî’nin vefatından bugüne kadar, Risale-i Nur çok sayıda yayınevi tarafından serbestçe basıldı. Kültür Bakanlığı da, bandrol uygulamasının başladığı günden bugüne, Risalelerin basımı için yayınevlerine bandrol vermekte bir sakınca görmedi. Hukukî ve fiilî durumda bir değişiklik olmadığına göre, Bakanlığın bandrol vermeyi durdurmasının hukukî bir açıklaması yok.” dedi.