Türkiye'nin turizmde ustalık dönemine girdiğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bu dönemi İzmir merkezli olarak inşa edeceklerini söyledi. Darbecilerin Atatürk karşıtı olduğunu vurgulayan Günay, "Biz sanıyoruz ki askeri darbeler sadece partileri kapatıyor. Hayır, askeri darbeler bizim hayatımızı karartıyor, insanın ufkunu karartıyor" dedi.
İzmir Genç İşadamları Derneği (İGİD) tarafından Crowne Plaza Oteli'nde düzenlenen 'EXPO 2020 Hedefinde İzmir'e Turizm Vizyonu' konulu toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay katıldı. Günay, İzmir'in tarihsel zenginliği ve bereketli topraklarına bakıldığında, kentin daha da ileride olması gerektiğini düşündüğünü, ilin gecekondu sorununu aşamadığını, bunun kendisini derinden yaraladığını ifade etti. ''İzmir'in güzelliğin ve bereketin konforuna kendisini teslim etmiş, sihirli bir eli bekleyen, rehavetin geri bıraktığı bir şehir'' olarak gözüktüğünü, bunun Türkiye'ye karşı da bir haksızlık olduğunu söyleyen Günay, İzmir'e Türkiye'nin ulaştığı hedeflerin çok ötesinde bir vizyon çizilmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye'nin dünyada turizmde bir marka ülke haline geldiğini; ancak İzmir'in yerinde saydığını söyleyen Günay, ''Bunu fırsata dönüştürebilir miyiz? Bu doğa, tarih, bereketin bakir olmasını yeni bir potansiyele ve vizyona dönüştürebilir miyiz? Bence dönüştürebiliriz'' dedi. Turizmde ustalık dönemine geçileceğini, artık yeni turizm dallarında büyüme sürecine girildiğini, yeni konsept için en uygun coğrafyanın da İzmir ve çevresinde olduğunu ifade eden Günay, ''Turizmde ustalık dönemini İzmir merkezli olarak inşa etmeye çalışacağız'' diye konuştu.
"İZMİR'DE YATIRIMA BİR TÜRLÜ GEÇEMİYORUZ"
İzmir'de 40 bin nitelikli yatak olduğunu hatırlatan Günay, "Yatırıma bir türlü geçemiyoruz. Bir proje geliyor planlıyor, onaylıyoruz biri mahkemeye gidiyor, tüm çalışma duruyor. İzmir'deki yatak kapasitesi ülkenin yüzde 4'ü, turizmden de aynı oranda pay alıyor. İzmir'e önümüzdeki dönemde ilave 50 bin yeni yatak yatırımı yapılması 100 bin - 125 bin insana iş kapısı yaratır'' diye konuştu. Gaziantep'te dünyanın en büyük mozaik müzesini açacaklarını, bu müzeye son gittiğinde sevinç gözyaşları döktüğünü, başka ülkelere gittiğinde kıskanmayacağı bir eseri ortaya koymaktan gurur duyduğunu anlatan Günay, bu müzenin açılışına İzmir'den bir grup gazeteciyi de götüreceğini ifade etti.
İzmir'de yapmayan ve yaptırmayan kamuoyunun sesinin daha yüksek duyulduğunu belirten Günay, "Fakat şimdi ise yapan, yapmak isteyen, insanları doyurmak ve mutlu kılmak isteyen yeni kamuoyunun iradesi İzmir'de yükselmeli. Bu iradeyi arkamızda hissedersek güzel şeyler yapacağız" dedi. Günay sözlerine şöyle devam etti: "İzmir'in tanıtıma ihtiyacı var. İşte EXPO, İzmir için bir ufuk. EXPO'yu İzmir'de seçim malzemesi yapmadık. Ankara ve İzmir'in talebi vardı. Karar verme eşiğindeydik. EXPO'nun İzmir'in hakkı olduğunda karar kılmamız, seçim popülisti bir parti olmadığımızı gösteren somut olaylardan biridir. Popülist bir parti olsaydık EXPO'yu ortada bırakırdık, Ankara ile İzmir'i yarıştırırdık, ciddi bir gerginlik olabilirdi. İzmir'in hakkı olduğunu söyledik.''
"DEMOKRASİYE MÜDAHALELER YÜZÜNDEN TÜRKİYE AĞIR BEDELLER ÖDEDİ"
Bakan Günay, EXPO 2015 adaylığının, o dönemde AK Parti aleyhine açılan kapatma davası sebebiyle kaybedildiğini, demokrasiye yapılan müdahalelerin sadece partileri değil, insan hayatlarını ve sanat eserlerini dahi olumsuz etkilediğini anlattı. Günay, "Tam EXPO kararı verileceği eşikte Türkiye'de kapatma dava açıldı. Kapatma davası, yani iki seçim kazanmış bir siyasi iktidara, iki seçim kazanmış bir millet hareketine karşı savcının birisi çıktı, 'ben siyasi istikararı baltalıyorum' dedi baltaladı. EXPO'yu da biz 10 oyla kaybettik. Bazen bu demokrasiye müdahalelerin başka nerelere yansıdığının oturup tarihi yazılsa Türkiye'nin ne kadar ağır bir bedel ödediğini hepimiz anlarız" dedi. Askeri darbelerin insanların ufuklarını kararttığını belirten Günay şöyle devam etti:
"Biz sanıyoruz ki askeri darbeler sadece partileri kapatıyor. Hayır, askeri darbeler bizim hayatımızı karartıyor, insanın ufkunu karartıyor. Bu milli iradeye müdahalenin Türkiye'yi ne kadar geriye götürdüğünü tarih yazacak. Bütün bu darbelerde Atatürk'ün resminin önünde demeç verdikleri için zannediyorlar ki bir Atatürkçülüğün yansımasıdır. Darbeler en başta Atatürkçülüğe doğrudan bir ihanettir. Çünkü; Atatürk çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine ulaşmak gibi bir hedef koymuş ve siz eğer çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine ulaşmaktan Türkiye'yi alıkoyuyorsanız, Atatürk'ün yandaşı değil karşıtısınız."
Konuşmaların ardından İGİD Başkanı Mehmet Timuroğlu, Bakan Günay'a plaket verdi.