GYV Başkan Yardımcısı ve Samanyoluhaber.com yazarı Erkam Tufan Aytav, sosyal medyada çıkan iddiaları yalanladı. İşte Aytav'ın o açıklaması;
Hepimiz Ensar mıyız?
Haberin başlığı aynen şöyle;
150 vakıftan Ensar ittifakı: Hepimiz Ensarız!
Neyin nesidir diye habere baktım.
Ensar Vakfının da üye olduğu Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Akbulut bir açıklama yapmış ve demiş ki; ‘Yargıya intikal edilmiş olay dolayısıyla, içinde bulunduğumuz bu kuruma da algı operasyonu yapılmaktadır. Bir şahsın suçu dolayısı ile bir kurumun karalanması asla kabul edilemez. Hukukun prensiplerine göre, suç ve ceza şahsidir. Söz konusu menfur olay bahane edilerek, Ensar Vakfı’na yapılan kara propagandayı kınıyoruz’.
Haberin altında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın da bu 150 üye içinde olduğu yazılı.
Öncelikle şunu belirteyim bu açıklama ile Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (GYV) hiçbir ilgisi yok. Yani 150 STK içinde GYV yok. Zaten TGTV yönetimi de bunu açıkça söylüyor. Bu açıdan metin GYV’yi bağlamaz.
Peki, TGTV ile GYV’nin ilişkisi nedir? Hemen söyleyeyim GYV, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın yani TGTV’nin kurucu üyelerinden biridir. Hepsi o kadar.
Şimdi gelelim TGTV’nin açıklamasına.
Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Akbulut’un ‘suçun şahsiliği yaklaşımına’ katılıyorum.
Koskoca bir camia hakkında bu çirkin olay üzerinden ölçüsüz tenkide ve kötü propagandaya karşıyım.
Ama ölçüsüz savunmaya da karşıyım.
Bu konu ile ilgili düşüncelerimi daha önce bu köşeden dile getirmiştim.
Ensar Vakfının hizmetlerine gönül vermiş kitlenin bu olaydan nasıl mustarip olduğunu tahmin edebiliriz. Çok mutlu olduklarını her halde kimse söyleyemez. Burada fırsatçılık yapıp hükümet yanlısı diye Ensar Vakfı’nı linç etmeği doğru bulmuyorum.
Ama bu olayda Ensar Vakfı açısından sorgulamamız gereken boyutlar yok mu? Elbette var. Her nedense TGTV, tıpkı Ensar Vakfı gibi, tıpkı Hükümet gibi bu boyutları göz ardı etmiş.
Nedir bunlar?
• Ensar Vakfı’nın evlerinde 9/10 yaşlarında çocukların ne işleri var? O yaş grubunun kalacağı mekânlar ancak öğrenci yurtları olabilir. 18 yaşından büyük yetişkin üniversiteli gençlerin kalabileceği ev formatı bu küçük çocuklara asla uygun değildir. Bunu vakıf yetkilileri bilmemekte midir?
• 3 yıl boyunca sistematik bir şekilde taciz ve ırza geçme olayları devam ederken Ensar Vakfı’nın yetkilileri nerelerdedir? Milletin emanetleri bu yavruları bir sapığa teslim ederken neden gerekli araştırmayı ve teftişi yapmamışlardır?
• Olay patladığında üstüne gitmek yerine sapığın ve ilgili evlerin Ensar Vakfı ile ilgisi yok yalanını neden söylemişlerdir? Acaba üstünü örtme süreci çok daha erken mi başlamıştır?
• Ensar Vakfı yöneticileri ‘ihmalimiz var özür diliyoruz’ diyerek istifa etmeye neden düşünmezler?
Bu olayda sorgulanması gereken Hükümete bakan yönler de yok değil.
• Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan üniversitelilerin kaldığı öğrenci evlerini bir ara diline dolamış ve kızlı erkekli kalıyorlar bunun üzerine gideceğiz demişti. Küçücük çocukların ırzına geçilirken devletin ilgili birimleri nerededir? Neden teftiş etmemiştir?
• Konu Hizmet Hareketi olunca heyecanlanıp okul ve yurtların merdiven basamak boylarını bile teftiş edip kapısına mühür vuran hükümetin küçük çocukların kaldığı bu evleri teftiş etmemesi tuhaf değil midir?
Hükümet, TGTV ve Ensar Vakfı komplo aramak yerine cesurca bu soruları sormak zorundadır.
Bakın bu olay Soma’da, Ermenek’te yaşanan maden facialarına o kadar çok benziyor ki? Hükümete yakın diye verilen ve teftiş edilmeyen maden ruhsatlarının sonuçlarını çok acı bir şekilde yaşadık.
Orada ihmal sonucu ölen işçilerdi, burada da ırzına geçilen çocuklar.
Sorulması gereken soruları sormayan ‘AK dindarlar’ sözüm sizlere.
Artık sorgulama vakti gelmedi mi?
Yaşadığınız siyasi taassup ve körlük size bu vicdani soruları sordurmuyor anlaşılan.
Ama bu millet sizin ‘dindarlığınızı’ sorgulamaya başladı. Haberiniz olsun.
samanyoluhaber.com